Mavaar sabahları aynaya bakmakta güçlük çekiyor. Ona göre kendisi cinayet emrini vermekle suçlanan Druze Bölüğü kumandanı R. ile beraber davalı sandalyesinde oturmalı.
Maavar'ın İsrail Savunma Kuvvetleri'nden ( IDF) terhis olmasının üzerinden bir buçuk yıl geçti, ancak anıları hala onunla beraber yaşıyor. Maavar bir harekat bölüğünde tim kumandanı ve atış talimi baş yardımcısıydı, subay okulunu üstün dereceyle bitirmişti.
Görünürde gençliğimin en iyi yıllarıydı, ancak zamanla yolunda gitmeyen bir şeyler oldu ve "Bir canavara dönüştüm" diyor Maavar.
"Gururlu bir subay olarak geçen 4.5 yıllık silahlı kuvvetler hizmeti boyunca, yapmak için eğitilmiş olduğun şeyi gerçekleştirdiğini düşünürsün, yani 'Toplumun ayrıcalıklı kesiminden biri olarak'. Yaptığın şeylere inanırsın, sonra bu işin dışına çıkarsın ve geçmişe bakarsın ve anlarsın ki bir canavarmışsın, bir işgalci".
R. ne yaptı?
Maavar, soru sorarak, kendi sorularını yanıtlayarak konuşmasını sürdürüyor:
"R. ne yaptı? Onu anlayabiliyorum. Kendimi ve diğer subay arkadaşlarımı düşünüyorum ve kendimizi R.'nin yerine koyuyorum.
"Muhtemelen terörist olduğunu düşündüğüm 12 yaşındaki bir kızı uzak bir mesafeden öldürebilir miydim? Evet. O alana giren herkesin öldürülmesi gerektiği konusundaki açık emri kabul etmişti.
"Bu yüzden şoka uğramış değilim. 'Vah başıma gelenler' falan da demiyorum.
"Yüksek rütbeli subaylar bu zor durumda sorumluluk almaktan kaçınan Silahlı Kuvvetler'in aklanması adına R. kurban ediliyor. R.'nin başına gelenler rutin ve olağandır. "
Kayıtsızlık ve sessizliği bozmak için
Teğmen Ziv Mavaar sessizliği bozuyor. Maavar intifada ile karşı karşıya gelen IDF askerlerine İsrail kamuoyunun kayıtsızlık ve sessizliğini bozmak için başlatılan "Sessizliği Kırmak" hareketinin en önemli aktivistlerinden biri.
Geçtiğimiz haziranda, "Sessizliği Kırmak - El-Halil'deki Komutanlar Anlatıyor" adlı gösteri için inisiyatifi alan, Nahal Bölüğü askerlerinden aşırı ortodoks Yehuda Şahuli, son aylarda kamuoyunda önemli bir yer işgal etti.
Bu, arkasına yüzlerce terhis olmuş askeri alan büyük bir dalga yarattı. El-aksa intifadasını yaşamış olan bu insanlar artık konuşmak istiyorlar. Onlar kendi kişiliklerini arıyorlar. Onlar ordunun kötü olayları istisna olarak gösterme çabasına karşı çıkıyorlar.
Onlar diyor ki, yapılan zulüm, binaların yıkılması, ateş aç emirlerinin ihlali, yağmalamalar, bütün bunlar standart olaylardır, sıra dışı örnekler değildir. Bu olaylar sadece marjinal örnekler değil, sadece Shimshon Birliği'nin ve Sınır Polisi'nin bir gazabı da değil. Bunlar, tüm özel timler ve bölüklere mahsus davranışlardandır. Bir zamanlar ahlaklı bir ordu olduklarını, ancak artık böyle olmadığını itiraf ediyorlar
Sabırla kanıtlar toplanıyor
Tren istasyonlarda ve yollarında, evlerde ve duraklarda, "Sessizliği Kırmak" temsilcileri askerlerden sistemli bir şekilde sabırla kanıt topluyor. Siyaset dışı bir hareket olan "Sessizliği Kırmak" bir sorunu gözler önüne seriyor çözümü değil.
Bir arkadaş diğerini getiriyor ve herkes, tüm bölükler ve birimlerdeki herkes aynı korkunç döngüden bahsediyor: saldırılar, yağmalama, zulüm, sıkılınca ateş açmak. Yüzlerce tanıklık elde edildi. Yüzlerce terhis olmuş asker röportaj için sırada.
Tanıklıkları toplamak için harekete geçen 15 kişilik çekirdek kadro ilk çemberi oluşturuyor. İkinci çemberi oluşturan diğer 20 üye, tanık ifadelerini redakte edip danışmanlık yapıyor.
40 yaşında kini öldürmek normal mi?
Herkes gönüllülük esasına göre çalışıyor. "Sessizliği Kırmak" hareketi üyeleri, 3. çemberi tüm bir jenerasyonun oluşturduğunu söylüyorlar. Tüm tanık ifadeleri titiz kriterlere uygun olarak alınıyor.
Ve Mavaar yine soruyor: "Öldürülenin 13 yaşında bir kız çocuğu olması hiçbir şeyi değiştirmez. Şimdiye kadar kaç insan öldürüldü ve kaç tanesi verilen emirlerle gerçekleştirildi.. Yani bunlar iyi ya da normal miydi? Sırf onlar 40 yaşında oldukları için mi ?" (LR/NM)