İletişim Yayınları, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlamasıyla tutuklanan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala hakkında yazılı açıklama yaptı.
İletişim Yayınları açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yayınevimizin kuruluşundaki kıymetli katkılarını hiçbir zaman unutmayacağımız arkadaşımız, fikirdaşımız Osman Kavala’yı hedef alan yargı operasyonu, temel hak ve özgürlüklerin gerçekten ve istisnasız uygulandığı, barışçı ve demokratik bir Türkiye toplumu hedefine doğru, toplumda sesini duyuramayan veya az duyurabilen kesimlerin seslerini duyurmaları ve farklılıkların ortak toplumsal zenginliğimizi oluşturması amacıyla yürütülen girişimlere vurulmuş yeni ve ağır bir darbedir.
“Osman Kavala 1 Kasım’da sabaha karşı, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçlaması ile tutuklandı.
“Tutuklama kararında ‘Tüm terör örgütlerinin (FETÖ/PDY - PKK/KCK - DHKPC, MLKP) aktif olarak katıldığı ve destek verdiği Gezi Olaylarının yöneticisi ve organizatörü’ olduğu ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimine katıldığı iddia ediliyor.
“Bu abes iddiaların gerçekle hiçbir ilişkisinin olmadığını en iyi bilenler, bizzat iddia sahipleridir; eminiz.
“Suçlamalara dayanak yapılan mesnetsiz iddiaların, vaktiyle yaptıkları yasadışı işlemler nedeniyle şimdi tutuklu olan savcılar ve yargıçlar tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmaların ürünü olması, bu girişimin ne kadar maksatlı ve önyargılı olduğunun delilidir.
“Açılan ceza soruşturmasına getirilen gizlilik kararına rağmen bazı medya kuruluşlarına sızdırılan ‘bilgi’lerle, Osman Kavala’ya karşı, örneklerini daha önce de gördüğümüz şedit bir kampanyayla yargısız infaz girişimi yürütülüyor.
“Bu operasyon, epeydir devam eden ve nerede duracağı bilinmeyen siyasal ve kültürel kırımın bir parçasıdır.
“Osman Kavala’nın Türkiye’de özgürlükler alanının genişlemesi, günümüzde ve geçmişte haksızlığa uğramış tüm kesimlerin ayrım gözetmeden seslerini duyurmalarının sağlanması, toplumsal barış zemininin oluşması için yürüttüğü bütün çabaların arkasındayız.
“Onun, şeffaflık ve katılımcılık ilkelerine titizlikle saygılı, şiddet ve zor yöntemlerini bütünüyle dışlayan, eşitlikçi, özgürlükçü, insancıl ve diğerkâm yaklaşımının kefiliyiz. Onunla yan yana durmaktan gurur duyuyoruz.
“Hukuk devleti ilkelerini ayaklar altına alan bu yeni saldırı karşısında onu savunmak sadece bir arkadaşlık, fikirdaşlık görevi değil, savunduğumuz ve paylaştığımız bütün ortak değerlerin tartışılmaz gereğidir.” (EKN)