Fethiye Gebeler Kaplıcası'nda Haziran 2007 tarihinde toplu tecavüze uğrayan bir kadının davasında tecavüzcülerin cezalandırılmaması üzerine davaya müdahil olan kadın örgütleri ve kuruluşları 15 Temmuz 2011 tarihinde Fethiye'de görülecek dava için İstanbul'dan Fethiye'ye hareket ediyorlar.
Fethiye'ye İstanbul'dan gidiş için Ataşehir Belediyesi ve KESK ücretsiz araç sağladı. Fethiye'ye gidecek olan aracın biri 14 Temmuz akşamı saat 20:00'de TRT Binasının arkasından, diğeri ise saat 22:00'de Kadıköy Evlendirme Dairesi'nin önünden kalkacak.
Tecavüze Karşı Kadın İnsiyatifi, 15 Temmuz 2011 tarihinde 4.duruşması yapılacak olan davada tecavüzcüler cezalandırılana kadar davanın takipçisi olacaklarını duyurdu. Davanın başından beri çok sayıda kadın avukat ve Türkiye'nin dört bir yanından kadınlar davayı takip ediyor ve mücadeleye destek oluyor.
Fethiye Davası
Fethiye Davası, 2007 yılı Haziran ayında Muğla nın Fethiye ilçesi Gebeler Kaplıcası'nda bir kadının sayısı tespit edilemeyen kişilerin tecavüzüne ve işkencelerine maruz kalmasının davası. Yapılan hukuksal başvurunun ardından, "mevzu geçen ırza geçme olayı neticesinde travma sonrası stres bozukluğu adı verilen ağır nevroz hali tespit edilmiştir" şeklinde tecavüzü ve etkilerini anlatan rapor verilmesine rağmen hiçbir delil toplama işlemini yerine getirmeyen Fethiye Savcılığı, kovuşturmaya yer olmadığı kararına vardı. İç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan başvuru kabul edildi.
Fethiye savcılığının kovuşturma açılmasına gerek olmadığı kararından sonra Adalet Bakanlığı'na kadın örgütleri 'yazılı emir yoluyla bozma' başvurusu yaptı ve 4 yıl süren mücadele sonucunda tecavüzcülerin yargılanmaya başlandığı dava açılabildi. 26 Ocak 2011 tarihinde davanın ilk duruşmasına tecavüzcüler "tanık" olarak çağrıldılar. Ancak 16 Mart 2011 tarihindeki duruşmada tecavüzcüler sanık sandalyesine oturdular.
Tecavüze Karşı Kadın İnsiyatifi'nin Fethiye Davası ile ilgili bazı talepleri şöyle:
-Tecavüz çetesinin henüz yargılanmaya başlanmamış diğer üyeleri hemen tespit edilmeli ve yargılamaya başlanmalıdır.
-Tespit edilen tecavüzcülerin yargılanmasına tutuklu olarak devam edilmelidir
-Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan ve Baro Sekreteri Leyla Bişen'in görevlerinden istifa etmelidir ya da tecavüz çetesini savunmayı bırakmalıdırlar. Tecavüze mağruz kalan kadına,onun ailesine, kadın örgütlerine karşı saldırgan ifadeler içeren, hukuku yanıltmayı amaçlayan cinsiyetci savunmalarından dolayı, kadın arkadaşımızdan ve tüm kadınlardan özür dilemelidirler.
-Kadına Yönelik Şiddetle mücadele için gereken önlemleri, yasal düzenlemeleri ve uygulamaları daha da iyileştirmesi gereken hükümet kadından sorumlu devlet bakanlığını kapatıp kadını ancak aile içinde bir birey olarak gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın kurulması kararını aldı. Bu karar bir an evvel değiştirilmelidir.Tecavüz ve tacizlerde kadının beyanı esas alınmalıdır. (GY)