Fotoğraf: Freedom Press
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) 20’ncisini hazırladığı üç aylık medya raporunu açıkladı. 2019’un Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan raporda medyadaki sansür uygulamalarına, işten çıkarmalara, yargı kararlarına, gazetecilere yönelik tehdit ve şiddete, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, meşrulaştırmaya yönelik haberlere ve ilke ihlalleri ile manipülasyonlara yer verildi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında “2020’ye girerken raporumuzda da ne yazık ki demokrasi için umut vadeden gelişmeleri not edemedik” denilerek şu ifadeler kullanıldı:
"Meslek ilkeleri yok sayıldı"
“Basın ve ifade özgürlüğü açısından önceki yılları aratan, daha karanlık, çok daha zorlu bir yıl geçirdik. İktidardan kaynaklı baskılar bu durumun birinci nedeniyken bir o kadar etkili ikinci neden de, geçmişte defalarca şahit olduğumuz üzere Türkiye’de medyanın olağanüstü dönemlerde meslek ilkelerini çiğnemekte bir dakika tereddüt etmemesi, hatta yok saymasıydı.
“Geride bıraktığımız üç aylık dönemde basına yönelik baskılardaki tek değişiklik, baskıların niceliksel olarak sayısının artması oldu. Daha fazla işsiz kaldık, özlük haklarımız daha fazla tırpanlandı ve daha fazla fiziki şiddete uğradık, suçlandık, hapis cezaları kesildi. Hürriyet gazetesinde basın tarihine kara bir leke olarak geçecek biçimde bir günde 46 meslektaşımız işten çıkarıldı. Gazetenin belkemiği niteliğinde ve uzun yılların deneyimine sahip bu kadro, sendikalaştıkları için hedef alındı.
Resmi ilan yasakları
“Üç aylık süre zarfında Faruk Bildirici’nin RTÜK üyeliğinin düşürülmesi, Anayasa Mahkemesi’nin fazla çalışma ücretinin gecikmesi halinde yüzde 5 fazlasıyla ödenmesine ilişkin yasal hakkımızı elimizden alması, Sözcü gazetesi yazar ve çalışanlarına yönelik akıl almaz FETÖ suçlamasına dayalı hapis cezaları, tutuklanan meslektaşlarımız ve arkası kesilmeyen gözaltılara dolu günler yaşadık.
“Diğer yandan, devlet kurumlarını gazeteciliğe yönelik başlattığı sistemli yok etme politikası devam etti ve Basın İlan Kurumu, BirGün, Evrensel ve Cumhuriyet gazetelerine keyfi olarak resmi ilan yasakları koydu.
"Ayrıca 25 yıllık Bursa Olay Tv ve Radyo’nun kepenk kapatması, Star ve Güneş gazetelerinin kapanması bu dönemin öne çıkan konuları arasında yer aldı.
Gazetecilere yönelik saldırılar
“Maalesef bu dönemde de gazetecilere yönelik fiziksel saldırılar artarak devam etti ve hiçbir önlem alınmadığı gibi saldırganların yaptıkları yine yanlarına kar kaldı. Oda TV yazarı Sabahattin Önkibar, Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ’ın ardından Yeniçağ eski Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, KRT programcısı Murat İde, Iğdır’da Metin Işık, Eskişehir’de Hakkı Sağlam, Konya’da Hasan Dönmez sokak ortasında saldırıya uğrayıp darp edilen gazeteciler oldu. Çoğu MHP’nin siyasi düşüncesine mensup kişiler tarafından işlenen bu suçlar yetkili makamlarca görmezden gelindi.
“2020 için de tablo iyimser değil. Şimdiden savaşın, barbarlığın ve hak ihlallerinin yükseleceği günlere girdiğimizi öngörmek mümkün. Gerçeklerle yalanların çok daha yoğun karşı karşıya geleceği bir döneme girdiğimiz ortada.
“Bu dönemde medyanın hiçbir provokasyona alet olmayıp, çıkar çevreleri ve büyük güç odaklarının çatışmaları arasında kamunun yararı için gazetecilik yapılması, her zamankinden daha da fazla önem taşımakta.
“Bugün ölüme karşı yaşamın, çevre talanına karşı doğanın, iklim krizine karşı geleceğin, çıkar çevrelerine karşı halkın çıkarlarının savunulması, ilkeli gazeteciliğin gereğidir. Bu yolda mesleğin özüne tutkuyla bağlı bir gazetecilik için, demokratik bir basın ortamı ve ülke için 2020 yılında da meslektaşlarımızı örgütlü mücadeleye çağırıyoruz.”
Raporun tamamına ulaşmak için TIKLAYIN
(HA)