Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP), haftasonu Ankara'da yaptığı II. Demokrasi ve Barış Konferansı'nın sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede, Kobanê direnişiyle birlikte çözüm sürecinin yaşadığı tıkanıklığa dikkat çekilerek talepler sıralandı:
Kobanêye koridor
* Rojava’ya ve Kobanê’ye yaşam koridoru açılmalı. Rojava’daki katılımcı, çoğulcu ve cinsiyet özgürlükçü özerk kanton yönetimlerinin statüleri hem uluslararası toplum hem de Türkiye tarafından tanınmalı.
* Ankara, Rojava ve Suriye’de rejim değişikliği hedefine yönelik “Tampon Bölge” arayışlarına son vermeli.
* IŞİD’in elinde tutsak olan ve cariye ve köle pazarlarında satılan binlerce Êzidî kadının kurtarılması, Şengal ve Ninova soykırımlarına yönelik uluslararası ceza mekanizmalarının harekete geçirilmesi için çalışılmalı.
Güvenlik yasası geri çekilmeli
* Hükümetin, IŞİD’in Kobanê işgaline karşı halk protestolarına yönelik devreye soktuğu “Güvenlik Yasası” tasarısından vazgeçmeli.
* Hükümeti, Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan, Arap, Êzidî, Süryani, Kürt, Türkmenlere hangi politik ve kültürel eğilimden olduklarına bakılmaksızın Cenevre Konvansiyonu’na getirdiği çekinceleri kaldırarak yurttaşlığa geçmelerine imkan vermeye veya üçüncü ülkelere gitmeye imkan sağlamaya çağırıyoruz.
Öcalan'ın koşulları
* Öcalan’ın baş müzakereci olarak çalışmalarını yürütebileceği maddi koşullara kavuşturulması; yerel ve uluslararası medya ile kısıtsız görüşme imkanlarının sağlanması; toplum temsilcileri ve uzmanlarla çözüme temel teşkil eden konuları değerlendirerek düşünce alışverişinde bulunmasına olanak yaratılması; bu bağlamda en kısa sürede Sekretarya, Müzakere ve İzleme Kurullarının çalışmaya başlamasının gerekliliğini vurguluyoruz.
* Hasta tutsakların özgürlüklerinin iadesi ve genel olarak siyasal tutsakların serbest bırakılması çözüm ve müzakere sürecinin en önemli talepleri arasındadır.
Yerel yönetimler
* Farklı kimlik, kültür ve inanışların, toplumun kendi kendini yönetmesi esasına ve demokratik, özerk yerel yönetimlere dayanan, özgürlükçü ve demokratik bir yeni anayasayla güvence altına alınmasını vazgeçilmez bir başlangıç sayar. Güçlü bir yerel yönetimler reformu , anadilinde kamusal eğitim ve hizmetlerin önünde hükümet iradesi dışında hiçbir engel yok.
* Alevilerin inanç ve kültürleri üzerindeki baskı ve asimilasyona son verilmeli.
Uluslararası sözleşmeler
* Türkiye’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Yetkisinin Kabulüne İlişkin Roma Tüzüğünü ve BM’nin zorla kaybedilmelere ilişkin sözleşmesini imzalaması; ayrıca tarafı olduğu 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi; Mültecilere Dair 1951 Tarihli Cenevre Sözleşmesi’nin uygulanmasına, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Şartı’na koyduğu çekinceleri kaldırması başlıca taleplerimiz arasında.
* 1915 Ermeni ve Süryani Soykırımı’ndaki devlet sorumluluğu kabul edilmeli, toplumsal yüzleşmenin ve adaletin sağlanması için gerekli çalışmalar yürütülmeli.
* Demokrasi ve Barış Konferansları yerellerde de gerçekleşecek. Yerellerde hakikat komisyonları kurulacak.
* Önümüzdeki barış ve müzakere sürecinde kadınların bu çalışmalara geniş kapsamlı bir şekilde katılımı sağlanacak.
* Ortadoğu halklarıyla dayanışma ve ortak mücadele için bir ‘Ortadoğu Barış Konferansı’ düzenlenecek. (NV)