Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Ankara’da biraraya gelerek tutuklanan insan hakları savunucularına ilişkin açıklama yaptı.
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve TİHV Genel Sekteri Metin Bakkalcı, hak savunucularının keyfi bir şekilde ve hukuk ihlalleriyle işleyen 14 günlük gözaltı sürecinin de ortada bir “silahlı örgüt” olmadığının kanıtı niteliğinde olduğu söyledi.
Açıklamada, hak savunucularının çalışmalarının uzun süreli OHAL uygulaması sonucu ülkede yaşanan ağır ve ciddi hak ihlallerinin tespit edilip dile getirilmesini önlemek amacıyla engellendiği ifade edildi.
5 Temmuz’da Büyükada’da gözaltına alınan 10 hak savunucusundan altısı dün tutuklanmış, dördü adli kontrolle serbest bırakılmıştı. 10 kişi "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla yargılanacak.
TIKLAYIN - AVUKAT EYÜBOĞLU HAK SAVUNUCULARININ TUTUKLANMA SÜRECİNİ ANLATTI
“İnsan hakları mücadelesini engelleme girişimi”
Hak savunucularının gözaltına alındıkları günden itibaren maruz bırakıldıkları hukuksuz uygulamaların da anlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“10 insan hakları savunucusunun keyfi gözaltına alınmaları ile başlayan ve altısının keyfi olarak tutuklanması ile devam eden bu süreçte bir suçtan bahsedilecek ise; bir kısım iktidar yanlısı basın yayın kuruluşları dahil her düzeyde sergilenen suçsuzluk karinesi, adil yargılama gibi temel hakların ihlal edilme girişimlerinin kendisinde aranmalıdır.
“Bugünlerde birinci yılını tamamlayacak olan ve dünyanın her yerinde siyasal iktidarlara normal yönetim usullerinin geçerli olduğu zamanlarda yapamayacağı şeyleri yapabilme imkânı veren OHAL uygulamalarının da bir sonucu olan bu kabul edilemez girişim, esas olarak uzun süreli OHAL uygulaması sonucu ülkede yaşanan ağır ve ciddi hak ihlallerinin tespit edilip dile getirilmesini önlemek amacıyla, insan hakları mücadelesinin ve hak savunucularının çalışmalarının engellenmesi girişimidir.
“Bu girişim aynı zamanda bir siyasi iktidarın insan haklarına hürmet etmediğinin de bir deklarasyonu anlamına gelmektedir. Ne var ki, insan hakları ile birlikte insandır ve bu nedenledir ki insanlığın serüveninde insan haklarının her koşulda korunması ve geliştirilmesine yönelik çaba ve çalışmaları engellemek olanaklı değildir.
TIKLAYIN - ALTI HAK SAVUNUCUSU TUTUKLANDI, DÖRDÜ ADLİ KONTROLLE SERBEST
“Hak savunucuları böylesi baskılara boyun eğmez"
“Uzun yıllardır insan haklarına saygıyı korumak için büyük fedakârlıklar ve bedeller ödeyen insan hakları savunucularının böylesi baskılara hiçbir şekilde boyun eğmeyeceği aşikardır.
“İnsan haklarına dayalı tüm kesimlerin ortak dayanışma ve mücadelesi ile yıllarca insan haklarını korumak ve geliştirmek için birlikte mücadele ettiğimiz arkadaşlarımıza yönelik bu hukuksuz uygulamayı en kısa sürede sonlandıracağımızdan kuşkumuz yoktur.”
İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) tutuklandı. İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Nejat Taştan (Eşit Haklar İzleme Derneği), Şeyhmus Özbekli (Hak İnisiyatifi) yurtdışına çıkış yasağı ve haftada üç gün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı |
(TP/ÇT)