27 Eylül 2007'de Tunceli'de askerlerce vurulan arıcılardan Rıza Çiçek hakkında açılan davada savcılık ve mahkeme Çiçek'in "örgüt mensubu" olduğun dair delil bulunmadığını belirtti.
Hozat'ta ormanlık alanda bal kütüğü toplamaya giden iki arıcı Bülent Karataş ve Çiçek askerlerin açtığı ateşle vurulmuştu.
Karataş öldü; Malatya E Tipi Cezaevine konulan Çiçek hakkındaysa "silahlı çatışmaya girmek" suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Olayın ardından valilik iki kişinin "dur ihtarına" uymadıklarını açıklamış; Genelkurmay'sa web sitesinde "iki terörist öldürüldü" diye açıklama yapmıştı.
Genelkurmay ve Valiliğin "yalanı"
Karataş ve Çiçek ailelerinin avukatlarından Hüseyin Aygün, yaptığı açıklamada Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, savcılığın "yardım yataklık" suçlamasını içeren iddianamesini "delil yok" diyerek geri çevirdiğini söyledi.
Aygün, "Böylece bazı resmi yalanlar ortaya çıktı" dedi.
"Genelkurmay Başkanlığının gerçek dışı bir bilgiyi kamuoyuna ilettiği ortaya çıktı. Olaydan yedi ay sonra da olsa, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararla Çiçek ve Karataş’ın 'terörist' değil sıradan köylüler olduğu kesinleşti. 'Dur ihtarına uymadılar' açıklaması yapan Tunceli Valiliği de yalanlanan kurumlar arasında yerini aldı."
Görevlilerle ilgili işlem yok
Aygün, iki resmi kurumun da "önyargılı olduğunu; yargıyı etkilemeye çalışan beyanlarda bulunduğunu ve suç işleyen güvenlik görevlilerini korumaya çalıştığını" ekledi.
"Dosyada, atış mesafesinin tayinine yarayan ve bizim yargısız infaz tespitimizi haklı kılacak en önemli delil olan Karataş ve Çiçek’e ait iç giysiler hala kayıp.
Bu elbiseleri kaybeden güvenlik görevlilerine karşı bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadı.
Olaydan sadece bir gün sonra şikayette bulunmamıza karşın; Karataş’ı öldüren, Çiçek’i ise ağır yaralayan askeri görevlilerden bugüne kadar ifade bile alınmadı."(EÜ)