Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi, halkın depreme yönelik algısını ve hazırlıklarını ölçmek için araştırma yaptı.
"İstanbul'da Deprem: Algı Ve Tutum Araştırması", bilgisayar destekli telefon anketi yöntemi kullanılarak 5-7 Kasım arasında 769 İstanbul sakini ile telefon üzerinden hazırlandı.
Maddi yetersizlik etkili
Araştırmaya katılan yurttaşlara, "Binanıza çürük raporu verilmiş olsaydı ne yapardınız veya nasıl bir süreç yaşanacağını düşünüyorsunuz?" sorusu soruldu.
Katılımcıların yüzde 62,5'i daha güvenli bir konuta taşınacağını belirtti.
Binasına çürük raporu verilse dahi evinde kalmaya devam edeceğini söyleyen katılımcıların yüzde 80'i, gerekçe olarak maddi yetersizliği gösterdi.
Ev sahiplerinin yüzde 53,2'si, kiracıların ise yüzde 71,2'si daha güvenli bir konuta taşınacağını belirtti.
Maddi yetersizlik sebebiyle yaşadığı yerde kalmaya devam edeceğini belirten katılımların yüzde 68,6'sı, 1999 Gölcük depremi öncesi binalarda oturduğunu ifade etti.
Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 59,6'sı, daha güvenli bir konuta taşınacağını söylerken, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyedeki grupta bu oran yüzde 72,3 oldu.
Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların içerisinde aynı binada kalacağını ifade eden katılımcıların yüzde 82,1'i bunu maddi yetersizliğe bağlarken, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyedeki grupta bu oran yüzde 62,6.
Yüzde 23, ne yapacağını bilmiyor
Katılımcıların yüzde 53,5'i, deprem esnasında ne yapılması gerektiğini bildiğini, yüzde 25,2'si kısıtlı bilgiye sahip olduğunu, yüzde 21,3'ü ise ne yapılması gerektiğini bilmediğini belirtti.
15-39 yaş arası grubun yüzde 55,6'sı, 40 yaş ve üzerinin yüzde 50,9'u ne yapılması gerektiğini bildiğini ifade etti.
Bu oran, alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcılarda yüzde 51,4, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeye sahip katılımcılarda yüzde 60,7 oldu.
Katılımcıların yüzde 40,1'i yaşam üçgeni kavramını bilmediğini ifade etti. Yaşam üçgeni kavramını bilenlerin oranı, 15-39 yaş grubu içerisinde yüzde 65,5, 40 yaş ve üzerinde 53,3.
Yaşam üçgeni kavramı bilinmiyor
Yaşam üçgenini bilen katılımcılara, "Ev içerisinde tüm ev sakinleri için yaşam üçgeni alanları belirlediniz mi?" sorusu yöneltilmiş olup katılımcıların yüzde 59,1'i bir alan belirlediğini ifade etti.
Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 56,3'ü, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 71,9'u yaşam üçgenini bildiğini söyledi.
Katılımcıların sadece yüzde 27,9'u deprem çantasının olduğunu söyledi. Yüzde 72,1'inin ise deprem çantası bulunmuyor.
Alt-orta ve alt sosyoekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 25,6'sı, üst-orta ve üst sosyoekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 35,8'i deprem çantasının olduğunu belirtti.
Katılımcıların yüzde 52,6'sı, yaşadıkları bölgedeki acil toplanma alanını bilmiyor. 15-39 yaş grubun yüzde 47,9'u 40 yaş ve üzerinin yüzde 46,9'u deprem toplanma alanını biliyor. Bu soruda sosyo-ekonomik gruplar arasında belirgin bir farklılık görülmedi.
Yurttaşlar endişeli
Yedi veya daha büyük bir deprem meydana geldiği takdirde, katılımcıların yüzde 22,4'ü yaşadığı binanın yıkılacağını, yüzde 16,7'si ağır hasar, yüzde 26,5'i orta hasar, yüzde 20,9'u az hasar alacağını düşündüğünü ifade etti. Yaşadığı binada hasar olmayacağını düşünenler yüzde 13,5'te kaldı.
1999 Gölcük depremi öncesi binalarda oturan katılımcıların yüzde 22,4'ü binasının ağır hasar alacağını, yüzde 32,3'ü yıkılacağını düşündüğünü belirtti.
Ev sahiplerinin yüzde 43,4'ü, kiracıların ise yüzde 25,4'ü oturdukları evin hiç hasar almayacağını ya da az hasar alacağını düşündüğünü kaydetti.
Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 41,2'si, üst-orta ve orta sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 32,2'si evinin ağır hasar alacağını ya da yıkılacağını düşündüğünü belirtti.
(DŞ)