İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, Rakel Dink ve avukatlarına yönelik ölüm tehditlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
İHD yaptığı açıklamada “Hrant Dink Vakfı’na gönderilen tehditlerin arkasında işte bu ‘meşrulaştırıcı’ devlet aklı ve pratiği yatıyor” ifadelerini kullandı.
Açıklamada özetle şöyle denildi:
“27-28 Mayıs tarihlerinde, e-mail yoluyla gelen tehdit mesajları Hrant Dink Vakfı’nin temsil ettiği değerleri ve ayrımcılığa karşı mücadelesini, Hrant Dink’in insan hakları savunucularına yol gösteren anısını hedef alıyor.
“Mesajlarda, “ Burayı terk edin”, “ Bir gece ansızın gelebiliriz” ibareleri, çok tanıdık bir nefret dilidir ve 1915 yılından bu yana sürdürülen uygulamaların ve söylemlerin sürekli kıldığı bir dildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti geçmişle hesaplaşmayı reddettiği gibi şiddeti meşrulaştıran bir dil ve pratik sergileyerek nefreti toplumsallaştıran tehlikeli bir yol izliyor.
"Şiddet çağrıları hiçbir yaptırımla karşılaşmıyor"
“Mezarlara yapılan toplu saldırılar, televizyonlardan açık şiddet çağrıları hiçbir yaptırım ile karşılaşmıyor. Hrant Dink Vakfı’na gönderilen tehditlerin arkasında işte bu ‘meşrulaştırıcı’ devlet aklı ve pratiği yatıyor.
“Hrant Dink Vakfı yaptığı açıklamayı, tüm farklılıkların bir arada yaşadığı, ifade özgürlüğünün sonuna kadar kullanıldığı bir ülkeye kavuşma hayaliyle, ayrımcılıkla mücadele etmeye devam edeceğini duyurarak bitirmiş.
“İnsan Hakları Derneği Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak, Hrant Dink Vakfı’nın bu mücadelesinin her zaman yanında olacak, her türlü ayrımcı, ötekileştirici, ırkçı nefret diline karşı mücadelemizi sürdürecek ve Hrant Dink’in anısını yaşatmaya devam edeceğiz.”
Ne olmuştu?
Hrant Dink Vakfı, internet siteleri üzerinden dün (29 Mayıs) yaptığı açıklamada 27-28 Mayıs tarihlerinde kendilerine e-mail yoluyla ölüm tehditleri geldiğini duyurmuştu.
Kamuoyuna yapılan açıklamada tehdit mesajıyla ilgili olarak "Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de resmi kurumların bilgisi dâhilinde, herkesin gözü önünde öldürülmesinden önce de duymaya aşina olduğumuz ve bugünlerde marifet sayarak kimi çevrelerce sıkça tekrarlanan 'Bir gece ansızın gelebiliriz' sloganını da içeren tehdit, Hrant Dink Vakfı'nı 'kardeş masalları' anlatmakla itham ediyor, ülkeyi terk etmemizi talep ediyor, Rakel Dink'i ve avukatımızı ölümle tehdit ediyor" denildi.
Tehditlere birçok kesim tepki gösterirken; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Kuzguncuk'ta kilisenin haçını kıran provokatör 24 saatte, Hrant Dink Vakfı'na tehdit maili atan provokatör hemen yakalandı , provokasyona izin vermeyiz! Türk Polisine güvenin" dedi.
Hrant Dink Vakfı hakkında
Hrant Dink'in hayallerini, mücadelesini, dilini ve yüreğini yaşatmak amacıyla 2007 yılında kuruldu.
Diyalog, barış ve empati kültürünü geliştirmeyi tüm faaliyetlerinin temeli olarak tanımlayan vakfın çalışma alanları şöyle:
Çocuklar / gençler arası fırsat eşitliği ve çocukların / gençlerin yaratıcı yönlerinin desteklenmesi, kültürel çeşitliliğin bir zenginlik, farklılığın bir hak olarak kabul görmesi, Türkiye, Ermenistan ve Avrupa toplumları arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilmesi,
Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin desteklenmesi, milliyetçilikten ve ırkçılıktan arındırılmış tarih çalışmaları, Hrant Dink ile ilgili yazı, fotoğraf ve belgelerin toplanması.
Hrant Dink Vakfı bu alanlarda kitap yayımlamak; arşiv oluşturmak; yaz okulu düzenlemek; film, müzik, görsel sanatlar, dans ve edebiyat içerikli festivaller yapmak ve Hrant Dink'in anısına ödül vermek gibi çalışmalar yürütüyor. (RT)