HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Gazetecilerin, Pervin Buldan’ın yerel seçimleri hatırlatarak hiç kimse bizden aynı tavrı beklemesin şeklindeki açıklamasına dair soruyu şöyle yanıtladı:
“Sizin okuduğunuz gibidir Eş Genel Başkanımızın açıklaması. Benim ekleyecek bir şeyim yok. Bizim yerel seçimlerde, 31 Mart ve 23 Haziran’da yaptığımız bir ittifak değildi. Taktiğimizi o zaman da açıkladık. İktidarın yerel yönetimlerde egemenlik alanını daraltmak üzere uyguladığımız bir seçim taktiğiydi ve başarılı bir şekilde uyguladık. O günün koşullarında yapılmış bir şeydi.
“Bugün seçimlere giderken, koşullar neyi gerektiriyorsa, kurullarımız ile birlikte bunları tartışacağız, günü geldiğinde kararımızı veririz. Eş Genel Başkanımızın söyledikleri çok açık ve net. Kimse HDP seçmenlerini çantada keklik olarak düşünmemeli.
“Hele hele “HDP’yi kapatalım da, onların seçmenleri çeşitli partilere dağılır” fikrinde olan siyaset mühendisleri var, onlara da selamlarımızı gönderelim ve diyelim ki, HDP seçmeni o oyunlara gelmez. HDP kapatılırsa, kendine bir yol bulur, bir yol açar HDP seçmenleri. HDP’yi tasfiye etme anlayışında olanlara en net cevabı sandıkta verir.”
“Davada bizimle mücadele edecektir”
Oluç, “Ayhan Bilgen’in yeni bir parti kuracağı yönünde değerlendirilen açıklamaları vardı. Bunları nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Ayhan Bilgen’i televizyonda izledim. Bu soru kendisine de soruldu. Onun söylediklerine bağlı kalmak durumundayız. Ayhan Bilgen arkadaşımızdır. Yıllarca parti sözcülüğü, grup başkanvekilliği, belediye eş başkanlığı yapmıştır, partinin kurucusudur aynı zamanda. Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davası iddianamesinde adı geçmektedir. Sorumlu bir davranış içinde olacağından bir şüphemiz yoktur. Biz her zaman onunla görüşür, konuşuruz. O da kapatma davası karşısında bizlerle birlikte mücadele edecektir.”
Saruhan Oluç’un konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Yeni bir saldırı ile karşı karşıya kaldık”
“Marmaris’te bu sabah erken saatlerde ilçe binamıza yönelik pompalı tüfekle bir saldırı yapıldı. Cam çerçeve indi. Neyse ki, ilçe binasında o saatte kimse olmadığı için herhangi bir cana zarar gelmedi. Saldırgan gözaltına alındı.
“Yaklaşık bir ay önceydi, İzmir’de Deniz Poyraz arkadaşımız alçakça bir saldırı sonucu katledilmişti. Daha bir ay olmadı, Marmaris'te yeni bir saldırı ile karşı karşıya kaldık.
“Arkasında planlı ve örgütlü bir odak var”
“Kullanılan silaha baktığımızda, öldürme amaçlı bir saldırı ile karşı karşıya olduğumuz çok açık. Her zaman olduğu gibi, ki Deniz Poyraz katledildiğinde de söyledik, saldırgan kişi psikolojik sorunları olan ve tedavi gören bir kişi olarak lanse edildi. Hep böyle oluyor.
“Türkiye’de sadece yakın tarihi kastetmiyorum, onlarca yıldır hangi provokasyon hazırlanırsa, siyasetçilere yönelik hangi saldırı yapılırsa yapılsın, saldırıyı yapan kişi sonrasında “Ben tek başımayım” açıklaması yapar.
“Dolayısıyla arkasında örgütlü ve planlı bir iş yokmuş gibi bir hava yaratmaya çalışır. Ama bu cümle ile arkasında bir örgütlü yapı var olduğu anlaşılır. İkincisi de psikolojik tedavi görme ve ilaç alıyor olma meselesidir.
“Her iki açıklama da bu saldırının aynen İzmir’de Deniz Poyraz arkadaşımızın katledildiği saldırıda olduğu gibi, planlı, hazırlanmış ve arkasında belli güçlerin olduğunu açıkça gösteren ifadelerdir. Bu saldırının arkasında da planlı ve karanlık odaklar vardır.”
“Siyasi sorumlusu Cumhur İttifakı’dır”
“İktidarın oluşturduğu nefret söylemi, iktidarın HDP’ye yönelik kullandığı dil ve attığı adımlar bu saldırılar için iklimi uygun hale getirmektedir.
“İktidar nefret dili ve söylemini terk etmediği sürece, yaşanacak bütün bu tür saldırıların ve ortaya çıkacak bütün olumsuz sonuçların siyasi sorumlusu Cumhur İttifakı’dır. Çok açık ve net olarak söylüyoruz, iktidardır.” (AS)