Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının kaldırılması ve hayati tehlike içinde olan insanlar güvenli bir şekilde tahliye edilmesi çağrısı yaptı.
HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun kararı ve HDP Eş Genel Başkanlarının imzasıyla hazırlanan çağrı mektupları Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne ve Birleşmiş Milletler bağlı kurumlarına, Avrupa Parlamentosu'nun tüm parlamenterlerine ve Başkanlığına, Avrupa Komisyonu'na, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği'ne, büyükelçiliklere ve yurtdışındaki siyasi partilere gönderildi.
Kürtçe, Fransızca, Norveççe, Türkçe, Almanca, İngilizce, Arapça, İspanyolca olmak üzere sekiz dilde hazırlanan "Sur'daki katliamı önleyelim" başlıklı mektup HDP, tüm ulusal ve uluslararası demokratik kurum ve platformları Sur’da yaşanan siyasi ve insani krize karşı açık bir şekilde tepkilerini ifade etmeye, Sur halkıyla dayanışmaya çağırdı.
“Sur’da yaşananlar ve yaşanacaklar tüm insanlık ailesini ilgilendirmektedir. Türkiye’de ve bölge genelinde istikrarın sürdürülebilir olabilmesi için uluslararası siyasi aktörlerin ve kamuoyunun duyarlılık göstermesi gerekmektedir. Türkiye’deki gelişmeler karşısında özgürlük, barış ve demokrasi ekseninde bir tutum belirlemek artık son derece acil bir ihtiyaç haline gelmiştir.”
“24 kişi hayatını kaybetti”
HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş imzalı mektuplarda 1 Mart itibariyle Sur’daki sokağa çıkma yasağının 91 gündür devam ettiği ve bu sürede 24 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
Mektupta Sur’un kültürel, sosyal, ekonomik ve tarihi anlamda Diyarbakır’ın kalbi olduğu belirtildi.
“Sokağa çıkma yasakları Anayasa’da ifade edilen yaşam hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, seyahat hakkı başta olmak üzere en temel hak ve özgürlükleri ifade eden ve devletin sorumluluğunu ortaya koyan maddelere de açıkça aykırıdır.
“Ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın durduğu, elektrik ve suyun olmadığı, eczane ve fırınların kapalı olduğu bir ortamda çocuklar, kadınlar ve yaşlılar birer birer tüm dünyanın gözü önünde yaşamlarını yitirmektedir.”
Kültür mirasına zarar
HDP, kültür mirası listesindeki yapıların da zarar gördüğüne dikkat çekti:
“Asker, polis ve bir takım paramiliter güçlerin ortaklığıyla yürütülen ablukada, insanlığın ortak inanç ve kültür mirası olarak kabul edilen kutsal mekanlar harabeye çevrilmektedir. “UNESCO kültür mirası listesinde bulunan Diyarbakır Surları tank ve top atışlarıyla hasara uğratılmaktadır. Sur içinde bulunan 500 yıllık Kurşunlu Camii, Hasırlı Camii, 1700 yıllık Saint Mary Kilisesi, Surp Giregos Kilisesi ve Protestan kiliseleri tahrip edilen ve kullanılamaz hale getirilen tarihi yapılardan sadece bir kaçıdır.”
Cizre gibi olmasın
Cizre’deki bodrumlardan 178 cenazenin çıkarıldığını ve cenazelerin tanınmaz halde olduğunu belirten HDP; Sur’da da aynısının yaşanmaması için yasakların kaldırılması gerektiğini söyledi.
“Askeri abluka kalkmalı ve hayati tehlike içinde olan insanlar güvenli bir şekilde tahliye edilmelidir.” (BK)