Bianet'e konuşan sivil toplum örgütü temsilcileri demokratikleşme, ifade özgürlüğü yolunda atıldığı söylenen adımlarla Pamuk'a karşı tepkide somutlaşan ırkçı, milliyetçi, yasakçı uygulama ve açıklamalar arasındaki çelişkiye dikkat çekiyor.
Düşünce Suçuna Karşı Girişim'den Şanar Yurdatapan, "Pamuk, tepki gören sözleri nedeniyle yeni TCK'dan yargılansa 10 sene hapis yatabilirdi" diyor.
Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Metin Celal Zeynioğlu da profesörlerin Pamuk'a yönelik "haddini bilmeli" diye açıklama yapabildiği bir ortamda kaymakamların da kitap toplatabileceğine dikkat çekiyor.
Kütüphane Haftası nedeniyle "yasaklanan kitaplar" sergisi açan Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal da Sütçüler kaymakamının ilk olmadığını; Türkiye tarihinin yasaklama, imha, toplatmalarla dolu olduğunu hatırlatıyor.
Herkesin ortak düşüncesi ve talebi, kaymakam hakkında gerekli işlemlerin yapılması fakat sivil toplum kuruluşlarından ortak ve güçlü bir tepki gelmesi de zor görünüyor.
Yurdatapan: "Kaymakam cahil, kütüphaneler boş"
"Kaymakam görevini kötüye kullandığının, yetki gaspı yaptığının bile farkında olamayacak kadar cahil" dedi.
"Bu olay yanlış bir emir verilmiş ve bu yanlış emir Isparta Valiliğince düzeltilerek geçiştirilemez. Bu kişi derhal görevden alınmazsa başkaları da cesaretlenecek".
Yurdatapan'ın dikkat çektiği bir diğer nokta da yapılan aramada ilçede hiçbir Orhan Pamuk kitabı bulunamamış olması.
"Bu kitaplıklarda Orhan Pamuk bile yoksa acaba ne var? Kitaplıklarımıza hangi kitapların alınacağına kim ve nasıl karar veriyor?".
Devlet yöneticilerinin asıl olarak bu gibi olaylarda tepki vermesi gerektiğini belirten Yurdatapan, aksi durumda cehaletin ve şovenliğin yaygınlaşmasından; insanlara ve kurumlara yapılan saldırılardan yöneticilerin sorumlu olacağını söyledi.
Yurdatapan, Uyum Yasaları ve demokratikleşme yolunda atıldığı söylenen adımlarla yaşananlar arasındaki çelişkiye de dikkat çekiyor: "Yürürlüğe girmesinin 1 Haziran'a ertelenmesini Tunus üzerinden haber aldığımız yeni TCK'nın 305 maddesine göre Orhan Pamuk, Ermeni soykırımı ile ilgili beyanı yüzünden 3 ile 10 yıl arasında hapsedilebilecek".
Akmen: "Irkçılığın yeni boyutu"
Uluslararası PEN Kulüpleri Federasyonu Türkiye Merkezi Genel Başkanı Üstün Akmen, "Orhan Pamuk'un kitaplarına karşı işlenen sansür suçu, ırkçılığın yeni bir boyutunu gözler önüne sermesi açısından son derece ürkütücüdür" dedi.
Orhan Pamuk'un PEN üyesi olduğunu ancak bunun diğer PEN üyelerinin Orhan Pamuk'un romancılığına eleştiri getirmelerine engel teşkil etmeyeceğini ifade eden Akmen, aynı şekilde Orhan Pamuk'un siyasal görüşleri, sosyal davranışlarının da PEN'i bağlamayacağını söyledi.
Zeynioğlu: "Demokrasi ortamının yokluğu"
Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Metin Celal Zeynioğlu, bir süredir çeşitli gerekçelerle Türkiye'de şovenizm rüzgârı estirilmeye çalışıldığını, Orhan Pamuk'un röportajında söylediği cümlenin de bu süreçte bahane edildiğini belirterek, "Her insan gibi Orhan Pamuk'un da düşüncelerini söyleme, savunma hakkı olduğuna inanıyoruz" dedi.
Zeynioğlu'na göre, Türkiye'de tartışma kültürünün yokluğu bu olayla bir kez daha ortaya çıktı.
Zeytinoğlu, "Bir ilçenin kaymakamı kitap toplatma, kitap imha etme emri verebilir mi?" sorusunu tartışmak zorunda kalmanın endişe verici olduğunu belirterek,
"Tamamen hukuk dışı bu uygulamayı aynı kaymakamın 'Meşru müdafaa hakkımız var' diye savunmaya kalkması ise vahimdir. Bu kişi kanunları uygulamakla mükellefken, kanunsuzluğu yayınladığı emirlerle hayata geçirme hakkını kendinde bulabiliyorsa böyle bir kaymakamın yönetimine layık görülmüş vatandaşlar olarak ne kadar çaresiz bir durumda olduğumuzu anlatmaya gerek yok sanırım" dedi.
Türk Tarih Kurumu'nda ve Ermeni masasında görevli profesör, Kemal Çiçek'in, dün gazetelerde yer alan bir habere göre, Orhan Pamuk'a hitaben, "haddini bilmeli ve susmalı" dediğini hatırlatan Zeynioğlu, "Düşünceleri sonuna kadar tartışmak görevi olması-gereken bir profesör bunu söyleyebiliyorsa, bir kaymakam da kitap imhaya kalkar. Olaylar birbirini tamamlıyor" dedi.
"Hükümete çağrımız, Orhan Pamuk gibi sadece düşüncelerini açıklayan yazarlarımızın haklarını savunması, can güvenliğini sağlaması, düşüncelerini açıklayabilecek demokrasi ortamını yaratmasıdır".
Kartal: "Kaymakam ilk değil"
Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal, "Ülkemizde bir daha kitap toplatılmasın diye Milli Kütüphane'de Toplatılan Yayınlardan Seçmeler Sergisi açtığımız sırada Orhan Pamuk'un kitaplarının toplatılması bizi üzmüştür" dedi.
"Kaymakam, kitap yasaklama konusunda ilk değil. Türkiye'nin tarihi düşüncelerin, kitapların, oyunların, şiirlerin, filmlerin, gazetelerin, sözcüklerin daha neler nelerin yasakları ile dolu. Bu olayla birlikte ülkemizde üniversite bitirenlerin sayısının son yıllarda 14 kat artmasına rağmen kitap okuyanların sayısının 1965 yılındaki oranın onda birine gerilemesini normal karşılamak mı gerekir?".
Orhan Pamuk "ayıklanacak"
Sütçüler Kaymakamı Mustafa Altınpınar, yazar Orhan Pamuk'un ilçe kütüphanesi ve kamu kitaplıklarındaki kitaplarının toplatılarak imha edilmesi emrini vermişti.
Kaymakam yazılı kararında şöyle diyor; "Yazar olduğu iddia edilen Orhan Pamuk adlı azınlık ırkçısının kütüphane ve kitaplıklardaki kitaptan ayıklanarak imha edilecektir".
Isparta Valisi İsa Parlak ise olayın duyulmasının ardından devreye girmiş ve kaymakamın "yetkisini yanlış kullandığını, bu yanlış emrin iptal edildiğini" bildirmişti.
İçişleri Bakanlığı da Isparta'nın Sütçüler İlçesi Kaymakamı Mustafa Altınpınar'ın, ilçede kamu kitaplıklarındaki Orhan Pamuk'un kitaplarının toplatılarak imha edilmesi emrini vermesi konusunda inceleme başlattı.
Emir sonrası Sütçüler'deki kitaplıklarda Pamuk'un kitaplarının çıkmaması üzerine Kaymakam Altınpınar, "Keşke yazıyı yazmadan önce ilçede Pamuk'a ait kitap olup olmadığını araştırsaydım diye düşünüyorum" demişti.(KÖ/EÜ)