Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, Siirt Milletvekili Prof. Dr. Kadri Yıldırım, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür, Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Hatice Altınışık’tan oluşan heyet, 4-5-6 Ağustos tarihlerinde yaralıları ziyaret etmiş, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Hewlêr, Kandil ve Süleymaniye’de incelemelerde bulunmuştu. Heyet, Süleymaniye’de Goran Hareketi, Yekîtî Partisi, Tevgera Azad ile; Hewlêr’ de ise Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve Başbakanı Neçirvan Barzani ile görüşmüştü. |
Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti, TSK'nın Kandil’de Zergele köyünü bombalamasının ardından bölgeye giderek hazırladığı raporu açıkladı.
Zergelê Köyü’nün Kandil Bölgesinde vadi içerisinde ana karayolunun ve oradan geçen çayın ikiye böldüğü, onlarca yıldır yaşamın devam ettiği sivil bir yerleşim birimi olduğunu belirten heyet, köyün kamp olarak lanse edilmesinden duyulan rahatsızlığın bölgedeki herkes tarafından gündeme getirildiğini ifade etti.
Raporda, köyün en az 37 betonarme ev, cami, belediye binası, okul, onlarca ahırdan oluşan sivil bir yerleşim birimi olduğunun teyit edildiği de ifade edildi. Ayrıca Türkiye kamuoyuna PKK kampı olarak lanse edilen Kandil’in de içerisinde yüze yakın sivil yerleşim birimi olan köy ve mezra bulunduran bir coğrafya olduğu belirtildi.
Sekiz sivil öldürüldü
Öldürülenlerin tümünün sivil ve silahsız insanlar olduğunun belirtildiği rapordan satırbaşları şöyle:
* Hava saldırısından sağ kurtulan yaralıların tümünün Zergelê Köyü sakinleri olduğu, yaşadıkları topraklarda tarım, hayvancılık ve ticaretle uğraşan sivil vatandaş oldukları tespit edildi.
* Bombardıman sırasında yedi evin, iki aracın ve bir ahırın tamamen yerle bir edildiği görüldü.
* Sağ kurtulan yerleşik halkın tanıklıklarına göre, saldırı gününden bir iki gün öncesinde insansız hava araçlarıyla kapsamlı keşifler yapıldığı aktarıldı.
* Yerel halk, saat 04:00’te ilk saldırının başladığı, 06:00’ya kadar belirli aralıklarla en az üç kez bombardıman yapıldığı ve bu esnada insansız hava araçlarının da keşifler yoluyla saldırıyı yönlendirdiklerini anlattı.
* 70 yaşındaki Ayşe Ahmed Mustafa, ilk bombardımanda yerle bir olan evinde hayatını kaybetti.
* İkinci saldırıda, enkaz altında kalan Ayşe Ahmed Mustafa’yı kurtarma çabasında olan Heybet Resul Muhammed Emin (60), Karox Muhammed Emin Hıdır, Abdulkadir Ebubekir Ali ve Necip Abdullah da yaşamını yitirdi.
* İkinci saldırı sonrası oluşan enkazın altındaki insanları kurtarma çabasını sürdürürken gerçekleşen üçüncü bombardıman da ise Sema Rustem, Xabat isimli kişi ve köye kız kardeşini kurtarmak için giden Bukriskan muhtarı Salih Resul Mehmed Emin hayatını kaybetti.
Kürdistan Yönetimi saldırı sonrası bilgilendirildi
Mesut Barzani ve Neçirvan Barzani ile görüşen heyet, Türkiye resmi makamlarının, saldırıdan önce Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimini bilgilendirdiklerine dair yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığını; Yönetim’in bombardıman sonrasında bilgilendirildiğini belirtti.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Ankara Hükümet yetkililerinin, Kürdistan Bölgesi resmi makamlarının da hava operasyonlarını desteklediğine dair yaptığı açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. Bilakis görüştüğümüz tüm makamlar hava saldırılarından ve doğurduğu sonuçlardan duydukları rahatsızlıkları açıkça ifade etmişlerdir.
“Hava saldırısı ve doğurduğu sonuçlar insan hakları hukukuna aykırı olduğu gibi insancıl hukukun da açık ihlalidir. Zira başka bir ülkenin sınırı 150 km aşılarak bir köy bombalanıp sivil bir katliam gerçekleşmiştir.
“Bombardıman sonucu oluşan bu hukuk ihlalinde sorumluluk Türkiye Hükümetinin olduğu kadar, kullanılan silahları Türkiye’ye satan veya hibe eden ülkeler de bu sorumluluktan muaf değildir.
“Bölgeye yönelik hava saldırıları, sivil insan katliamının yanı sıra yüzlerce hektarlık ormanlık alanın yanmasına, bu alan içinde bulunan bütün canlıların ölümüne ve doğanın tahribatına neden olmuştur.” (ÇT)