Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, İç Anadolu bölgesindeki cezaevlerinde yaşanan sağlık hakkı ihlallerine dair İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’na başvuru yaptı.
MA’nın haberine göre, başvurularda, ihlallerin son bulması talep edildi.
“İnsan onurunu hiçe sayan bir uygulama”
İçişleri Bakanlığı’na konuya dair yapılan başvuruda, cezaevlerindeki hasta mahpusların ağız içi arama dayatmasından kaynaklı hastaneye gitmediklerinin tespit edildiği belirtildi:
“Ağız içi arama uygulaması, insan onurunu hiçe sayan bir uygulama olup başlı başına bir işkence biçimidir. Mahpuslara bu uygulamanın dayatılması kişinin onurunu zedelediği gibi kişide acıya sebep olup kişinin aşağılanmış hissetmesine de neden olmaktadır.
Aşağılayıcı muamele yasağı ve insan onuruna saygı kavramları arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. Muamele; bireyin küçük düşürülmesi, itibarını azaltması, insan onuruna saygı gösterilmemesi, insan onurunu zedelenmesi ya da bireyin ahlaki ve fiziksel direncini kırabilecek korku, acı veya aşağılık duygularını uyandırılması boyutlarında olduğunda aşağılayıcı muamele olarak nitelendirilebilecek ve işkence yasağı kapsamına girecektir.
Yapılan görüşmelerde ağız içi aramanın bir işkence biçimi olduğu, ayrıca mahpusların sağlık hakkına erişiminde büyük bir engel olduğu açığa çıkmıştır. Görüşme yapılan mahpuslar, ağız içi aramaya maruz kalmamak için hastaneye sevk ve tedavi haklarından vazgeçmek zorunda kaldıklarını aktarmışlardır. Bu durum özellikle ağır hasta mahpuslar özelinde yaşam hakkı ihlaline sebep olabilecek bir boyuta ulaşmıştır.”
“Hukuki ve etik yükümlülükler” hatırlatması
Sağlık Bakanlığı’na yapılan başvuruda da tutuklu ve hükümlülerin kelepçeli muayenesinin sağlık hakkı ihlaline yol açtığı ifade edildi:
“Hükümlü ve tutuklunun sağlık hakkının tesisinde idare olarak sorumluluğunuz bulunduğu da gözetildiğinde, tarafınızca hastanelere, sağlık personeline ve hekimlere hükümlü ve tutukluların muayenesi sırasında kolluk görevlilerinin muayene odasında bulunmasına ve kelepçeli muayeneye izin verilmemesi gerektiğinin hukuki ve etik yükümlülüklerle birlikte hatırlatılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bu hususta sağlık hakkı ihlaline sebep olan bu uygulamaların son bulması için gereğinin yapılmasını bekler, bilgilerinize sunarız.”
(AS)