Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Hemşireler Derneği, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya yönelik başlattıkları kampanya ile ilgili Bakan'ın Tweet'i üzerine "Yaşadığımız kati doğrulardan bahsetmek isteriz" diyerek bir açıklama yayınladı.
Değerli hemşireler. 38 sağlık branşından arkadaşlarım. Sky News kanalının salgınla mücadeledeki başarımızı anlatan haberinden söz ederken, “Hekimlerimizle, sağlık sistemimizle gurur duyalım.” şeklindeki cümlem sebebiyle, bugün hakkımda özür dile kampanyası başlattığınız doğru mu? pic.twitter.com/HfdatOMrzB
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) August 7, 2020
"Öncelikle adımızı andığınız ve bize de hitap eden paylaşımınız için teşekkür ederiz" diye başlayan açıklama şöyle:
"Bahsi geçen cümlenizden dolayı hakkınızda başlatılan kampanyanın doğru olup olmaması bir yana, yaşadığımız kati doğrulardan bahsetmek isteriz.
"Hekim Bakanlığı"
Sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğu ancak hastanelerde, aile sağlığı merkezlerinde ve diğer sağlık kurumlarında Sağlık Bakanlığı'nın "Hekim Bakanlığı" olarak anıldığı doğrudur.
"200.000'e yakın meslektaşımızın temsilcisi olarak, göreve geldiğiniz ilk günden başlayarak, defalarca randevu talep etmemize rağmen sizden halen randevu alamadığıız doğrudur.
"Pandemi öncesinde de olduğu gibi, sürecin ilk günlerinden bu yana toplumumuza daha nitelikli bakım sunmak için Bakanlığımıza yönelik iş birliği çağrılarımızın karşılıksız kaldığı doğrudur. Pandemi süreci boyunca, meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlara ve sağlık hizmet sunumunda yaşanan sıkıntılara yönelik 7 tane rapor hazırladığımız, bu raporu Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili mercilere sunduğumuz ancak bu raporların hiçbirine yönelik geri bildiğimiz aldığımız doğrudur.
"Kararlar bizsiz alınıyor"
"Bilimsel ve mesleki birikimimize, sistemdeki müdahalelerin pek çoğunun uygulayıcısı olmamıza rağmen pandemi bilim kurullarında yer almaya yönelik çabalarımıza hiçbir dönüş olmadığı doğrudur.
Pandemi sürecinde sağlık sistemini sırtlamamıza rağmen hemşirelik günü dışında adımızın anılmadığı doğrudur. Bel kemiğini oluşturduğumuz sağlık hizmet sunumunda, toplum sağlığına, bizlere ve uygulamalarımıza yönelik kararların bizsiz alındığı doğrudur.
"İş yerlerimizde yönetim ve sendika baskısı altında ezildiğimiz doğrudur.
"Biz istemeden verileceği açıklanan, ancak ne vaatleri ne de emeklerimizi karşılayan, halkımızın gözünde ek para aldığımız algısına yol açan adaletsiz ek ödemelerin, motivasyonumuzu yerle bir ettiği doğrudur.
"Pek çoğumuzun iş güvencesi olmadan, pek çok özlük hakkından mahrum süresiz sözleşmeli çalıştırıldığı doğrudur. Maaşlarımızın açlık sınırının hemen üstünde yoksulluk sınırısnın oldukça altında olduğu doğrudur.
"Çözüm istiyor, çözüm bekliyoruz"
Üniversite hastanelerinde oldukça ağır koşullarda, düşük ücretlere çalıştığımız doğrudur.
Aile sağlığı merkezlerinde, yüksek risk altında çalıştığımız ancak hiçbir haktan faydalanmadığımız doğrudur.
"Okullarımıza meslek dışı, mesleğimizi bilmeyen yöneticiler, öğretim elemanları doldurulurken, görev yetki ve sorumluluklarımız sırf istihdam sorunları var diye, hizmetteki niteliği artıracağı iddiasıyla diğer sağlık çalışanlarına devredilirken, hemşirelik hizmetleri, hemşire olmayan, işi bilmeyen, ehil olmayan çalışanlar tarafından yönetilirken,"biz bu şartlarda halkımızın hak ettiği nitelikte bakım veremiyoruz" feryatlarımızın sizin kulağınıza erişmediği doğrudur. Bu ülkede hemşirelerin mutsuz, umutsuz olduğu, önemsiz, değersiz, çaresiz hissettiği doğrudur.
"Biz hemşireler, sizden özür beklemiyoruz. Bizler eğitim, uygulama, yönetim ve özlük haklarımıza yönelik sorunlarımıza çözüm istiyor, çözüm bekliyoruz.
"Her bir soruna yönelik tespitlerimiz ve çözüm önerilerimiz var, çözüm için çalışma isteğimiz ve gücümüz var. Bu sefer siz sordunuz, biz cevapladık dolayısıyla sesimizin yine boşlukta kaybolmayacağını umuyor, iş birliği teklifimizi yineliyoruz."
(AÖ)