"Darbe girişimi" iddiasıyla 52 sanığın 7 Eylül'de yargılanmaya başlayacağı Üçüncü Ergenekon Davası'nın iddianamesinde eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hilmi Özkök'ün de tanık olarak ifadelerine yer veriliyor.
İddianamede Özkök, görev süresince Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT) Ergenekon konusunda kayıtlı bir evrak almadığını söylerken MİT, Ergenekon davasını ele alan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 23 Aralık 2008'de gönderdiği belgede Ergenekon hakkında 2003 ve 2006'da Genelkurmay Başkanlığı'na iki kez kitapçık yollandığını açıklamıştı.
"Darbe planı bilgileri delil mahiyetinde değildi"
Özkök'ün anlatımlarının soru işaretlerine yol açtığını yazan Milliyet gazetesi, darbe iddialarıyla ilgili olarak gelen bilgi ve belgelerin delil mahiyetinde olmadığını söyleyen Özkök'ün bir başka bölümde darbe iddialarıyla ilgili kendisine birçok kez ihbar, mektup, CD ve benzeri bilgilerin ulaştığını, Ayışığı ve Yakamoz adlı planların bilgisinin ise kendisine slayt şeklinde geldiğini anlattı. Özkök, AKP'nin şeriatı getireceğine inanmadığını da belirtti.
Dinlemeler konusunda uyardım
İddianamede Özkök'ün, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'a İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ile Teknik Daire Başkanı Atilla Uğur'u yanına göndermesini istediği ve makamında bu işlemlerin yasal çerçevede yapılması gerektiğini söylediği aktarılıyor.
Özkök, Batı Çalışma Grubu ve benzeri yapılanmaları durdurduğunu da anlattı. İddianamede, Özkök'ün anlatımları için, "Özden Örnek ve Mustafa Balbay'dan ele geçirilen günlüklerde yer alan hususları doğrular nitelikte olduğu görülmüştür" saptaması yapıldı.
İddianamede, Özkök'ün, "Kuvvet komutanlarından yürütme organına yönelik muhtıra verilmesi yönünde telkin ya da teklifte bulunan oldu mu?" sorusuna karşılık "YAŞ toplantısı öncesi orgenerallerin adet gereği Ankara'ya geldikleri, toplantılarda görüş alışverişinde bulunulduğu, iktidara yeni gelen partiyle ilgili olarak geçmişteki bazı söylemleri nedeniyle çekincesi olanların toplantıda açık açık fikirlerini beyan ettiklerini, kimsenin kendi yanında muhtıra verme şeklinde bir teklifte bulunamayacağını, kendisinin de böyle bir şeye fırsat vermeyeceğini, bu şekilde bir teklif gelmediğini" anlattığı vurgulandı.
İddianamede, Özkök'ün, dört darbe planı konusunda ise sadece Ayışığı ve Yakamoz adlı planlardan 2004 yılı bahar aylarında haberinin olduğunu, bilgilerin kendisine slayt sunumu şeklinde geldiğini, geldiği zaman da söylentilerin azaldığı zamanlar olduğunu, Eldiven adlı planı ve CÇG'yi duymadığını, slaytlar kendisine geldiğinde isimleri geçen kişilerden bazılarının emekli olacaklarını, bu bilgiler kendisine geldiğinde karargâhtaki arkadaşlarıyla dahi paylaşmadığını, çünkü bazı şeylerin 'Şüyuu vukuundan beter' olduğunu" söylediği anlatıldı.
Eruygur "Ayışığı ve Yakamoz yok" demiş...
İddianamede, Özkök'ün "Ayışığı ve Yakamoz darbe planlarıyla ilgili gelen duyum üzerine makamında Eruygur'a böyle bir plan ve çalışma olup olmadığını sorduğunu, Eruygur'un da olmadığını söylediğini, ancak bunlara rağmen gazeteciler ve rektörlerle Jandarma Genel Komutanlığı'nda görüşülmesinin yanlış anlamalara neden olacağını söylediğini ve kendisini uyardığını" anlattığı kaydedildi.
İddianamede, Özkök'ün, "Ayışığı" darbe planında yer alan Büyükanıt'ın etkisiz hale getirilmesi konusunda, değerlendirmeleri gördüğünü söylediği, günlüklerdeki "Eruygur'un Büyükanıt'ı zehirlemek istediği" ifadeleri için ise "bilgim yok, değerlendirme yapamam" dediği belirtildi.
"Delil değildi, imha ettirdim"
İddianamede, Özkök'ün, "Görevli olduğunuz dönemde darbeciler ve faaliyetleriyle ilgili size herhangi bir bilgi geldi mi? Geldiyse sizin tavrınız ne oldu?" şeklindeki soruya da "Görevli olduğu dönemde çok çeşitli bilgi, belge ve duyumların geldiğini fakat bunların resmi delil mahiyetinde olmadıklarını, bu nedenle sadece bilgi mahiyetinde okuyup değerlendirdiğini, bu nedenle resmi bir işleme koymadığını, bu bilgileri imha ettirdiğini" karşılığını verdiği anlatıldı.
Özkök'ün kendisine 'Genç subaylar' başlığı altında herhangi bir mektup gelmediğini, ancak o dönemde basın yayın organlarında bu tür mektupların gönderildiği yönünde duyumlar aldığını, emekli generallere Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gönderilen mektuplardan haberi olmadığını söylediği de belirtildi.
"Muhtıraya ilişkin görüşleri aldım"
Radikal gazetesi yazar Murat Yetkin'e konuşan Özkök, "Muhtıra teklif edilmedi, konuşulmadı mı?" sorusuna şu yanıtı veriyor:
"Böyle bir teklif gelmediği doğru. Soru teklif geldi mi şeklinde sorulmuştu. Ama teklif başka, görüş başkadır. O toplantıda ben görüşleri aldım. Yani muhtıra verilmeli görüşü dile getirildi, ama bu teklif sayılmaz mı demek istiyorsunuz? Yorum yapmayacağım. Ben sizin daha iyi değerlendirmeniz açısından teklif ve görüşün iki ayrı şey olduğunu söylüyorum. Dört imzayı geri çevirdim." (EÖ)