Fotoğraf: İBB
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı Müfettişleri, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve 1 Nisan 2004 - 17 Nisan 2019 arasında İstanbul Büyükşehir Beledeyisi (İBB) yönetiminde olan AKP’li yöneticiler hakkında, “Görevi kötüye kullanma”, “Görevi hhmal”, “Kamu kurum ve kuruluşlarına dolandırıcılık” ile “İrtikâp” suçlarını işledikleri iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen dilekçede 1 Nisan 2004-17 Nisan 2019 tarihleri arasında İBB yönetiminde olan AKP’li yöneticilerin kamuyu milyarlarca lira zarara uğratıldığı belirtilerek dosyaların Ekrem İmamoğlu Başkanlığı’ndaki İBB’de mevcut olduğu vurgulandı.
İçişleri Bakanlığı’nın suçluların soruşturulmasını engellendiği, suçluların ortaya çıkması ve yargılanmalarına engel olduğu belirtildi. Dilekçede, “Yukarıda işlendiği açık birçok suç göz ardı edilmemesi, siyasi saiklerle tüm bu yasadışı işlerin üstü örtülmemesi için müvekkil Parti bu ve benzer konularda defalarca suç duyurularında bulunulmuştur. Bugünlerde yapılanlar Halkın menfaatlerini hiçe sayılarak yapılmakta, sadece iktidardaki belirli kişilerin yakınlarının menfaatlerini esas almaktadır” denildi.
“Paralar AKP’ye bağı olan o şirketlerin cebine”
Suç duyurusunun ardından HKP Yöneticisi Ayla Şahbaz Çağlayan Adliyesi’nin önünde açıklama yaptı. Şahbaz şunları söyledi:
“Halkın Kurtuluş Partisi olarak bugün burada AKP yönetimi altındayken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan yolsuzlukların sorumluları ve bu yolsuzlukları yargı önüne çıkartmayı engelleyenler hakkında suç duyurusunda bulunduk. AKP İktidarı ülkemizin her yerinde olduğu gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi de yönetimi altındayken birçok yeri yandaşlarına ederlerinden çok daha az miktara, sırf peşkeş çekmek uğruna satmış ve kamuyu milyarlarca liralık zarara uğratmıştır.
“AKP döneminde gerçekleşen bu kamu malı hırsızlığının ve milyarlarca liralık zararın belgelerini ise şimdi ki Büyükşehir Belediyesi yönetimi açıklamıştır. Açıklananlara göre AKP döneminde bir özel şirket 7 Ocak 2016 günü Başakşehir’de 49 milyon liraya 78 bin metrekarelik bir arsa almıştır. Sadece bu alımı yaptıktan 4 gün sonra 11 Ocak’ta 49 milyon liraya satın aldığı arsayı 130 milyon liraya Kiptaş’a satmıştır. 4 günde 81 milyon lira. Yani bugünkü rakam ile 216 milyon lira, 27 milyon dolar AKP ile bağı olan o şirketin cebine gitmiştir.
“Yine 2017’de Fatih’te, Vatan Caddesi’ndeki bir lunapark bir özel şirket tarafından 25 milyona alınmış bu arsaya İBB tarafından imar izni verilmiştir. 25 milyon liraya satın aldığı ve imarını değiştirdiği bu araziyi alan şahıs, imarlı haliyle 430 milyon liraya İBB’ye satmıştır. Ki bunlar sadece örnek olarak verilenlerdir.
"Belediyede 50 dosya var"
“Belediyenin elinde bu yolsuzluklara benzer 50 tane dosya bulunmaktadır ve bunlar hakkında yargı mercilerine başvuracaklarını söylemişlerdir. Ancak AKP İktidarı yapılan bu yolsuzluklar ortaya çıkmasın diye İçişleri Bakanlığı’nı devreye hızlıca sokmuş, dosyalara İçişleri Bakanlığı el koymuş ve soruşturma izni de vermemiştir. Yani tüm amaçları yaptıkları yolsuzlukları, kamuyu uğrattıkları milyarlarca liralık zararı yargı önünde ortaya çıkartmamaktır.
Ancak AKP İktidarı ne yaparsa yapsın, biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak onların yolsuzluklarına da engellemelerine de karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bugün yaptığımız suç duyurusunda hem “İBB Yönetimi AKP elindeyken o zaman ki görevliler hakkında hem de bu yolsuzluğun yargı önüne çıkmasını engelleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı Müfettişleri ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya hakkında suç duyurusunda bulunduk. Suç duyurumuzun takipçisi olacağız ve AKP’nin gerçekleştirdiği tüm hukuksuzluklara ve yolsuzluklara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Ne olmuştu?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, yönetiminin AKP'de olduğu döneme ilişkin olarak, kamunun 13 milyar lira
zarara uğratıldığını, bununla ilgili 50 tane soruşturma dosyası bulunduğunu, bu soruşturma dosyalarına da İçişleri Bakanlığı'nın el koyduğunu söylemişti.
İmamoğlu, Başakşehir'de Kiptaş'a 4 günde 81 milyon lira bedel artışıyla satılan arsayı ve Fatih'te İBB'nin 10 milyon dolar bedelli arsayı 116 milyon dolara geri almasını örnek vermişti. İmamoğlu, usulsüzlüğü şöyle anlatımıştı:
"7 Ocak 2016 günü Başakşehir'de 78 bin metrekarelik bir arsa alıyor bir özel şirket. 49 milyon liraya. Sadece bu alımı yaptıktan 4 gün sonra 11 Ocak'ta 49 milyon liraya satın aldığı arsayı 130 milyon liraya Kiptaş'a satıyor. 4 günde 81 milyon lira. Bugünkü rakam ile 216 milyon lira. 27 milyon dolar...AKP ile bağı olan o şirketin cebine gidiyor. Soruşturma dosyalarımızdan biri bu. Bu soruşturmayı ben açtım, İçişleri Bakanı da geldi bu dosyalarımıza el koydu."
Soruşturma dosyalarından örnekler vermeye devam eden İmamoğlu, bunlardan birinin de Fatih'te Vatan Caddesi'ndeki bir lunapark olduğunu söyledi. İmamoğlu, olayı şöyle anlattı:
"Burası da yine bir özel şirket tarafından 25 milyona alınıyor. 25 milyona alınırken burası yeşil alan. Daha sonra bu arsayla birileri ilgileniyor. Bu arsaya İBB tarafından imar izni veriliyor. Sıkı bir imar hakkı veriliyor. 25 milyon liraya satın aldığı ve imarını değiştirdiği bu araziyi bu şahıs, imarlı haliyle 430 milyon liraya İBB'ye satıyor. Yıl 2017. Tam 17 kat.
"İBB, 430 milyon lira aldığı bu araziyi tekrar imar değişikliği yapıp, burayı yeşil alana çeviriyor. Türkiye Sinai Kalkınma Bankası Gayrimenkul Değerleme Şirketi'ne buraya değerlendirme yaptık. Bu arsanın değeri 10 milyon dolardır diyor bize. O araziyi 2017'de belediye 116 milyon dolara satın aldı. Türkiye'nin en önemli gayrimenkul şirketi buraya 10 milyon dolar diyor. Bunun gibi 50 tane dosyadan bahsediyorum size." (HA)