Sınır Tanımaz Heykeltraşlar Platformu, Ilısu Barajı'nın suları altında kalacak Hasankeyf için yapacakları heykelleri Hasankeyf'e hediye edecek.
Batman'a bağlı Hasankeyf'te ilk kez 1-30 Eylül arasında platform tarafından her yıl tekrar edilecek "Uluslararası Tarihi Hasankeyf Taş Heykel Sempozyumu" yapılıyor.
Sempozyum, birbirinden farklı sanatsal tarzları ve arka planları olan farklı isimleri bir araya getirerek tarih, kültürel değerler ve tabiatın karşı karşıya kaldığı şiddete dikkat çekmek istiyor.
Platformu'ndan 11 heykeltraş, tarihi Hasankeyf ve Dicle Nehri kenarındaki uygarlık ve kültürleri konu alacak heykeller yapacak. Bir ayda tamamlanacak üç metre uzunluğundaki heykeller Hasankeyf'te sergilendikten sonra ilçeye bırakılacak.
Heykeltraşlar: Adalaet Reza (Irak), Hayk Tokmajyan (Ermenistan), Kinana Lakoud (Suriye), Mehtap Baydu (Almanya), Michael Levchenko (Ukrayna), Nail Yardım, Sait Zaimkeleş, Zekeriya Erdinç , Şiar Epözdemir (Türkiye), Trinidad Caminos (Arjantin) Valerian Jikia (Gürcistan).
Hasankeyf'e ne olacak?
10 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf, yapımına başlanan Ilısu Baraj projesi nedeniyle sular altında kalacak. Ilısu Barajı'nın olacağı bölgede Hasankeyf dahil 289 arkeolojik SİT alanı bulunuyor. Bölgenin sadece yüzde 40'ında yüzey araştırması yapıldı. Araştırma tamamlanırsa bu sayının iki katına çıkacağı düşünülüyor.
Hasankeyf, zamanın en büyük taş köprüsü özelliğini taşıyan köprüsü dışında özellikle El Rizk Camii, Zeynel Bey türbesi ve hamamı, yaklaşık 6 bin mağara, özellikle kaya üzerindeki kalesi ile biliniyor.
Baraj yapıldığında sadece kültürel ve tarihi bir alan yok olmayacak. Araştırmalara göre, halkın yüzde 68'i Hasankeyf'i terk etmek istemiyor. Proje, Batman, Siirt, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak illerinde toplam 199 köy ve Hasankeyf ilçesinden resmi rakamlara göre 55 bin insan etkileyecek. 90'lı yıllarda zorla göç ettirilmiş insanları eklenince bu sayı 80 bine ulaşıyor.
Bunun yanında soyu tükenmekte olan hayvanların besin ve habitatlarının yok edilmesi (yalnızca Hasankeyf ve 12 km uzunluğundaki batı çevresini kapsayan bölgede 123 kuş türü gözlemlendi, soyu tükenme tehlikesi altındaki Fırat kaplumbağaları), sıtma gibi su kaynaklı hastalıklarda artış, su kalitesinde ciddi düşüş de olumsuz etkiler arasında yer alıyor. (NV)