* Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ebru Günay, haftalık basın toplantısında sel ve orman yangınları ile artan ırkçı tutumlar ve saldırılarla ilgili konuştu.
Muhalefete “gelişmelere seyirci kalmayın” çağrısında bulunan Günay özetle şunları söyledi:
“Can kayıplarının tek sebebi doğal afetler değil”
“İnsanlık bir yandan pandemi bir yandan ekolojik felaketlerle boğuşuyor. Bir tarafta sel felaketleri, diğer tarafta hepimizin yüreğini yakan orman yangınları ne yazık ki devam ediyor.
“Başta Samsun olmak üzere Karadeniz’in birçok ilinde etkili olan sel felaketinden etkilenen yurttaşlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor ve herkesi Karadeniz halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz. Gelen bilgilere göre 5 yurttaşımız hayatını kaybetti.
“Bu can kayıplarının sadece doğal afetlerden kaynaklanmadığını, doğa düşmanı politikaların bu ölümlerde ve felaketlerde payının olduğunu hepimiz biliyoruz.
“Ekolojik felaket yönetim felaketiyle birleşti”
“Sel felaketiyle birlikte Türkiye aynı zamanda büyük bir yangın felaketi de yaşıyor. Yangınlar büyük bir yıkım, büyük bir tahribat yaşandıktan sonra kontrol altına alınmış veya söndürülmüştür. Bu yangınlarda hayatını kaybeden 7 vatandaşımıza da Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
“Can kayıplarının yanında, on binlerce hektar ormanın, tarım arazisinin, yüzlerce dekar seranın, binlerce arı kovanının, ahırın zarar gördüğü, yüzlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvanın ve binlerce kanatlı hayvanın hayatını kaybettiği açıklandı.
“Bunlar sadece tespit edilenler, bunların dışında ormanda yaşayan hayvanların ve ağaçların, canlıların istatistiği ise henüz açıklanmadı ya da bilinmiyor. Ama hepimizin bildiği bir gerçek var ki o da büyük bir ekolojik yıkım ve felaketle karşı karşıya olduğumuz gerçeği.
“Bu felaketler, yangınları izleyen, söndürmeyen, doğayı ranta açarak sellerin can kayıplarına yol açmasına neden olan yönetim felaketiyle birleşince ne yazık ki Türkiye yangın yerine dönüyor. Doğaya karşı rantçı, talancı, yok edici her adım ekolojik yıkım olarak döndü, dönüyor ve dönecek.
“Tahribat bu kadar büyükken ilk görevimiz yaşanan zararlarının karşılanması ve doğanın yeniden canlandırılma çalışmalarına bir an önce başlamak olmalıdır. Her baktığı yerde TOKİ görenlere karşı doğa ile uyumlu bir planlamanın gerçekleştirilmesi en acil ihtiyaçtır.”
“Irkçılık gittikçe tehlikeli bir hal alıyor”
“Bir yandan kendi sorumluluklarının üstünü örtmek, diğer yandan ise halkın öfkesini yönlendirme stratejisini hayata geçirmek istediler. Bunun sonucunda da Diyarbakır'dan ya da Kars’tan Manavgat’a tatile gidenler bu yangınların olduğu günlerde linç edilme tehdidiyle karşılaştılar. İşte ırkçılık tam da budur.
“Ama yaratmak istedikleri bu düşmanlık tutmadı, bu manipülasyon politikası işe yaramadı. Halkın öfkesi ve tepkisi sorumluluk üstlenmeyerek yangınları izleyen iktidara yönelmeye başladı. Kendisine yönelen bu tepkinin yönünü değiştirmek isteyen iktidar yeniden yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı körüklemeye başladı.
“Körükledikleri bu ırkçılık öylesine palazlandı, öylesine şirazesinden çıktı ki, sadece Kürtlere yönelmekle sınırlı kalmadı. Muhalif kesimlere, mültecilere, farklı düşünenlere de yöneliyor.
“Bu ırkçılık gittikçe tehlikeli bir hal alıyor. Günlerdir fitili ateşlenen yabancı düşmanlığı, Ankara’nın Altındağ ilçesinde can aldı. Emirhan Yalçın isimli yurttaş tam da bu fitne ateşinin kurbanı oldu.
“Dünden beri bazı çevrelerin kışkırtmasıyla bu cinayet ve ölüm üzerinden yabancı düşmanlığı körükleniyor, insanların evleri ve araçları ateşe veriliyor. İnsan yaşamına kast ediliyor.”
“Sağduyulu ve aklı selim davranmaya çağırıyoruz”
“Altındağ’da ne yaşanıyor, yaşanan cinayetin asıl sebebi nedir, bu fitne ateşini kim körüklüyor, yabancı düşmanlığı yaratan çevreler yarattıkları tablodan memnun mudur? Bu sorulara yanıt bekliyoruz.
“Altındağ’da yaşananlar yaratılmak istenen kaos planlarının bir parçasıdır ve yurttaşlarımızı bu planın bir parçası olmamaya, sağduyulu ve aklı selim davranmaya çağırıyoruz.
“Bütün demokrasi güçlerini de olası bir çatışmanın önüne geçmeye, başta mülteciler olmak üzere yabancı düşmanlığı ile etkili mücadele etmeye davet ediyoruz.
“Muhalefet partileri Meclis'i toplantıya çağırmalı”
“İktidarın ne yapmak istediği ortada. Bütün bu olup bitenin iktidarın bilinçli politikaları sonucu olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama muhalefet bu toplumsal felaketlere de doğal felaketlere de, yönetim felaketine de seyirci kalamaz. Türkiye yangın yeriyken hiçbir şey olmamış gibi davranamaz.
“Muhalefet partilerini acilen harekete geçmeye ve ortak bir tutum belirlemeye çağırıyoruz. Meclis bu dönem çalışmayacaksa yaşanan bütün bu yangınlara çözüm olmayacaksa ne zaman çalışacak? Muhalefet partileri acilen Meclis'i toplantıya çağırmalıdır. Biz bu konuda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız.” (AS)