Haberin İngilizcesi için tıklayın
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), 25-26 Aralık’ta görülmeye devam edecek olan beşi tutuklu 20 sanıklı Cumhuriyet davası öncesi yazılı açıklama yaptı.
Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarını, gazete yönetimini ele geçirerek terör örgütlerini desteklemek ve demokrasiyi yıkmakla suçlamanın mantık dışı olduğunu ifade eden IPI, hükümeti eleştiren veya hükümet politikalarını mercek altına alan haber ve yorumların Gülen cemaatine yardım amaçlı olduğu yönündeki suçlamaları “abes” olarak yorumladı.
Bazı sanıkların 14 aydır tutuklu olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Cumhuriyet tutuklularının maruz kaldıkları muamele büyük bir ayıp olarak tarihe geçmiştir” denildi.
IPI açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“3 IPI üyesi yargılanıyor”
“Cumhuriyet Davası’nda üç IPI üyesi yargılanmaktadır: IPI Yönetim Kurulu Üyesi Kadri Gürsel, Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve araştırmacı gazeteci Ahmet Şık.
“Hem Sabuncu hem de Şık 2016 sonundan beri, “delil karartma” riski gerekçe gösterilerek hapiste tutuluyor. Karartılabileceği iddia edilen deliller, aylar ve hatta yıllar önce yayınlamış oldukları haberler veya yorumlar…
“Muhaliflere mesaj göndermek amaçlanıyor”
“Bu saygın gazetecilerin ve daha onlarcısının uzadıkça uzayan tutukluluğu, hüküm giymeksizin cezalandırıldıklarına ve gerçek demokrasinin sacayakları olan insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinden belirgin bir ayrılışa işaret ediyor.
“Bu davanın, Türkiye’de varlığını sürdüren az sayıdaki muhalif sesten biri olan Cumhuriyet’i susturmayı, siyasi iktidarın hoş karşılamadığı haber ve eleştirileri yayınlamaya cesaret eden diğerlerine bir mesaj göndermeyi amaçladığı açıktır.
“Bu tutum bütünüyle kabul edilemezdir ve aynı zamanda adalet ve iyi yönetim anlayışı ile insani değerlere zıttır.
“Türkiye hükümetini meslektaşlarımızı serbest bırakmaya ve davayı düşürmeye, mesleklerini yaptıkları için hapis tehdidiyle karşı karşıya olan diğer gazetecileri salıvermek üzere benzer adımlar atmaya, temel bir insan hakkı olan bilgi edinme ve paylaşma hakkına yönelik sistematik baskıya bir son vermeye çağırıyoruz.” (EKN)