"Tinerci çocuk tehlikesi" haberlerinin "suçlayıcı" olduğunu düşünen gençler, öldürme olayından sonra polislerin de kendilerine kötü davrandığını, daha önce kendilerine yardım eden insanların da artık çekindiklerini vurguluyor.
Gençler, geçtiğimiz günlerde kapkaççıların saldırısına uğrayan bir öğretmenin, kendi arkadaşlarınca hastaneye götürüldüğünü hatırlatarak "Birisiyle kavga edip karakola şikayet etsek bile biz suçlu oluyoruz. Hap kullanıp cinayet işleyenleri de tinerci diye yansıtıyorlar" diyor.
Kurt, Kürdo ve Devrim anlatıyor
Adını vermek istemeyen ve kendisine lakabıyla hitap ettiğimiz 19 yaşındaki Kurt'a göre, çocuklar yüzbaşıyı öldürmek istemediler, tartışma sırasında kendilerini korumaya çalıştılar.
Kurt, "Polisler bütün çocukları toplamaya başladı ve karakolda kötü muameleyle karşılaştık. 14 yaşında bir arkadaşımız iki gün önce kayboldu ve elbiselerini karakolda gördüm" diyor.
16 yaşındaki Urfalı ve lakabı Kürdo olan genç, "tiner kullandığını ve daha önce AMATEM'de tedavi gördüğünü, ancak buradan çıktıktan sonra kendilerine kötü gözle bakıldığı için iş bulamadığını, devletin geleceklerini garanti altına almadığını" belirtiyor.
Devrim (19) de, medyada sokak çocuklarına ilişkin haberlerin tek yanlı olmasını eleştirerek, "Ben de daha önce tiner kullanıyordum ama çabaladım ve kendimi kurtarmaya çalışıyorum, insanın elinde olan bir şey bence bu" diyor.
"Mecburen tiner çekiyoruz..."
Kurt, sokakların tehlikesine değinerek, tineri canları sıkıldığı ve sokakta yaşadıkları için "mecburen" çektiklerini, çoğu çocuğun aile sorunları ve geçim sıkıntısı nedeniyle sokakta yaşadığını, hepsinin iyi bir hayat kurmak istediğini hatırlatıyor:
* Sokak çocuklarını toplayıp Belgrat Ormanı'na Tekirdağ'a bırakıyorlar. Oysa devletin çocukların elinden tutmasını, kumara para verenlerin, sokakta kalanlara, fakirlere yardım etmesini isteriz. Sadece kendimize bir şey istemiyoruz.
* Savaş Ay geçen gün jipiyle geldi ve Eminönü'nde kaldığımız yerde uzaktan çekim yaptı. Ertesi gün oradaki CD satıcılarıyla ortak çalıştığımızı, insanları tehdit ettiğimiz yazdı. Bunu neden yaptığını anlamıyoruz.
* Kendi derneğimizi yaktığımız da söyleniyor. Bunu neden yapalım. Bizim de insan olduğumuzu unutuyorlar. Buraya gelen çocukların çoğu sabahları tiner kullanmıyor. Ben bir aydır çekmiyorum ama son olaylardan sonra canım sıkıldı ve yine başladım. Ama sonuçta hayatımızı düzene soksak tineri bırakabiliriz.
18 yaşından sonra mecburen sokak
* Bizi hep suçlu olarak görüyorlar. Taksim'de bir barın güvenlik görevlilerince bir arkadaşımızın kolu kırıldı ve ben de orada kendimi savundum. Mahkemeye çıkınca da beraat ettim. Biz de kendimizi savunmak zorunda kalıyoruz.
* Çocuklar, çoğunlukla ailevi soranlar nedeniyle sokakta kalıyor. Ailelerine teslim edince dayak yediklerini, ayaklarını zincirledikleri öğreniyoruz. Maddi durumu kötü olduğu için çocuğuna kapkaç yaptıran var.
* 18 yaşından sonra bizi yurtlara ve rehabilitasyon merkezlerine almıyorlar. Büyük çocuklar sokakta kalmak zorunda. Sokaklarda donarak ölen, kendi arkadaşlarını öldüren, tren altında kalan, intihar eden arkadaşlarımız var. Çoğu zaman da kavga çıkıyor. Taksim Hastanesinde tedavi gören çocukların böbreklerini çaldılar.
"Eve gidince sokakta kalanlar aklıma geliyor"
"Bizim yörelerde iş bulamadığım için buraya geldim, şimdi çimenliklerde ve banklarda yatıyorum" diyen Kürdo, Yüzbaşı'nın öldürülmesinden sonra karakoldaki polislerin belinde sopa kırıp kendisini dövdüğünü söylüyor.
* Kışın bir otelde kalıyorduk ama arkadaşlarımız sorun çıkardığı için bizi attılar. Evime döndüğümde "Benim sıcak yatağım yemeğim var, arkadaşların sokakta yatıyor, aç kalan, nezarette olan var" diyorum, onların da evine gitmesini istiyorum ama aile durumları iyi değil.
* Buraya kendim geldim. Abimler var, onlar da çok iyi insanlardır. AMATEM'de çok tedavi gördüm ama, geleceğimizi kolay kolay sağlayamıyorlar, iş güç vermiyorlar, bizi kötü gözle görmeseler iş de bulabiliriz.
* Okumayı, çalışmayı isterdim. Atölyede tamirci olmak istiyorum. Kız arkadaşım var, onla çıkmak, evlenmek ve tineri bırakmak isterdim.
Kurt'un gelecekle ilgili düşündükleri ise şöyle:
"Bir iş bulup hayat kurmak isterim, evlenmek isterim, kim istemez ki, çocuklara yardım etmek isteyenler onlara yemek ve elbise versin, parayla tiner alabilirler." (ÖG/NK/BB)