İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2010 Yılı Hak İhlalleri Raporu'na göre gerek çatışmanın yükselmesi gerekse de yargı baskısı nedeniyle ihlal sayısında artış var.
Bugün Diyarbakır şubesinde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Merkez Yürütme Kurulu üyesi Şevket Akdemir "2010 yılına girerken hükümetin açılım adı altında yürüttüğü çalışmalar sonucunda, çözümsüzlük ve çatışma sürecinin barışçıl ve demokratik zeminde çözüleceğine dair büyük umutlar yaşanmıştı" dedi.
"Ancak, iktidarın farklılıklara ve muhalif seslere karşı geliştirdiği tahammülsüzlük, 2009 yılının sonlarında ve 2010 yılının başlarında estirilen barış ve çözüm umutlarının kısa sürede yok olmasına neden olmuştur."
Buna göre, devam eden askeri operasyonların ardından PKK'nin 1 Haziran'dan itibaren çatışmasızlık sürecini sona erdirdiğine yönelik açıklamasıyla birlikte başlayan çatışma, ölüm ve yaralanma olaylarında artış oldu.
"Yine, mayın ve sahipsiz patlayıcılar sonucu ölüm ve yaralanmalar da yaşanmaya devam etmiştir. Güvenlik güçlerinin ihmali ve kastı sonucu gerçekleşen bu ölüm olayları kamuoyu vicdanını yaraladığı gibi, olayların sorumlularına karşı yürütülmeye devam edilen cezasızlık politikası da toplumun adalet duygusunu zedelemiştir."
Hak ihlalleri
Köy yakmalar: "90'lı yıllarda bölge halkının kabusu olan köy yakmalar 2010 yılı içerisinde bir kez daha gündeme gelmiştir. Batman'ın Hasankeyf İlçesi'ne bağlı üç köyün arazileriyle birlikte ateşe verilmesi buna bir örnektir. 2010 yılı içerisinde, ağırlıklı olarak askeri operasyonlar sonucu, güvenlik güçleri tarafından yakılan ormanlık alanların sayısında büyük artış yaşanmıştır."
Toplu mezarlar: "Derneğimize 2010 yılı içerisinde toplu mezarlar konusunda birçok başvuru yapılmış ve derneğimizin yaptığı araştırma ve tespitler sonucunda çok sayıda toplu mezar tespit edilmiştir. Sağlıklı bir sonucun ortaya çıkması için her zaman dile getirdiğimiz gibi, acil bir şekilde hakikatleri ortaya çıkaracak bir komisyonun oluşumuna gidilmesi gerekmektedir."
PKK'lilerin cenazeleri: "Örgüt militanlarının cenazeleri güvenlik güçleri tarafından tahrip edilirken, vücut bütünlüklerinin gerek kimyasal maddeler, gerekse çeşitli yöntemler kullanılarak bozulması başta aileleri olmak üzere toplumda infiale neden olmuştur."
Özel yetkili mahkemeler: "Örgütlenme ve ifade özgürlüğüne karşı yargı eli ile yürütülen baskı politikaları sonucu, tutuklama ve yargılamalarda büyük artış yaşanmıştır. Yargılanan Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucularının anadillerinde yapmak istedikleri savunma, mahkeme heyeti tarafından keyfi bir şekilde engellenmiş, böylece adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı ihlal edilmiştir."
"İşkence sürüyor"
Akdemir, özellikle toplumsal olaylarda ve gözaltına alınma işlemleri sırasında vatandaşların kolluk kuvvetleri tarafından darp edilmelerinin işkencenin artık sokağa taştığı yorumlarını güçlendirdiğini belirtti. Cezaevlerindeki ölümcül hastaların tahliye edilmemesine dikkat çekti. (EÜ)