Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Halklar ve İnançlar Komisyonu Eş Sözcüleri Yüksel Mutlu ve Mahfuz Güleryüz, Diyanet’in, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı milyonlarca Kürdü ve konuştukları dil olan Kürtçeyi bir kez daha yok saydığını açıkladı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi işbirliğiyle gerçekleştirilen çalışma kapsamında, başkanlığın cuma ve bayram hutbelerinin 8 dil seçeneği ile e-Devlet Kapısı'nda yer alacağını söyledi. Dil seçenekleri arasında Türkçe, Arapça, Almanca, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca ve Rusça var, Kürtçe ise yok.
“Irkçılıktan beslenen çarpık bir yaklaşım”
Konuya dair internet sitesinden yazılı açıklama yapan HEDEP Halklar ve İnançlar Komisyonu, bu durumun, “Kur'an ayetlerinin inkarı olduğunu” belirtti:
“Bu durum Kürt halkı açısından pek şaşırtıcı değildir. Zira daha önce de Diyanet İşleri Başkanlığının resmi internet sitesinde 7 farklı dilde hizmet verilirken Kürtçe yine yok sayılmıştır.
Diyanet’in bu faşizan ve ırkçı yaklaşımını TBMM’ye verdiğimiz soru önergeleri ve Genel Kurul’da yaptığımız itirazlarla dile getirmiştik. Ancak buna rağmen bu uygulama değiştirilmedi ve site Kürtçeye kapatıldı.
Diyanet 1 Aralık 2023 tarihli Cuma hutbesinde, ‘Ey İnsanlar biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Birbirinizle tanışasınız diye sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık…’ şeklindeki ayeti ana mesaj olarak insanlara tebliğ ediyordu. Diyanet’in dün uygulamaya koyduğu ırkçı tutum bu ayetin kendisini yok saymaktadır.
Kürtlerin kendi yurtlarında maruz kaldığı bu ırkçı tutum en başta ‘ümmetin kardeş ve eşit olduğu’ prensibini inkar ve reddetmektedir. Daha önce seçim propagandası için Kürtçe Kur'an mealleriyle meydanlara çıkan Diyanet İşleri Başkanlığının bu tavrı en basit tabirle münafıklıktır.
Bütün ilahi metinler insanlar tarafından anlaşılsın diye vahiy edildiğine göre bu mesajların muhataplarının diliyle verilmesi de ilahi bir emirdir. İnsanlar ilahi mesajları anlamak için farklı dilleri öğrenmek zorunda değildir.
Kürt halkının dini ve ilahi mesajları sağlıklı bir şekilde öğrenmesi için ‘Türkçe biliyorlar’ veya ‘Türkçe öğrensinler’ gibi bir yaklaşım ilahi adalete sığmayan, ırkçılıktan beslenen çarpık bir yaklaşımdır.
Dünyanın neresinde olursa olsun dilleri ve renkleri farklı olduğu için egemen totaliter rejimler tarafından ezilen, hor görülen, dilleri yok sayılan, asimile edilen ve kimliksizleştirilen halkların bu yok sayılmaya karşı verdikleri mücadele kutsaldır.
Bu rejimlerin ve Diyanet gibi kurumların tutumları ise Allah’ın ayetlerine meydan okumaktır. Diyanet’i inkar ve asimilasyon siyasetinin denetiminden çıkmaya, zorbanın değil adaletin tarafı olmaya çağırıyoruz.
Başta Kürtçe olmak üzere ülkemizde yaşayan ve konuşulan tüm dillerde hizmet vermeye çağırıyoruz. Halkımız din hizmetleri almak için bu ırkçı yaklaşımı kabul etmek zorunda değildir ve kendisini yok sayan bu anlayışla sonuna kadar mücadele edecektir.” (AS)