İnsan hakları kuruluşları, Türkiye'nin kabul ettiği Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceyi Önleme Sözleşmesi'nin Seçmeli Protokolü'nün (OPCAT) öngördüğü ulusal denetleme mekanizmasının özerk ve bağımsız olması gerektiği, kurulacak İnsan Hakları Kurumu'nun buna yetkin olmadığını konusunda hükümeti uyarıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceyi Önleme Sözleşmesi'nin Seçmeli Protokolü (OPCAT), TBMM'de 23 Şubat'ta kabul edildi. Protokole göre kurulacak uluslararası ve ulusal kuruluşlar, gözaltı merkezleri ve cezaevlerindeki hak ihlallerini, işkenceyi ve kötü muameleyi denetleyecek.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, bianet'e, Türkiye'nin bir yıl içinde ulusal işkenceyi önleme mekanizmasını oluşturacağını; gözaltı merkezleri ve cezaevlerindeki hak ihlallerini denetleyecek mekanizmanın yapısının önemli olduğunu söyledi.
Hükümetin bu görevi bağımsız olmadığı için eleştirilen Türkiye İnsan Hakları Kurumu'na vermeyi planladığını belirten Türkdoğan, tasarı halindeki kurumun üyelerinin doğrudan Bakanlar Kurulu'nca atanacağını hatırlattı.
Türkdoğan'ın önerisiyse, sivil toplum örgütlerinin de katıldığı, özerk ve bağımsız bir kurum oluşturulması.
"Paris İlkelerine uyan bir kurum olmalı"
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) başkanı Şebnem Korur Fincancı da "OPCAT'in onaylanması çok olumlu bir gelişme" dedi.
Fincancı, "Yıllardır bunun yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Ancak, Hükümet'in ulusal denetim mekanizması olarak Türkiye İnsan Hakları Kurumu'nu öngörmesinden kaygılıyız. Bu kurumun bağımsız şekilde çalışamayacağını düşünüyoruz.. Ulusal Mekanizma Paris İlkeleri çerçevesinde oluşturulmazsa yararlı olmayacak" dedi.
Paris İlkeleri olarak bilinen "İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması için Kurulan Ulusal Kuruluşların Statüsü'ne İlişkin İlkeler"e göre, insan hakları alanında ve ayrımcılıkla mücadele etmek için kurulan ulusal kuruluşlar, diğer devlet kuruluşlarından ve siyasi iktidardan özerk olmalı.
OPCAT
BM Genel Kurulu, 18 Aralık 2002'de OPCAT'i kabul etti. OPCAT'in amacı, gözaltı ve tutukevlerinin ulusal ve uluslararası kuruluşlarca düzenli olarak denetlenerek, işkence ve diğer kötü muamelenin önlenmesi.
Protokolü, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, BM'de 14 Eylül 2005'te imzalamıştı.
OPCAT'a göre, İşkenceyle Mücadele Komitesi'nin bir alt komitesi olan "Önleme Alt Komitesi" kurulacak. Bu uluslararası alt komite, on üyeden oluşacak. Üye sayısı 25'e kadar çıkabilecek. Önleme Alt Komitesi üyeleri, ceza hukuku veya gözaltında işkenceye maruz kalmış mağdurlar konusunda araştırma yapmış kişilerden oluşacak.
TİHV ve İHD, hükümetin "işkenceye sıfır tolerans" sözünün kağıt üzerinde kaldığını söylüyor. 2009 Kasım ayı sonuna kadar TİHV'e 319 işkence ve kötü muamele başvurusu yapıldı. Suçlanan kamu görevlleri çoğu zaman cezasız kalıyor. (AS/EÜ)