İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) dün (25 Eylül) yayınladığı bir raporda, küresel borç krizi yaklaşırken Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) verdiği krediler için insanların ekonomik, sosyal ve kültürel haklarına zarar verme riski taşıyan koşullar belirlediğini açıkladı.
Rapora göre bu koşullar, artan eşitsizlikle ilgili sorunları daha da derinleştiriyor.
"Kurşun Yarasına Bandaj: IMF Sosyal Harcama Katları ve Covid-19 Salgını" başlıklı 131 sayfalık rapor, Covid-19 salgınının başladığı Mart 2020'den Mart 2023'e kadar toplam nüfusu 1,1 milyar olan 38 ülkeye onaylanan kredileri analiz ediyor ve büyük çoğunluğunun hükümet harcamalarını azaltan veya haklara zarar verebilecek şekilde gerileyici vergileri artıran kemer sıkma politikalarına bağlı olduğunu tespit ediyor.
IMF’ye ‘hakların altını oyma’ eleştirisi
Ayrıca, pandeminin başlangıcında açıklanan sosyal harcama tabanları gibi bu etkileri hafifletmeye yönelik son IMF girişimlerinin kusurlu ve politikaların neden olduğu zararları ele almada etkisiz olduğunu ortaya çıkarıyor. Raporda, son on yılda bir dizi IMF programının kapsamlı ekonomik reformlar getirdiği, ancak haklara verilen zararı gidermek için hafifletici önlemlerin yetersiz kaldığı Ürdün'e ilişkin bir vaka çalışması yer almaktadır.
HRW’de ekonomik adalet ve haklar konusunda kıdemli araştırmacı ve savunucu olan Sarah Saadoun, "Pakistan'da IMF talepleriyle bağlantılı olarak artan maliyetlere karşı yükselen protestolar, diğer ülkelerdeki benzer protestoları takip ederek, Ekim ayında yapılacak Yıllık Toplantıları öncesinde IMF için bir uyandırma çağrısı görevi görmelidir" dedi.
"Salgının başlangıcında geçmiş hatalarından ders çıkaracağına dair verdiği sözlere rağmen IMF, yoksulluğu ve eşitsizliği arttırma ve hakların altını oyma konusunda uzun bir geçmişe sahip olan politikaları zorluyor."
Raporda IMF'nin kendi iç araştırmaları da bu politikaların, başlıca hedefleri olan borçların azaltılmasında genellikle etkili olmadığını gösterdiği vurgulandı.
Ürdün: Daha yüksek yoksulluk, kalıcı borç
HRW raporunda Ürdün özel olarak ele alınıyor.
2012'den bu yana bir dizi IMF programı uygulayan Ürdün, IMF'nin kemer sıkma politikalarının yol açtığı zararı sosyal harcama tabanları ve araç testli nakit transferleri ile telafi etme çabalarının erken bir örneğidir. Bu programlar kapsamında hükümet yakıt ve ekmek sübvansiyonlarını kaldırmış, tüketim ve gelir vergilerini artırmış ve elektrik tarifelerini elden geçirmiştir.
“Bir hükümet raporu, hükümetin sübvansiyonları sona erdirmesinin ardından 2011 ile 2017 yılları arasında sosyal yardım yatırımlarının azaldığını ve bu süre zarfında 1,1 milyar dolar tasarruf sağlandığını kabul etti. Ürdün'ün borcunun GSYH'ye oranı, IMF'nin on yıl önce bu serideki ilk programı onayladığı zamankinden daha yüksek.”
Temel tavsiyeler
IMF’nin ekonomik ve sosyal hakların yerine getirilmesine öncelik vermek üzere somut tedbirler alması gerektiği kaydedildi.
Raporda, "Yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmada ve insan haklarını ilerletmede en etkili olanları izlediklerinden emin olmak için onaylanmadan önce önerilen politikaların insan hakları etki değerlendirmelerini sistematik olarak yürütmeli ve yayınlamalıdır. Bu değerlendirmeler, özellikle etkilenme olasılığı en yüksek olanlar arasında anlamlı bir kamuoyu tartışmasını kolaylaştırmak için kredi onayından önce kamuoyuna açıklanmalıdır" tavsiyesi yapıldı.
"IMF her gözden geçirmede bu tür değerlendirmeleri yapmaya ve yayınlamaya devam etmelidir" denilen raporda, "Özellikle sosyal harcama tabanlarını yeniden tasarlayın. Evrensel sosyal koruma sistemlerini teşvik etmeyi taahhüt edin" önerileri de yer aldı.
HRW’nin raporunu okumak için tıklayınız.
(NT)