Fotoğraf: Emre Orman/csgorselarsiv.org
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Türkmen ve Hüseyin Kaçmaz bir açıklama yayınlayarak "Çocuk istismarını sistematik hale getiren iktidarın politikalarıdır" dedi.
Türkmen ve Kaçmaz, İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya G.'nin kızı H.K.G'nin "evlilik" adı altında yıllarca sistematik cinsel şiddete maruz kalmasını ve Manisa'da 12 yaşındaki bir kız çocuğunun 2 erkeğin cinsel saldırısına maruz kaldıktan sonra "devlet koruması" altındayken kaybolmasını hatırlattı.
Evde, okulda, sokakta
Türkmen ve Kaçmaz'ın açıklaması şöyle:
"Bütün bu örnekler Türkiye'de istismar vakalarının sistematik bir şekilde sürdüğünün göstergesidir. Türkiye'de çocuklar evde, okulda, sokakta yani bir bütün olarak yaşamlarının tüm alanlarında cinsel istismara ve saldırılara maruz bırakılmaktadır. Bugün çocuklar kendi yaşam alanlarında güvende değiller. 2 haftadır Türkiye gündemini meşgul eden çocuklara yönelik istismar vakaları ne ilktir ne de münferit olaylardır.
"Türkiye'de infial yaratan bu gelişmeler yaşanırken Kürdistan'da da özel savaş politikaları ile çocuk istismarı özellikle korucular eliyle yürütülmektedir. Bu kapsamda Batman'da günlerdir kayıp olan 14 yaşındaki kız çocuğununun korucu olan G.Y. tarafından kaçırıldığı belirtilmektedir.
"Çocuk istismarı politik bir meseledir"
"Ayrıca Diyarbakır'da, bir çocuğa saldırı nedeniyle yargılanan MHP İl Başkanı Cihan Kayaalp'in beraat gerekçesinde mahkeme, 'İstismar olsa bile çocuğun rızası var' ifadelerini kullanmakta hiçbir beis görmemiştir. Tüm bunlardan hareketle Bakan Yanık'ın 'Kadına şiddet, çocuk istismarı siyasetin konusu değildir. Siyaset üretilecek konular değildir. İnsani ve maalesef her zeminde karşılaşılabilecek meseleler' şeklindeki açıklamaları bu tür saldırı ve istismar vakalarının neden önlemediğinin, neden bu kadar yaygınlaştığının da itirafı niteliğindedir. Bu açıklamalar mevcut iktidarın istismar meselesine yaklaşımını ortaya koymaktadır. Siyasi iktidarın tavrı çocuk istismarı meselesinin pekâlâ bir politik mesele olduğunu göstermiştir.
"Kamuoyunun dehşetle tanıklık ettiği çocuk istismarı pratikleri mevcut iktidarın çocuk düşmanı politikalarının bir sonucudur. Belirtmek gerekir ki; Ensar Vakfı, Rabia Naz'ın ölümü, korucuların suçları ve cemaat ve tarikatların karanlık suçlarıyla yüzleşmeden çocuklara yönelik suçlar önlenemez. Bunun da yolu etkin politika ve etkin bir yargılama sürecidir. Bunun için de bütüncül politikalar üretmek şarttır.
"Her türden çocuk sorununa ivedilikle yapısal çözümler üretilerek hayata geçirilmelidir. Bizler HDP Çocuk Komisyonu olarak çocuklara yönelik her türden istismar, şiddet ve kötü muamelenin son bulması ve tekrarının bir daha asla yaşanmaması için politik sorumluluğumuzu yerine getirmeye, her mecrada; kürsülerden, sokaklardan, meydanlardan çocukların seslerini duyurmaya devam edeceğiz."
(AÖ)