Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, PKK'li gerillalarca kaçırılmasına ilişkin soruşturma kapsamında savcıya ifade verdi.
Aygün, "İki gün boyunca beni silah zoruyla kaçırıp alıkoyan, özgürlük ve güvenliğime tehdit oluşturan PKK mensuplarından davacı ve şikayetçiyim" dedi.
Aygün dün gece Habertürk TV'de yaptığı açıklamada bunun aksini savunarak, "Beni götürüp tutanlardan şikâyetçi olmadım. Benim kişisel olarak zararım yok. Kamuoyunun bilgi edinme hakkını tesis etmek açısından gidip dört sayfalık ifadeyi verdim. O çocuklardan şikâyetçi değilim. İki günlük dağda kalışımı onlara helal ediyorum" dedi. Aygün daha sonra kendisiyle görüşen ve savcılıktaki ifadesinde şikâyetçi olduğunu hatırlatan Habertürk muhabirine ise "Benim şikâyetçi olduğum, Kandil ve onun iradesidir" diye konuştu.
Dersim'de Cumhuriyet Savcısı Osman Altınkaya'ya dört sayfalık ifade veren Aygün, kendisine gösterilen albümdeki gerillaları teşhis etmeye çalıştı. Aygün, ifadesinde şunları söyledi:
"Bahoz Erdal (Fehman Hüseyin) ile irtibat kurulmasaydı, Seyithan ile görüştürüldükten sonra Kandil'e götürülebilirdim. Fakat kaçırılmam üzerine oluşan tepkiler nedeniyle örgütün geri adım atmak zorunda kaldığını düşünüyorum."
"Ovacık'ta kahvehanede bulunduğum sırada önüme birkaç bildiri bırakıldı. İlçede 'devletle işbirliği yapan' bazı kimseleri sürgün ettiklerini, ayrıca AKP ve CHP'de siyaset yapan kişilerin buna son vermesi gerektiği yazılıydı."
"Dönüşte Yoncalı yol ayrımının Dersim yönündeki keskin bir virajı dönünce sivil giyimli, 25-29 yaşlarında iki kişinin yolun ortasında durduğunu gördüm. Aracı mecburen durdurmak zorunda kaldık ve silahlarını bize doğrultarak hemen araçtan inmemizi söylediler. Kod adının Azad olduğunu sonradan öğrendiğim kişi 'Biz PKK'liyiz, sizi almaya geldik' dedi. Yanımdaki arkadaşların can güvenliğini sağlamak adına çok fazla bir direnişte bulunamadım."
Gerillalar ile yürüdüğünü, gece Brüsk ile kaldığını, sabah birlikte kahvaltı yaptıklarını anlatan Aygün, sabaha karşı dört gerillanın daha bulundukları yere geldiğini söyledi.
"Kürt sorununun çözümü noktasında bağımsız bir şekilde hareket ettiğim takdirde daha mutlu olacaklarını söylediler. Dağlarda kalmak istemediklerini, normal hayatlarına dönmek istediklerini belirttiler. Bu eylemin tamamen propaganda amaçlı olduğunu ve bunu Dersim sorumlusu Seyithan'ın talimatıyla yaptıklarını ve beni ana karargahtaki Seyithan'ın yanına götüreceklerini söylediler."
"Bahoz Erdal'ın benim hiçbir şekilde zarar görmemem gerektiği talimatını verdiğini duydum. Sonra tepeye doğru yürüdük, yolu tarif ederek beni serbest bıraktılar."
Bırakıldıktan sonra iki saat yürüdüğünü ifade eden Aygün, kendisini tanıyan bir vatandaşın aracına aldığını, karayolu üzerindeki tahta köprüde bu araçtan indiğini, yoldan geçen bir pikapla da Torunoba Jandarma Karakolu'na gittiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu: "İnsani bir duruş sergiledi"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Aygün ile ilgili yaptığı açıklamada, "Kaçırılan bir milletvekilinin yaşadıklarını anlatmasında ne var? Milletvekilimizin arkasındayım" dedi.
Hürriyet gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu, Aygün'ün "insani bir duruş sergilediğini" söyledi.
Aygün, serbest kaldıktan sonra şunları söylemişti:
"Beni kaçıran arkadaşlar bu ülkenin genç evlatları. Onlar savaşın gereksizliğinden bahsettiler. 'Biz de yürüttüğümüz mücadelenin anlamsızlığını biliyoruz' dediler. Eve dönmek istiyorlar. Keşke bu toplumun içinde yer alsalar da üniversite okusalar. Beni bırakırken sarıldılar öptüler." (AS)
* Aygün'in ifadesinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.