Serdar Soydan "eşcinsel" kimliği ile katıldığı ilk eylemi, bu sözlerle tanımlıyor.
Yürümek ne kadar zor olabilir? Ya da yürümek neden zor olabilir? Hakkında, "yollar yürümekle aşınmaz" diye söz söylenen, ismini verdiği bir kitap müstehcen bulunduğu için yargılanan, kimi zaman insanın içine yaptığı yolculuklara vesile, kimi zaman sağlık için olmazsa olmaz "yürümek" eylemi ne koşulda zorlaşır?
Tanınırsanız, azsanız, farklıysanız, yok sayılmak istenirken var olmaya karar vermişseniz...
Gelecek hafta Çarşamba günü (27 Haziran) başlayan "Mutlu Onur Haftası" Türkiye'deki gey, lezbiyen, biseksüel, travesti, transseksüel hareketin önemli buluşma duraklarından biri. Türkiye'de ilk kez 1993'te denenen ve valilik tarafından engellenen bu buluşma, ancak 2003'te bir sokak etkinliğine dönüşebildi.
"Hepimiz birbirimizden cesaret alarak Mis Sokağa kadar yürüdük. Zaman su gibi akıp geçti. Yolda yürürken kenarda duran insanların seslerini işitmez olduk. Sadece bizim kendi sesimiz vardı sokaklarda. O gün ilk defa İstiklal Caddesi bizim sesimizi ve alkışlarımızı işitiyordu."
Erdal Partog 2003'de düzenlenen "Onur Yürüyüşü"nü bu sözlerle anlatıyor.
Neden "onur"?
GLBTT bireylerin düzenlediği bu etkinlikler dünyanın her yerinde "Onur Etkinlikleri" adıyla anılıyor.
Kürşad Kahramanoğlu, "onur" kelimesinin kullanılmasını "insanlığın cinselliği tabiî bir gurur nedeni olmamalı ve değildir ama bu gurur lafı insanlık gurur ve haysiyetleri ellerinden alınarak ikinci hatta üçüncü sınıf insan seviyesine itilmeye çalışılan insanların ürettikleri bir mücadele aracı. 'Pis i..eler' diye burun kıvırdığınız insanlar arasında babanız da olabilir, milletvekili de" sözleriyle açıklıyor.
Can Yaman bunun "özgürce ve dürüstçe yaşama onuru" olduğunu söylüyor.
Haftada neler var?
Hafta, 27 Haziran Çarşamba günü tekne partisi ile başlıyor. Perşembe günü, Buse Kılıçkaya (Pembe Hayat), Devrim Çelik (MorEl Eskişehir), Ekrem Berk Bilginer (Antalya Gökkuşağı), Salih Canova'nın (Kaos GL İzmir) katılacağı "Şehirlerarası Diyaloglar" ve İzlem Aybastı (Bilgi Üniversitesi Gökkuşağı LGBT Kulübü & Lambdaistanbul) Erinç Seymen (Sanatçı/Aktivist), Uğur Yüksel' in (Kaos GL dergisi) katılacağı "Sansürüm, Sansürsün, Sansür..." forumu gerçekleştirilecek.
29 Haziran Cuma düzenlenecek "Yersiz, Yurtsuz Eşcinseller" forumuna, Eylem Çağdaş (Sosyolog), İpek İpekçioğlu (Sosyal Psikolog), Cenk Soyer (Helsinki Yurttaşlar Derneği) katılacak.
"Özel Alan Politiktir" ismiyle 30 Haziran Cumartesi düzenlenecek forumda, Canan Şenol (Sanatçı), Tuna Erdem (Sinema Yazarı) konuşmacı olacak.
İtalyan Komünist Yeniden Doğuş Partisi Milletvekili Vladimir Luxuria "Okulda, İşte, Mecliste Aktivizm Her yerde" başlıklı forumda Cumartesi günü konuşma gerçekleştirecek.
Hafta, 1 Temmuz Pazar günü düzenlenen Onur Yürüyüşü ile sona erecek. Yürüyüş sonunda, yılın en "homofobiklerini" belirleyen "Hormonlu Domates Homofobi Ödül Töreni" gerçekleştirecek.
Ailesine, televizyonda görünmeme isteğine, dayılarına, halalarına, teyzelerine bütün olmazlarına rağmen yürüyüşe katılan Bawer Çakır, yürüyüşe neden katıldığını anlatmak için Özdemir Asaf'tan bir dize seçiyor:
"Zor dönemler olmadı-değil, olsundu, oldu,
ne koştum ne de durdum kaçak gidişi gibi"
Yıllar önce Yoğurtçu Parkı'na ilk feminist yürüyüşü gerçekleştirmek için gidenler kadınlardan Filiz Kerestecioğlu, "Kadınlar Vardır" şarkısında "Suskunduk ve bekledik/Yaşandı seyrettik/Sonunda yeter dedik/Bir daha susmayana dek" dememiş miydi?
2003'ten beri de eşcinseller "susmayacağız" diyor...(AÖ/EÜ)