Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 5. Genel Kurulu’nun sonuç bildirgesinde, “AKP iktidarının otoriter rejimini sürdürme kaygısıyla ve her türlü baskıyı meşrulaştırma hedefiyle” hareket ettiği “yeni bir dönemin kapısını araladığı” belirtildi.
HDK’nin “kendisini toplumsal mücadeleler içinde yeniden kuracağı vurgusu yapılan bildirgede, HDK'nin “toplumsal güçlerin ortak zemini kılma çabası içinde olacağı içinde olacağı” dile getirildi.
“HDK, yeni mücadele döneminde, kendisini toplumsal mücadeleler içinde yeniden kuracaktır.
“Bu amaçla, barış mücadelesinin toplumsallaşması ve yerelleşmesinde; işçilerin amansız sömürüye ve son örnekleri Soma, Torunlar ve Ermenek olan iş cinayetlerine karşı mücadelelerinde; Alevilerin hak arayışlarında; Gezi'den başlayan ve Yırca, Validebağ, Fatsa gibi pek çok yerde doğanın ve toprağın kapitalist talanına karşı süren direnişlerde; kadın ve LGBTİ'lerin erkek şiddetine karşı başkaldırılarında; inanç özgürlüğü ve laik eğitim mücadelelerinde; vicdani red hakkı kullanımında yer alarak, HDK'yi bu toplumsal güçlerin ortak zemini kılma çabası içinde olacaktır.”
Çözüm süreci
Sonuç bildirgesinde çözüm süreci de yer aldı. AKP’nin tavrı “barışın önündeki engel” olarak nitelendi.
“Halklarımızın Kürt sorununa demokratik ve adil bir çözüm beklentisi içinde müzakere sürecine destek vererek barışa yol almayı umduğu bir dönemde, AKP Hükümeti’nin ırkçı ve milliyetçi bir dalga eşliğinde Türkiye ve Kürdistan'da uygulamaya soktuğu Türk-İslam Sentezi zihniyetine dayalı savaş siyaseti, yeni dönemde de barışın önündeki en önemli engel olarak yükseliyor.
“AKP'nin savaş siyasetinin yıkıcı sonuçları, IŞİD'e verdiği dolaylı dolaysız destekler ve Kobanê ile dayanışma için ayağa kalkan halklarımıza karşı 6-8 Ekim'de giriştiği ve 50'den fazla ölümle sonuçlanan asker-polis ve çete saldırıları ile açık bir biçimde görüldü.”
Kobanê
“Rojava halkları dünyada ve Ortadoğu'da demokrasi ve özyönetim hakkı mücadeleleri veren halklar için bir esin kaynağı oldu” denilen bildirgede, AKP iktidarının otoriter rejimi sürdürme kaygısıyla hareket ettiği, HDK’nın ise direnişin odağı olacağı ifade edildi.
“AKP iktidarı, otoriter rejimini sürdürme kaygısıyla ve her türlü baskıyı meşrulaştırma hedefiyle, Kobanê dayanışması başta olmak üzere bütün hak mücadelelerine karşı polis şiddetinin dizginlerini salıverdiği, paramiliter güçleri sokağa çıkardığı, sokak infazlarını hortlattığı bir yeni dönemin kapısını aralıyor.
“HDK bu baskı ve tahakküme karşı, toplumsal dayanışma ve direnişin odağı olacaktır.”
Toplumsal dayanışma
HDK öncelikle kendi yapısını yenilemeyi hedef olarak koyduğunu da şu ifadelerle belirtti.
"HDK...
* “Halklarımızın mücadelelerinin yükseltilmesi için yeni toplumsal örgütlenmeleri ortaya çıkartmayı,
* “Süregelen mücadele dinamikleriyle ortaklaşmayı ve halk direnişleriyle dayanışmayı,
* “Bu mücadeleler içinde yerel meclislerin inşası için çalışmayı başlıca görevi olarak benimser.
* HDK, yeni yapısıyla şimdiye kadar buluşamadığı toplumsal güçlerle buluşma, özgürlük ve demokrasi mücadelesi dinamiklerini en geniş biçimde içerme, Türkiye halklarının demokratik meclisi haline gelme kararlılığıyla yürüyüşünü sürdürecektir." (YY)
Sonuç bildirgesine buradan ulaşabilirsiniz.