Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) taleplerinin yer aldığı, geçtiğimiz hafta basına yansıyan raporuna tepki gösterdi.
Raporda toplumsal barış, aile bütünlüğü ve yargının iş yükü gerekçe gösterilerek "kadına yönelik şiddet eylemlerinin şikayet olmadığı durumlarda cezalandırılmaması ve basit yaralama suçunun uzlaşma kapsamına alınması" isteniyor.
Platform'un yazılı açıklamasında, "Aileyi korumak uğruna kaç kadının ölümüne göz yumulduğunu hatırlamak gerek" dendi. Uzlaşmanın İstanbul Protokolü'nce yasaklandığı hatırlatıldı.
Platform HSYK'ya şu soruları yöneltti:
* Bu öneriler yapılırken şikayet etme imkanı olmayan ya da şikayet ettiği takdirde daha ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kalmaktan korkan kadının durumu hiç mi göz önünde bulundurulmuyor?
* Şikayet ettikten sonra kendisine şiddet uygulayan tarafından şikayeti zorla geri aldırılan kadınların durumu göz ardı mı edilmek isteniyor?
* HSYK neden içinde şiddet barındıran bir aileyi korumak istiyor?
* Şiddete maruz kalan kadınların korunmadığı takdirde, aile bireyleri ve bilhassa eşleri tarafından katledildiği gerçeği karşısında nasıl oluyor da kadının yaşam hakkı feda edilebiliyor?
* Kadını korumak, kadının yaşam hakkını güvence altına almak devletin ve adaletin işi değil midir? (ÇT)