Fotoğraf: Ayşegül Özbek/bianet
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TDK) AKP’li isimlerin saldırısı altında olan İstanbul Sözleşmesi’ni bu kez işaret dili ile anlattı.
TIKLAYIN - İstanbul Sözleşmesi nedir, ne değildir?
TIKLAYIN - "Vazgeçmiyoruz İstanbul Sözleşmesi'ni Uygula
Sözleşme’nin işaret dili ile anlatıldığı video TDK’nin sosyal medya hesabından yayınlandı.
#IstanbulSözleşmesiYasatır@isitmedernek pic.twitter.com/CYXPZsYfem
— Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (@tkdfederasyon) August 3, 2020
466 milyon işitme engelli
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın 2019 verilerine göre 34 milyonu çocuk olmak üzere 466 milyon işitme engelli var.
İstanbul Sözleşmesi ne diyor?
"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı", Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda 2011'de kabul edilerek yasalaştı.
İstanbul'da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi olarak da anılan Sözleşme'yi ilk imzalayan ülke Türkiye oldu.
Sözleşme, ''kadına yönelik şiddet'', ''aile içi şiddet'', ''kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet'', ''kadın'' kavramlarını tanımlıyor.
Uluslararası alanda kadına yönelik ve aile içi şiddetle ilgili ilk bağlayıcı belge olma özelliğini taşıyan sözleşme şunları içeriyor:
İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini kapsıyor.
Sözleşme çerçevesinde eviçi şiddet, aynı evde yaşıyor olsun ya da olmasın mevcut ya da eski eş ya da partnerler arasında yaşanan her türlü şiddet edimini içerecek şekilde kadının korunmasını esas alıyor.
Kadınları konumlandırırken "aile" olmayı, evlilik birliği içinde bulunmayı ya da aynı evi paylaşıyor ya da paylaşmış bulunmayı gerektirmiyor.
Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler öncelikle devlet görevlilerine yönelik. Devlet kendi adına hareket eden görevlilerinin İstanbul
Sözleşmesi'nin gereklerini yerine getirmesini sağlamak zorunda.
Devletlerin sorumluluğu bununla sınırlı değil. Şiddeti gerçekleştiren ister kadının sevgilisi, ister kocası, ister babası, ister patronu olsun, yani kim olursa olsun şiddetin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması, zararın tazmin edilmesi yükümlülüğü de devlete ait. (EMK)