Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA.DER) Genel Başkanı Çiğdem Aydın, 7 Aralık'ta kocasının sokak ortasında bıçakladığı Ayşe Paşalı'nın ölümünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, kadına yönelik şiddet konusunda sorumlu kararlar vermeyen hakimlerin, emniyet görevlilerinin payı olduğunu vurguladı; tüm sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Aydın, A.P.'nin boşanmadan önce ve boşandıktan sonra kocasından şiddet gördüğünü, can güvenliği bulunmadığı için savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu. iki kez koruma istediği halde savcılığın İ.Y.'yi gözaltına almadığını mahkemeninse koruma talebini "aralarında evlilik bağı kalmadığı" gerekçesiyle reddettiğini hatırlattı.
"Hepiniz suçlusunuz"
Aydın, KA.DER Yönetim Kurulu adına yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Kadına yönelik şiddete 'dur' demeyen Başbakan ve onun 'Üç çocuk yapın', 'Aile değerlidir, kutsaldır. Kadını aile içinde güçlendirelim' diyen politikaları;
Kadınların öldürülmesine ses çıkarmayan Kadın ve Aileden Sorum(suz) Bakan,
Kadınların en kutsal hak olan 'yaşama hakkı'nı koruyamayan Adalet(sizlik) Bakanı,
Kadın kırımını sonlandıracak politikalar ortaya koyamayan tüm siyasetçiler,
'Sözde pişman olan' dayakçı kocaları tutuksuz yargılama kararı veren ve/veya boşanmış kadınlara koruma kararı verilmeyeceğine hükmeden, uluslararası anlaşma/örnek karar/yazılı basın cahili hakimler,
'Kocadır döver de sever de' diyen Emniyet(siz) Görevliler,
Şiddet, kan ve tecavüz dolu bir 'yuva' yıkılmasın diye araya giren 'aile büyükleri',
Ellerinizde, Türkiye'de kocaları tarafından öldürülen bütün kadınların kanı var!
Ayşe Paşalı üç çocuk annesiydi. Şiddet uygulayan kocasından çocukları küçük diye ayrılamamıştı. Çocuklar büyüyünce ayrılmak istemiş, bu kez de 'Üç çocukla nasıl yaşar, nasıl geçinirsin? Yuvanı yıkma' diyen aile büyükleri araya girmişti.
Kocasını defalarca şikayet etmiş, hükümetin aile politikasına inanan emniyet görevlilerince evine gönderilmişti.
Bir dayaktan sonra kocasının tecavüzüne uğrayan kadın, kocasını cinsel saldırı suçuyla mahkemeye vermiş, bu kez de hakim pişman olan kocanın tutuksuz yargılanmasına karar vermişti.
Sonunda boşanmayı başardı. Ama dayakçı kocanın saldırı ve tacizlerinden kaçamadı.
Korunma kararı talep ettiği hâkim daha önce Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) mahkum olduğu Nahide Opuz davasını, Uluslararası Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) gibi 'kadının medeni durumuna bakılmaksızın korunması' ifadesine yer veren uluslararası anlaşmaları, daha önceden boşanmış kadınlara verilmiş koruma kararlarını okumamış ve duymamış olduğu için bu talebi reddetti.
Ayşe Paşalı, 7 Aralık'ta kocası tarafından sokak ortasında öldürüldü. Bu cinayet hepinizin ortak eseridir. Tıpkı daha önce devlet koruyamadığı için dayakçı kocaların elinde can veren binlerce kadın gibi.
Suçluların, yukarıda adı geçen, kadın kırımında payı olan herkesin cezalandırılmasını istiyoruz." (BB)