*Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevi kadınların yaşam tarzları ve giyimleri hakkında sıkça erkek egemen, cinsiyetçi, ayrımcı, kadınları ikinci sınıf yurttaş halinde tanımlayan ifadeleri dile getirmek mi?
*Halkın yarısı olan kadınların da vergileri ile birçok bakanlıktan daha yüksek bütçeye sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı kadınların giyimi üzerinden erkeklere nasıl bir çağrı yapıyor?
*Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen’in kadınların giyimleri üzerinden erkeklere çağrıda bulunması kadına yönelik şiddeti özendirerek kadın cinayetlerinin artmasına neden olmayacak mı?
*Diyanet İşleri Başkanlığı, kuran kurslarında ve dinci -gerici tarikat yurtlarında çocuklara yönelik gerçekleşen cinsel istismarda neden herhangi bir açıklama yapmadı?
*Burhan İşliyen’in sürekli kadınlara yönelik yapmış olduğu bu açıklamalara ilişkin hakkında herhangi bir soruşturma başlatıldı mı?
*Burhan İşliyen’in Diyanet TV de yaptığı konuşma sonrasında RTÜK tarafından herhangi bir soruşturma açıldı mı?
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy bu soruları Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’a yöneltti.
Soruların nedeni Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen’in “Salona bir giriyorum, hanım kardeşlerimiz bana kızmasınlar, sanki giyecek elbise yok, perişan. Niye böylesiniz” sözleri.
Soruşturma açılsın
İşliyen’in bu cinsiyetçi sözlerini Meclis’e taşıyan Ersoy şunları belirtti:
“Son yıllarda özellikle dinci-gerici tarikat ve cemaat temsilcilerinden Diyanet görevlilerine kadar çok sayıda kişi, kadınları ve giyim tarzlarını hadlerine düşmediği halde eleştirmişlerdir.
“Kadınların nasıl giyineceği, nasıl yaşayacağı hakkında ayrımcı ifadeler kullanılması, kadınların sosyal yaşamda eşit yurttaşlar olarak yaşamasını engellemekte ve kadınları hedef haline getirmektedir.
“Yapılan bu açıklamalar kadınları ve çocukları açık bir tehdit unsuru haline getirdiğinden yaşam hakkının engellenmesinin önüne geçmek için harekete geçilmelidir."
(EMK)