Fethiye'deki toplu tecavüz davasında sanıklardan ilköğretim müfettişi A.N.O'nun avukatlığını üstlenen Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan'ın, tecavüz mağduru kadının annesini talimatla ifade vermek üzere gittiği Ula Adliyesi koridorunda tehdit etmesini müşteki avukatlarından Sevda Bayramoğlu "hukuken bir skandal" olarak nitelendirdi.
"Cuma günü görülecek üçüncü duruşmada yaşananlar hakkında beyanda bulunup zapta geçirilmesini isteyeceğiz. Sonraki süreçte de hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağız."
"Zorlu bir süreç yaşayacağımızı biliyorduk"
Davanın dört yıllık hukuk mücadelesi sonucunda, olağanüstü hukuk yolları zorlanarak açılabildiğini hatırlatan Bayramoğlu, "Dava açılana kadar karşımıza çıkarılan güçlükler bize zorlu bir yargılama süreci yaşayacağımızı göstermişti. Geçen duruşmada sanık avukatlarının bazı talepleri de bu yargılamanın 'normal' bir yargılama olmayacağının işaretlerini veriyordu. Ama yaşananlar bizim beklentilerimizin de üstünde" dedi.
Önce "komplo", sonra "parçalanmış aile" dediler
Muğla'da 2007 Haziranı'nda bir kadına tecavüz ve işkence etmekle suçlanan sekiz sanığın yargılanmalarına dört yıllık hukuk mücadelesi sonunda başlanabildi. Sanıklardan 18 yaşından küçük olan ikisi 26 Ocak'ta, diğer altı sanık da 16 Martta ilk kez hakim karşısına çıktı.
Sanıklardan, ilköğretim müfettişi A.N.O.'nun avukatlığını Muğla Barosu Başkanı Gürkan, "suçun elebaşısı" olmakla suçlanan M.K.'nin avukatlığını ise Muğla Barosu Genel Sekreteri Bişen üstlendi.
Davayı "kadın örgütlerinin komplosu" olarak nitelendiren sanık avukatlarının tecavüz mağduru kadının üyesi olduğu dernek ve örgütlerin araştırılması talebini mahkeme reddetti.
Sanık avukatlarının tecavüze maruz kalan kadının "parçalanmış bir ailenin çocuğu olduğu" ve "psikolojik durumunun iyi olmadığı" gibi gerekçelerle ailenin durumuna dair delil sunma talebi ise kabul edildi.
Mahkeme, bir sonraki duruşmada tecavüze uğrayan kadının ailesinin dinlenmesine karar verdi.
Mahkemenin "talimatla ifade alma" kararının ardından 5 Mayıs akşamı tecavüze maruz kalan kadının annesinin evine jandarma geldi; hakkında "zorla getirme kararı" olduğunu söyleyerek kendisini karakola götürmek istedi.
Kendisine ifade vermesi için herhangi bir kararın ulaşmadığını, 27 Mayıs'ta görülecek duruşmada ifade vereceğini söyleyen kadın, o gece karakola götürülmedi ancak kimliğine el kondu.
Ertesi gün kimliğini almak için Karaböğürtlen Jandarma Karakolu'na gittiğinde ifade vermek için Ula Adliyesi'ne gitmesi gerektiği söylendi.
Anne anlatıyor
Evrensel gazetesinden Sevda Karaca'nın haberinde, anne, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Duruşma saatini beklerken Muğla Baro Başkanı Gürkan yanında bir kameramanla geldi. Kızımın ve benim ismimi söyleyerek 'Tanıyan var mı?' diye sordu. 'Benim' dedim. 'Sana sorularım var' dedi. 'Duruşmada söyleyeceğim söyleyeceklerimi' dedim, üsteleyince konuşmadım. Sinirlendi, parmağını sallayıp 'Ben size gösteririm' diyerek avukatların olduğu odaya geçti. Duruşmada hâkime ifademi 27 Mayıs'ta görülecek duruşmada vereceğimi söyledim."
Yaşananlardan sonra tüm tanıdıklarının kendisini aradığını anlatan anne, "Utanç duyduğumuz için değil, dava sürecinde bunların yaşanmasını doğru bulmadığımız için rahatsızlık duyuyoruz. Ben kızımın arkasındayım. Bu davayı bir hukuk mücadelesi vererek açtırdık, suçluların cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız" dedi.
bianet'in ulaşmaya çalıştığı Gürkan, telefonları yanıtsız bıraktı. Evrensel gazetesinin haberine göre de iddiaları yalanladı. (BB)