İnsan Hakları Derneği (İHD), Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, gazeteci Hayko Bağdat için “kılıç artığı” ifadesini kullanan Bolu İzzet Baysal Üniversitesi’nden sosyoloji profesörü Yahya Mustafa Keskin hakkında suç duyurusunda bulundu.
İHD’den bir grup suç duyurusu yapmadan önce İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Hayko Bağdat’ın, düşünce ve ifade özgürlüğü ihlal edildiği için ve aldığı tehditler nedeniyle Türkiye’den Almanya’ya gitmek zorunda kalmış bir gazeteci olduğunun ifade edildiği suç duyurusunda özetle şu ifadelere yer verildi:
“Kılıç artığı, ırkçı nefret söylemidir”
* Hayko Bağdat, son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu siyasi olarak eleştirdiği bir yazısının ardından aldığı tehditler nedeni ile twitter hesabında bir paylaşımda bulunmuş ve Soylu’ya yönelik siyasi eleştiri hakkını kullanmıştır.
* Onun bu tweet’inin ardından Abant İzzet Baysal Üniversitesinde profesör olan Yahya Mustafa Keskin, kendi twitter hesabından şöyle bir paylaşımda bulunmuştu: “Yiyorsa yargıla da görelim, kılıç artığı”
* “Kılıç artığı” deyiminin sözlükteki anlamı ise, “Katliamdan ya da soykırımdan sağ kalanlar”dır.
* Bu söz İstanbullu bir Ermeni olan Hayko Bağdat’ın şahsında tüm Türkiyeli Ermenilerin manevi şahsiyetini tahkir etmekte, hepsini “katliam artığı” olarak adlandırarak ailelerine ait acı anılarını hatırlatmakta, böylece kendilerini de tehdit altında hissetmelerini sağlamaktadır.
* Coğrafyamızda birçok siyasetçi bu deyimi tehdit amaçlı kullanmaktadır. Örneğin geçtiğimiz aylarda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, Alevi inancına sahip bir gazeteci için, “Şerefsiz kılıç artığı” sözcüklerini fütursuzca kullanmıştı.
* HDP milletvekili Garo Paylan da ise sürekli olarak bu sözcüğü de içeren ırkçı tehditlere maruz kalmaktadır.
* “Kılıç artığı” sözcüğü, ırkçı-ayrımcı bir nefret söylemi olduğu gibi, aynı zamanda tehdit içermektedir. Yahya Mustafa Keskin’in, üniversitede gençlere eğitim veren, üstelik sosyoloji dersleri veren bir hoca olması, durumu daha da vahim kılmaktadır.
* Yahya Mustafa Keskin’in bu ırkçı ve tehditkâr paylaşımının ardından, Hayko Bağdat’a yönelik tehditlerin artmış olması, aldıkları tehditleri nedeni ile kendisi ve ailesinin, ‘koruma’ ile dolaşması, olayın ciddiyetini açıkça ortaya koymaktadır.
TCK 122-216 ve AİHS 14. Maddelerden soruşturma talebi
İnsan Hakları Derneği, Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, suç duyurusu dilekçesinde Yahya Mustafa Keskin hakkında, TCK 122, TCK 216 ve AİHS. 14. maddesi uyarınca soruşturma başlatılarak, dava açılması talebinde bulunurken, talep şöyle gerekçelendirildi:
* TCK’nın 122. maddesi, “kişiler arasında dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri amaçlar ile ayrım yapmayı’ yasaklamaktadır.
* TCK’nın 216. maddesi, aynı gerekçelerle, ‘halkı, kin ve düşmanlığa tahrik etmeyi’ de yasaklamaktadır.
* Türkiye devletinin imzalamış olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 14. maddesi de, ‘ayrımcılık yasağını’ tarif etmektedir.
Ne olmuştu?
Hayko Bağdat 6 Aralık’ı 7 Aralık’a bağlayan gece attığı tweet’te şu ifadelere yer vermişti:
“Bugün Süleyman Soylu'nun yargılanması gerektiğini yazdığım için çok küfür/tehdit geldi. Bütün bunlar tekrar düşünmeme yol açtı. Demek isterim ki Mehmet Ağar, hatta Meral Akşener nitelikli cinayetler işleyecek kadar profesyoneldi. Soylu hem zavallı hem de yargılanacak. Öyle yani.”
Yahya Mustafa Keskin ise Hayko Bağdat’a cevaben "Yiyorsa yargıla da görelim kılıç artığı" dedi.
Keskin daha sonra bu tweet’ini silip hesabını bir süre askıya alırken, Hayko Bağdat Ahval’de konuya ilişkin “Kılıç artığı” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yahya Mustafa Keskin ise kendisine gösterilen tepkilere cevaben Twitter hesabından şu paylaşımlarda bulundu:
“Gece gündüz ülkenin nimetlerinden sonuna kadar zıkkımlanmasına rağmen yıllarca devlete soykırımcı diye damga vuran, milletle dalga geçen bu güruh işte budur. Kendilerine karşı iğneleyici bir söz ettiğinizde kıyameti kopartır. Peki bu millet sizin hakaret ve küfür tahtanız mıdır.”
“Son kez yazıyorum benim tarihimde soykırım yoktur. Bununla ilgili hiç bir mahkeme kararı yoktur. Bu konuda tek kelime daha yazmıyorum.”
“Bugünden beri bu ülkenin içişleri bakanını yargılama yetkisini kendinde gören bir şahsa attığım twit inanılmaz noktalara çekilerek etnik ve dini ayrım yaptığım iftirasıyla hakkımda küfür ve hakaret kampanyası başlatılmıştır.”
“Sayın Cumhurbaşkanımız ve İçişleri bakanımızı yargılama yetkisini kendinde görebilen bir şahsa karşı dün cevaben yazdığım mesaj malum çevrelerce hakkımda linç kampanyasına dönüştülmüştür. Çoğu bu ülke ve milletle sorunu olan illegal terör örgütleriyle alakalı kişi veya gruplar rumuz isimle şahsıma ve bu millete küfür ve hakarete devam etmektedir. Şunun altını özellikle çiziyorum: mesajımda iddia edildiği gibi asla ne herhangi bir etnik ne de dini grub hedef alınmıştır.”
“Bu durum tüm akademik yazılarım incelendiğinde görülecektir. Bu vesile ile şahsıma hakaret eden, aşağılamada bulunan ve küfür eden tüm kullanıcılar hakkında hukuki merciler yoluyla yasal işlem başlatacağımı belirtmek istiyorum.” (EKN)
* Fotoğraf: Twitter - İHD İstanbul Şubesi