İzmir Ticaret Odası'nı temsilen Kurul'da yer alan, Ahmet Ertem, büyük ümitlerle gittiği kurulun kendisi için tam bir hayal kırıklığı yarattığını söylüyor. İnsan haklarının devlete karşı savunulacak bir şey olduğunu hatırlatan Ertem şöyle diyor:
"Ama kurul'un büyük çoğunluğu resmi veya yarı resmi kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşuyor. "
Genelevde çalışmak istiyorum
İzmir İnsan Hakları Kurulu'nun Temmuz ayında ilgilendiği konulardan biri örneğin şuydu:
"Bir kadının İzmir Genelevi'nde çalışmak istiyorum biçimindeki başvurusu için incelenmek üzere İl Emniyet Müdürlüğü Fuhuşla Mücadele Masası'na yazı yazılması."
Başvuruları titizlikle inceleyen Kurul, Sözün kısası, İzmirlilerin bacadan çıkan kurumdan , parktaki kuma kadar her türlü sorunuyla yakından ilgileniyor.
Bacanın kurumu
Vali Alaaddiin Yüksel veya yardımcısının başkanlığında Emniyet Müdürü veya yardımcısı, İl Milli Eğitim Müdürü, İl Sağlık Müdürü, çeşitli meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin birer temsilcisinin katılımıyla her ay toplanan kurulun ilk ayki gündemi 23 başvurudan oluşuyordu. Bu başvuruların bazıları ve yapılan işlemler şöyleydi:
* İzmir'de bir kız yurdunun bacasından çıkan kurumla ilgili şikayet değerlendirildi. Çevre İl Müdürlüğü'ne hak ihlalinin giderilmesi için yazı yazıldı. Belediye, gerekli önlemi aldı.
* Bir Bağ - Kur'lunun "Bağ - Kur emeklilik işlemlerinin hızlandırılması" yönündeki şikayeti incelendi: Bağ-Kur İl Müdürlüğü'ne yazı yazıldı.
* Çiğli Sağlık Lojmanları'nda sularının kesilmesi ile ilgili bir şikayet için Çiğli Kaymakamlığı'na yazı gönderildi. İşlemin yasal olduğu cevabı alındı.
Çocuk Parkının kumundan rahatsız olanlar
Kurulun Ağustos ayının 31'inde yapacağı toplantının gündemi ve yapılan başvurularla ilgili yapılan işlemler ise şöyle:
* Konak'tan Göksel Besinli isimli vatandaş 289 / 1 Sokak'ta oturan semt halkı adına yaptığı şikayette, sokaklarındaki çocuk parkının kumla kaplı olmasından rahatsız olduklarını ve mağduriyetlerinin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını istedi. Kurul bunun üzerine, Büyükşehir ve Konak Belediyelerine ve Çevre İl Müdürlüğü'ne halkın mağduriyetinin giderilmesi için yazı yazdı.
* Ali Albayrak isimli vatandaş, oğlunun Alsancak SSK Diş Hastanesi'nden Konak Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'ne sevkedildiğini, ancak burada gerekli muayenenin yapılmadığını belirterek hak ihlalinin düzeltilmesini istedi. Kurul, SSK Bölge ve İl Sağlık Müdürlüklerine yazı yazdı.
* Hüseyin Çetin isimli bir vatandaş, bir şirketin usulsüz işçi çalıştırdığını bildirdi. Gerekli incelemeler yapılması için Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne yazı yazıldı.
* Ahmet Güven Özkaya , M.Paşa Caddesi'ndeki bazı eski evlerin SİT Kurulu tarafından onarım izni verilmediği ve bu binaların hayati tehlike taşıdığı yönünde şikayette bulundu. İlgili kurul ve Büyükşehir Belediyesi'ne yazı yazıldı.
* Bir polis, çalışma saatlerinden şikayetçi oldu. İl Emniyet Müdürlüğü'ne incelenmesi için yazı gönderildi.
* Recep Gök isimli vatandaş, Alsancak Devlet Hastanesi'nden yüzde 20 iş göremezlik raporu alarak, "Sağlığını askerken kaybettiği ve bu yüzden iş bulamadığı, mağduriyetinin giderilmesi" şikayetiyle başvurdu. İl Sağlık Müdürlüğü'ne yazı yazıldı.
Hayal Kırıklığı
Kurul'da İzmir Ticaret Odası'nı temsilen üye bulunan İZTO Meclis Üyesi Ahmet Ertem, büyük ümitlerle gittiği kurulun kendisi için tam bir hayal kırıklığı olduğunu söyledi. İnsan haklarının devlete karşı savunulacak bir şey olduğunu dile getiren Ertem, şunları söyledi:
"Ama kurul'un büyük çoğunluğu resmi veya yarı resmi kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşuyor . Tabi bu durumda da ihlale uğrayan vatandaş, buraya gelmiyor. Şimdiye kadar bir tane işkence gibi ciddi bir insan hakları ihlalinin gündeme geldiğini hatırlamıyorum . Belki buna İnsan Hakları Kurulu değil de çeşitli konuların görüşülüp ilgili yerlere yazı yazıldığı bir kurum denilse daha doğru olur.
"Vatandaşımız da bilinçsiz Mahkeme'ye götürebileceği konuları buraya getiriyor. Kurul da ilgili yerlere yazı yazıyor. Bu kurulda olmaktan sıkılıyorum ve son 4 aydır toplantılarına katılmıyorum".
Açılım olacaktı
Kurulun oluşturulduğu 2000 Aralık ayında bir açıklama yapan İzmir Valisi Alaaddin Yüksel , oluşumun İzmir için bir açılım meydana getireceğini belirterek şunu söylemişti:
"Güvenlik başta olmak üzere, bütün kamu kurum ve kuruluşlarının eğitilmesi kurulumuzun temel görevi olacaktır. Kurul eşitlik ve saydamlık ilkelerinden asla taviz vermeyecektir."
Kurul bünyesinde ayrıca her ilçede birer insan hakları masası bulunuyor ve kurulun yaptıkları 3 ayda bir Bakanlığa rapor ediliyor.(NU)