Soma madeninde yaşanan iş cinayetinin ardından geride kalan işçiler öfkeli ve tedirgin.
1 Haziran'a kadar madene girmeme sözü verildi. Dün gece bunu duymayan bazıları gitmiş, sonra geri dönmüş. Ancak yine de gönüllü olarak başlayan bir kesim olduğu söyleniyor.
Türkiye Genel Maden İş Sendikası temsilcisine bugün canlı yayında verdikleri tepki de hem işverene, hem devlete hem de sendikaya olan birikmiş öfkelerinin bir yansımasıydı.
Sendika temsilcisi açıklamasını kaymakamlığın önünde duran basına yaptı. Zaten sendikanın kocaman binası da kaymakamlığın hemen çaprazında. Temsilci, madenlerin iş güvenliği sağlanana kadar üretim yapılmayacağını açıkladı.
Açıklama başladığı an işçiler önce teker teker ardından üçerli beşerli şekilde temsilciye tepki göstermeye başladılar. Birbirlerinden güç alarak kameranın da önüne geçmeye başladılar.
İşçiler ne istiyor?
Temsilci gittikten sonra işçiler bianet’e konuştu.
Hepsi Soma Kömür A.Ş’nin cinayet işlenen ya da diğer madenlerinde çalışıyor. Kimi yakınını da kaybetmiş.
Sendikaya çok öfkeliler. Kendi temsilcileri yok. Yani sendika temsilcisinin kendilerini temsil etmediğini düşünüyorlar. Çünkü kapalı oyla bilmedikleri birini zorla seçmişler.
Konuşuyorlar ama...
Temsilcileri olmadığı için herkes bir ağızdan konuşuyor. Ama bir yandan da öne çıkmaktan korkuyorlar. Çünkü madende çalışmaya mahkum olduklarını düşünüyorlar.
Çok öne çıkanların hemen işten çıkarılacağını söylüyorlar. Aralarında ajan olmasından ve işverene isimlerini vermesinden korkuyorlar.
İşçilerin en büyük talebi madenin hemen devlete geri verilmesi. Çünkü Soma A.Ş.'nin dört ocağında da çalışma koşullarının birbirinden beter olduğunu söylüyorlar.
Devlet denetimi yapılmadan kesinlikle madene geri dönmek istemiyorlar. Denetimden kasıtları madenin en dibinde üretim yapılan tüm galerilerin kontrol edilmesi.
İşçilerin konuşmalarından satır başları:
"Sendikayı seçenler içeride"
Biz onu seçmedik. Onu seçenler içeride, onlar da içeride olmalı.
Sendikanın parasını biz ödüyoruz, onlar şirketi destekliyor.
Bir tane arkadaşımız muhalif oldu ve ertesi gün işten çıkarıldı.
Hiçbir arkadaşımız delege seçiminde onların gösterdiği dışında birine oy veremez.
Sarı sendika bunlar, hayatlarında madene inmemiş. İşçinin ne yaşadığını bilmezler.
Komando eğitimi gibi
Madenler devlet madeni gibi olana kadar girmeyeceğiz. Soma A.Ş.'nin diğer madenlerindeki koşullar daha da kötü. Atabacalar daha da dar. Biz sürünerek yürüyoruz. Bizde o kaza olsa bir kişi dahi çıkmazdı.
Komanda eğitimi gibi alçak sürüm ilerliyoruz. Limon gibi sıkıyorlar yerin altında bizi.
Madenler orada gidip görsünler işte. Konuşmaya bile gerek yok, denetçisini göndersin.
Denetim
Denetlemeye gelenler 10 gün önceden gereken şey yapılıyor. Belli bir yere girip çıkıyor. Arkadaşlarımızın süründüğü yerleri görmüyorlar.
Denetçiler ana yollardan değil ayaklardan üretim yapılan yerelere, yani galerilere girsinler. Çalışılabilir deyip kefil olurlarsa tamam girelim.
Çalıştığımız yere kadar yarım saat gidiyoruz zaten gidene kadar su içinde kalıyoruz. Bir de sekiz saati ekle düşün.
Taşeron
Yemek evden götürdüğümüz yarım ekmek. Oturuyoruz çamur bir yere. Her zaman yiyemiyoruz, işi tamamlamazsan yemek yok.
Kömür çıksın, kömür gelsin, kömür kömür.
İki gün hasta olup çalışamazsak iki üç yevmiyen gidiyor.
Medyada çıkan dayıbaşı kullanımı yanlış. Dayıbaşı değil, taşeron var onun da altında başçavuş var. Taşeronlar trilyonluk oldu. Mal varlıklarını araştırın. 5-6 dairesi var. Kelle başına adam bulup para alıyor. Ne kadar metre ileri giderse o kadar para alıyor. Çalışan zebil oluyor.
İşçilerin kaymakamlık önünde bekleyişi sürüyor. (NV)