Fotoğraf: bianet
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni, "Fridays for Future/Gelecek için İklim Grevleri" dayanışma ağının çağrısıyla 20 Eylül Cuma dünya çapında düzenlenecek Büyük İklim Grevi için bir açıklama yayınladı.
16 yaşındaki iklim aktivisti Greta Thunberg'in "Geleceğimizi çalıyorsunuz" diye başlattığı iklim için okul grevinin dünya çapında bir kitle hareketine dönüştüğünü hatırlatan Çepni, 27 Eylül'e kadar sürecek olan küresel iklim grevine ise yetişkinlerin katılacağını belirtti.
Türkiye'de de iktidarın, iklim krizine rağmen, başta kömür olmak üzere her türlü madenciliğe özel teşvikler verdiğini belirten Çepni şunları ifade etti:
"Mazide kaldı sanılan hastalıklar yeniden görülüyor"
"Küresel iklim değişikliğinde bilim insanları kritik artış olarak belirledikleri 1,5 derecelik sıcaklık artışında şu ana kadar 1 °C çoktan aşıldı. Mevcut politikalarla ilerlemeye devam edilirse, Birleşmiş Milletler'e bağlı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin raporuna göre 2030-2052 yılına kadar sıcaklık artışı 1,5 °C'yi geçecek. 1,5 °C yaşam açısından bir sınır, 2 °C'lik bir artışın sonuçları ise bilimsel olarak tahmin dahi edilemiyor.
"Endüstri devrimiyle dünya sistemi haline gelen kapitalizm bizi bir yol ayrımına getirdi. Küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için acil tedbirler alınarak, karbon emisyonları sıfırlanması gerekiyor. Aksi takdirde milyonlarca insanla beraber birçok canlı türünün de yok olacağı bir gelecek bizi bekliyor. İklim krizi belirsiz bir geleceğin değil bugünün bir sorunudur. Her geçen gün milyonlarca insan içilebilir su hakkından mahrum kalmaktadır. Açlık ve yoksulluk hızla artmaktadır. Mazide kaldığını sanılan hastalıklar yeniden görülmektedir. İklim krizi, toplumdaki eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri daha da derinleştirmektedir."
Kaz Dağları, Munzur, Cerattepe, Salda...
"Türkiye'de de iktidar, iklim krizine rağmen, başta kömür olmak üzere her türlü madenciliğe özel teşvikler vermektedir. Kaz Dağları, Munzur, Murat Dağı, Cerattepe gibi önemli orman ve su havzaları maden şirketlerinin talanına açılıyor, Hasankeyf ve Dicle Vadisi, Salda Gölü, Burdur Gölü, Milas Kuş Cenneti, Gediz havzası gibi birçok doğal ve kültürel alanlar şirketlerin karları için yok oluşa terk edilmektedir. Kentsel dönüşüm projeleri, HES, JES projeleri, aşırı su tüketimine neden olan tarım ve hayvancılık, nükleer ve termik santral projeleri orman, su ve tarım alanları yok edilmeye devam edilmektedir.
"İktidarları bir kez daha gençlerin çağrısına kulak vermeye çağırıyoruz. Hükümetler "iklim için acil durum" ilan etmelidir. Ormanlar, su varlıkları ve tarım alanları mutlak koruma altına alınmalıdır. Karbon salımına neden olan endüstriyel faaliyetler hızlıca terk edilmelidir. İnsanların ve doğanın gerçek ihtiyaçlarına göre planlı üretim yapılmalıdır. Endüstriyel tarıma son verilmelidir. HDP olarak gençlerimizin çağrısına kulak veriyoruz. İklim dostu bir gelecek için iklim dostu ekolojist bir siyaseti belediyelerimizde, yaşam alanlarımızda hayata geçirmek için üzerimize düşeni yapmaya söz veriyoruz." (AÖ)