Fotoğraf: Salih Gergerlioğlu / Twitter
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Meclis’te başlattığı ‘Adalet Nöbeti’ni gerçekleştirirken hakkında başlatılan yeni bir soruşturma kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alınıp serbest bırakılan HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun emniyetteki ifadesinin detayları ortaya çıktı.
Polislere namaz kılmak ve üstünü değiştirmek için talepte bulunduğunu söyleyen Gergerlioğlu’nun beyanı ifade tutanağına yansıtılmadı. Bunun üzerine Gergerlioğlu’nun avukatları Sercan Aran, Kerem Altıparmak ve Kenan Maçoğlu, Gergerlioğlu’nun beyanını ifadeye ekledi.
Emniyette Gergerlioğlu’na yöneltilen sorular ve Gergerlioğlu’nun cevapları şöyle:
Soru: Kesin hüküm giymeniz nedeniyle Meclis Genel Kurulu'nun 17 Mart 2021 tarihli 60. Birleşiminde milletvekilliğinizin düşürülmesine rağmen Meclis binasını terk etmeyerek eylemler gerçekleştirdiğiniz iddiasını kabul ediyor musunuz?
Cevap: Benim milletvekilliğimden düşürülme hadisem hukuka aykırı bir şekilde yapılmıştır. Usule ve Anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesi kararı beklenmeden Meclis Başkanlığında TBMM’de okunmuştur. Meşru bir karar olmadığı için, milletin vekili olmam nedeni ile Anayasa’nın uygulanması istedim. Genel Kurul’da bulunurken karar okunduğu için 17 Mart 2021 günü saat 19:25’te Genel Kuruldan çıktım parti grup toplantı odamıza geçtik ve orada bu kararın hukuksuzluğa ve Anayasaya aykırılığına dair çeşitli açıklamalar yaptım. Milletvekilliğim o esnada düşmüş olabilir ama milletin bir ferdi olarak buhukuksuzluğa itiraz ettim.
Ben bir vatandaş olarak bana yapılan haksızlığa karşı TBMM’de millete seslendim, bu da en doğal hakkımdır. Çünkü burası TBMM’dir. Ben TBMM’den çıkmak zorunda değildim. Ben milletin bir ferdiyim. Barışçıl ve sivil olarak açıklamalar yaptım.
Soru: 17 Mart 2021 tarihinden itibaren TBMM'de gece gündüz dahil olmak üzere kalmaya devam ettiğimiz ve ayrılmadığınız hususundaki iddialar ile ilgili söylemek istediklerini nedir?
Cevap: Evet o tarihten itibaren HDP Grup toplantı bölümünde kaldım, gecem ve gündüzüm orada geçti, oradan ayrılmadım. Bana yapılan haksızlığa karşı kamuoyunu bilgilendirmek için meşru hakkımı kullandım.
Soru: TBMM'de milletvekilliğiniz düşmesine rağmen kalmaya devam ederek buradan sosyal medya üzerinden canlı yayınlar ve video paylaşımları yaptığınız yönündeki iddialar ile ilgili söyleyecekleriniz nelerdir?
Cevap: Milletin Meclisinde, milletin bir ferdinin bulunması suç mudur? Milletin Meclisinde milletin ferdinin bulunması suçu mu uyduruldu? TBMM demokrasinin beşiği, milletin temsiliyet yeridir. Eski bir milletvekili ve bir vatandaş olarak TBMM’de bulunmam, açıklamalar yapmamdan daha doğal bir şey olamaz. Anayasamız ifade özgürlüğünü tanır ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bunun bir vatandaş için en geniş halini sunar. Esas olan vatandaşların özgürlüğü, hakkı ve hukukudur. 83 milyon kişinin sorunları halletmek için başvuracağı yer TBMM’dir ve ne üzücü ki milletin Meclisinde neden bulunduğum bana sorulmaktadır.
Soru: Aynı gün milletvekilliğiniz düşürüldükten sonra Meclis Genel Kurulu salonundan çıkarak basın mensuplarına demeç vererek ikinci katta bulunan HDP parti grup katına yürüyerek beraberinizde bulunan kişiler dahil olmak üzere grup içerisinden "Biji serok apo" sloganı atıldığı, dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi koridorlarında terör örgütü elebaşı ve terör örgütü lehine slogan atılmak suretiyle terör örgütü propagandası yaptığınız iddiasını kabul ediyor musunuz?
Cevap: Meclis Genel Kurulundan çıkışımızda birçok gazeteci oradaydı ve çekim yapmaya başladı. Genel Kurul kapısından çıktığımızda gazeteciler video çekimi yapıyordu ve biz HDP Grup toplantı odasına gidene dek bu çekimleri devam ettirdiler. Çekim kayıtları gazetecilerdedir. Sahte video görüntüleri Savcılık tarafından kullanılmıştır. Bu görüntüler içinde bulunduğum grup ile alakalı değildir. Genel Kurul kapısından arkadaşlarım ile topluca çıktıktan sonra grup toplantı odasına geçeceğimizi ve oradan ayrılmayacağımı, AYM kararını bekleyeceğimi söyledim. Bütün bu kayıtlar gazetecilerde mevcuttur.
Bana gösterilen video görüntüleri benim ve içinde bulunduğum topluluk ile alakalı değildir. Çıkışta ben konuştum ve son olarak da gazetecilere Meral Danış Beştaş da bir iki cümle söyledi. Sonrasında toplantı odasına geçtik sonrasında herhangi bir slogan veya kişi konuşması olmadı. Görüntüler sahte ithamlar yanıltıcıdır. Bizim Genel Kuruldan çıkış saatimiz önceki sorunun cevabında söylediğim gibi 19:25’dir. Bana göstermiş olduğunuz Video görüntüsünde ki saat 22:40 civarında görünmektedir. Bu da bizim ile alakalı olmadığı göstermektedir.
Tutanağa geçmeyen ifadeleri avukatlar kayıt altına aldı
Gergerlioğlu’nun bu cevaplarının ardından ifadesine son verildi. Polisler Gergerlioğlu’nun avukatları Sercan Aran, Kerem Altıparmak ve Kenan Maçoğlu’nun ifadeye eklemek istedikleri bir husus olup olmadığını sordu. Avukatlar bunun üzerine Gergerlioğlu’nun ifadesinde tutanağa geçirilmeyen söylemleri kayıt altına aldı:
“Ayrıca gözaltına alındığım sıradaki hususları eklemek istiyorum. Sabah tuvalete gidip daha sonra ellerimi yıkamak için çıktığımda orada bir kısım Meclis polisinin beklemekte olduğunu gördüm. Elimi yıkadım ve abdest aldım. Polislere sabah namazımı kılmak istediğimi ve ondan sonra da giyinerek işlem yapabileceklerini söyledim. Dar olan sabah namazı vakti ile bir an önce namazımı kılmak istedim ve üzerimi giymek istediğimi söyledim. Ancak izin vermeyip koluma hızlıca girerek beni koşar adım götürmeye başladılar.
Elbisemi ve ayakkabılarımı giyemeyerek ve terliklerimle çıkmak zorunda kaldım. Beni çekiştirdiler ve asansörden indiğimizde merdiven trabzanlarına elimi tutarak ‘Ne yapıyorsunuz?’ dedim. Buna rağmen güç kullanarak beni polis otosuna bindirdiler.
Üzerimde pijamalarım ve ayağımda terliklerim varken bu yapıldı. Sanırım kamuoyuna uygunsuz bir görüntümün servis edilmesi için özellikle yapıldı. Ayrıca ibadet özgürlüğüm de ihlal edilmiştir. Bu güç kullanma esnasında da sol ön kolumda ekimozlar oluşmuştur. Boynumda da kas ağrıları oluşmuştur. Sağ el ikinci parmağımı da bükmekte zorlanıyorum.
Olayın sıcaklığı geçtikten sonraki hissettiğim parmağımı bükmekte zorlandığım doktor raporunda yoktur. Kendimi orada ifade etme özgürlüğüm ve ibadet özgürlüğüm ihlal edilmiştir. Ve güç kullanılmak suretiyle darp edildim. Ceza hukuku açısından hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Yaptığım fiiller ve sözler hukuka aykırı değildir. Ayrıca hukuka aykırı olarak yakalamam yapıldığı için davacı ve şikayetçiyim."
(HA)