İstanbul’daki üniversite öğrencileri akademisyenlerin ihraçlarına karşı Kadıköy rıhtımda buluştu.
Bugün Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'ne ihraç edilen akademisyenlerin alınmamasını ve polis şiddetini de protesto ederek oradaki akademisyenlere selam gönderdiler.
“Hayır susturulamaz, üniversite teslim olmaz” pankartı açılan açıklamaya Kocaeli, Marmara ve İstanbul üniversitelerinden ihraç edilen akademisyenler de katıldı.
İstanbul Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyenlerden Levent Dölek, Kocaeli Üniversitesi’nden ihraç edilen ve Kocaeli Dayanışma Akademisi kurucusu akademisyenlerden Gül Köksal ve Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyenlerden Hülya Dinçer söz aldı.
Öğrenciler adına yapılan açıklamada "Hayır susturulamaz, üniversite teslim olmaz" dediler.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 7 Şubat tarihli 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 48 üniversiteden 330 akademisyen kamu görevinden çıkarıldı. Şimdiye dek 5 KHK ile ihraç edilen akademisyen sayısı 4811'e yükseldi.
Her yer Cebeci... pic.twitter.com/9vulVbgrB2
— Haluk Kalafat (@HalukKalafat) 10 Şubat 2017
Dölek: Gücümüzü umudumuzdan alacağız
KHK ile ihraç edilen Levent Dölek pic.twitter.com/el9dzims2N
— Haluk Kalafat (@HalukKalafat) 10 Şubat 2017
“Bu dönemde en çok ihtiyacımız olan umuttur. Gücümüzü umudumuzdan, birliğimizden alacağız. Yapılan saldırının şahsi olarak bizlere yapılmadığını, bu ülkenin geleceğine yapıldığını söylüyoruz.
“Emeğiyle geçinen sömürülen geleceği karartılan halkımıza sesleniyorum; bu ülkenin gençliğinin, emekçi halkının geleceğinin çiğnenmesine izin vermeyin. İstibdat rejiminin kurulmasına izin vermeyin. Emperyalizme geçit vermeyin.
Dinçer: Bundan sonra üniversite bizim için her yer
“Biz son olmayacağız. Bu saldırı bu şekilde tüm üniversitelerde devam edecek. Başından beri haklı olduğumuzdan şüphe duymadık. Bildiriye imza atarken de haksız hukuksuz soruşturmalara karşı dururken de mesleğimizden edilirken de haklı olduğumuzdan kuşku duymadık. Haklı meşru olan biziz.
“Gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Biz belki imza atarak bu ülkede barışı getiremedik ama biz akademide bir vicdan uyanışı başlattık, bunu hakikatini yok edemeyecekler.
“Bizi anfilerden mahrum bırakmak isteseler de üniversite sadece binalardan sınıflardan ibaret değil. Bundan sonra üniversite bizim için her yer. Günün birinde geri döneceğiz.
“Bugün aynı üniversitelerde çalıştığımız ama buna ses çıkarmayan öğretim üyeleri utanç duymuyorlar belki ama tarihe utançla kazınacak adları.
“Bu daha başlangıç, mücadeleye devam edeceğiz, üniversitede ve üniversite dışında her yerde.”
Köksal: Her baskı ile çoğalıyoruz
“Her baskı, KHK süreci bizi daha da çoğaltıyor. Bu süreç 80’lerden itibaren başlayan bir süreç.
“Her müdahalelerde yanyana gelip çoğalıyoruz. Birlikte yanyana bu direnişi çoğaltmaya ve çoğalmaya herkesi davet ediyorum.”
Üniversite öğrencileri: Hayır susturulamaz, üniversite teslim olmaz.
Öğrenciler adına yapılan açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
“Barış akademisyenlerine yapılan sistematik tasfiye saldırısı bugün çoğu muhalif hocaya karşı yapılmaktadır. Bunun nedeni üniversitelerden çıkacak güçlü hayır sesidir. Bunun amacı iktidarın başkanlık sevdasının suyab düşmemesini stemesidir, hayırı susturmak istemesidir.
“Tek adamlık yetkilerini bugün üniversitede görüyoruz. Sorgusuz sualsiz, hiçbir nesnel gerekçeye dayanmadan yapılan bu tasfiyeler tek adam sisteminin üniversitedeki yansımasıdır. Üniversiteler olarak bizim referanduma kadar bekleyecek sabrımız yok, tek adamlığa bugün de hayır.
“Hocalarımız 12 Eylül’den sonra nasıl geri döndüyse tekrar geri dönecektir ve biz öğrencileriyle tekrar buluşacaktır. AKP/Saray iktidarının eğitime yoğun bir saldırı gerçekleştirmesinin temel sebebi dindar ve kindar nesil yetiştirme projesidir. Bugün üniversitelerde eğitimin içi boşaltılmaya çalışılmaktadır.
Üniversitelere öğrencileri bu baskının karşısında gereken cevabı verecek ve haksızlığa karşı her zaman hayır demeyi, hayırın sesini yükseltmeyi kendine görev bilecektir.
İktidarın kolluk kuvvetleri bugün Ankara Üniversitesi’nde hocalarımıza ve öğrenci arkadaşlarımıza saldırı. Biz İstanbul’daki üniversite öğrencileri olarak Mülkiye’ye selam gönderiyoruz.
Hayırın ülkesini kuracak gençlik mücadeleyi büyüterek yoluna devam edecek. Hayır susturulamaz, üniversite teslim olmaz." (BK)