Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi bugün “COVID-19 hastalığı sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir” başlıklı bir basın açıklaması düzenledi.
TTB Merkez Konseyi üyelerinin Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte TTB binasında düzenlediği basın toplantısında açıklamayı, TTB Merkez Konseyi Başkanı R. Şebnem Korur okudu.
“Mevzuatta gerekli değişiklikler yapılmalıdır”
Açıklamada, İtalya, Almanya, Belçika, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika ve Malezya dâhil 130’a yakın ülkede COVID-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edildiği ifade edildi:
“Ülkemizde halen resmi olarak COVID-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmemiştir. Oysa Dünya Sağlık Örgütü’nün belirttiği üzere; sağlık hizmeti nedeniyle COVID-19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanması sağlık çalışanının haklarındandır.
“6331 sayılı kanunumuzda da tanımlandığı üzere sağlık çalışanlarının COVID-19 hastalığı “mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalıktır”. Yasalarımızda meslek hastalıklarının bildirim ve kaydının birincil yükümlülüğü Sağlık Bakanlığı’ndadır.
“Bu nedenle Sağlık Bakanlığı tarafından kayıtlarında olan COVID-19 hastası sağlık çalışanlarının sayıları günbegün açıklanmalı ve bunlar otomatikman meslek hastalığı statüsüne alınmalıdır.
“Bu kayıt ve bildirimin doğrudan SGK için bir “illiyet bağı” delili oluşturduğu konusunda mevzuatımızda gerekli değişiklikler ivedilikle yapılmalıdır.
“Böylece COVID-19 pandemisi ile mücadele sırasında vefat eden veya hastalanarak mağduriyet yaşayan sağlık çalışanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi ve zararlarının tazmin edilmesinin önü açılmalıdır.
“Sağlık Bakanı tarafından açıklanan verilere göre COVID-19 hastası sağlık çalışanı sayısı 40 bini geçmiştir. Bu sayının sadece semptom gösteren sağlıkçıların sayısı mı, yoksa semptom göstersin veya göstermesin PCR ve BT ile tanı konan tüm sağlıkçıların sayısı mı olduğunu ne yazık ki bilmiyoruz; ancak bildiğimiz bir şey var: Hala enfekte oluyor, hastalanıyor, malul kalıyor ve ölüyoruz…
“Bizler emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bizler özlük hakkımızın gereği olarak “karşılaştığımız COVID-19 ateşinin bizi yakması halinde bunun belgelenmesini” istiyoruz…
“COVID-19 pandemisi bizi çalışamayacak derecede yaktığında, bizlerde hasar bıraktığında, sağlığımızın olmazsa olmaz sosyal belirleyicisi olan “yaşamımızı idame ettirme sosyal güvencesi” istiyoruz…
“Pandemi bizi öldürdüğünde, yaşamımıza mal olduğunda geride bıraktıklarımızın meslektaşlarımızın, sosyal sürdürülebilirliklerinin devam edebilmesini istiyoruz. Dünyanın her tarafında verilen bu özlük hakkının ülkemizde de yasalaşmasının güvencesini istiyoruz…” (AS)