Fotoğraf: Evrim Kepenek/bianet/(ARŞİV)
"Hastaneye gidip geldikten sonra tedbir denilerek hücreye alındım. Günde 1 saat havalandırmaya çıkarılıyorum. Yan odaya Bülent Aydın adında bir mahkûm getirildi. Hastaneye gittiği için tedbir amaçlı onu da karantinaya benim yan taraftaki hücreye aldılar.
“Gardiyana Aydın’ın ne hastası olduğunu sordum, bilgi vermedi. Bu arada B. Aydın benden çakmak istedi. Birbirimize çakmak alıp verdik. Daha sonra B. Aydın’ın coronavirüs hastası olduğunu öğrendim. Covid-19 hastalığı temas yoluyla bulaşan bir hastalık ve hepimiz bunu biliyoruz.
“Ben Covid-19 hastası olsam bunun sorumlusu gardiyanlardır. Çünkü bana B. Aydın’ın Covid-19 hastası olduğunu söylemediler. Ben ağır hastayım, kronik rahatsızlıklarım var, işitme kaybı yaşıyorum ayrıca son olanlar da psikolojimi bozdu.
“Benim hücrede kalmam sağlığım açısından büyük risk taşımaktadır. Cezaevinde bana herhangi bir şey olduğunda bunun cezaevi görevlilerinden kaynaklandığının İHD’nin kayıtlarında bulunmasını talep ediyorum..”
Mektubun sahibi Silivri 6 No’lu L Tipi Hapishanesi’nde tutulan kanser hastası Hasan Subaşı. İnsan Hakları Derneği Hapishaneler Komisyonu, 436. Hasta Mahpus açıklamasında, Subaşı’na dikkat çekti.
Hasta olmasına rağmen ikinci defa tutuklandı
Hasan Subaşı 2008’de yılında 20 yaşındayken tutuklandı. 5 yıl sonra tahliye oldu. Hapishanedeyken, kalın bağırsağında oluşan kist nedeniyle hastalandı. Tahliye edilince Adana'da Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na ( TİHV) başvurdu.
Sağlık kontrollerinde bu kistlerin zamanla büyüme yaptığı ve kolon kanseri olduğu söylendi. Ameliyatla kalın bağırsağı tamamen ve sol böbreğinin de bir bölümü alındı. Kemoterapi gördü. Ama hastalığı sol akciğerine de sıçramıştı. Doktorlar yeniden ameliyat olması gerektiğini söyledi ancak ameliyat olamadan yeniden tutuklandı.
Hasan Subaşı, İHD’ye 16 Nisan 2017’de mektup yazdı ve destek istedi. Eşi S. Subaşı da derneğe yazılı başvuru yaptı. Şöyle seslendi:
"Eşim Hasan Subaşı 2015 yılında kalın bağırsak kanseri nedeniyle ameliyat edildi ve tüm bağırsakları alınarak ince bağırsağa bağlandı. Ancak kanser yayıldı. Şu an 3. evre olduğu ve akciğerde de leke görüldüğü söyleniyor.
“Hasta olmasına rağmen 2017 yılının Ağustos ayında gözaltına alınıp tutuklandı. Adliyede kendini gördüğümde darp edildiğini belirtmişti ve çok kötü haldeydi. En son 4 Ekimde ziyaretine gittim, eşimin hapishanede yaşaması imkânsız, zaman kaybetmeden tahliye edilmesi gerektiğine inanıyorum.”
“Serbest bırakılsılar”
İHD Subaşı’na ilişkin açıklamasını şöyle bitirdi:
“Hasan Subaşı bu ağır sağlık sorunlarına rağmen halen hapishanede tutuluyor. İnsan hakları savunucuları olarak Hasan Subaşı ve onun nezdinde risk grubunda bulunan tüm hasta mahpusların sağlık ve yaşam haklarının korunabilmesi için serbest bırakılmalarını istiyoruz."
Hasta mahpuslar neler yaşıyor?
İHD’nin Nisan 2019’daki açıklamasına göre, hapishanelerde 457’si ağır olmak üzere 1333 hasta mahpus bulunuyor.
Hasa mahpusların karşı karşıya olduğu ihlalleri şöyle:
* Türkiye hapishanelerinde hastalığı olan mahpusun revire götürülmemesi;
* Hastaneye sevk edilmişse sevkinin gerçekleştirilmemesi ya da hastane randevularına tarihinde götürülmemeleri;
* Tedavi aşamalarındaki yetersiz ve kötü uygulamalar, kelepçeli muayene;
* Bazı hapishanelerde etnik kimliğinden dolayı mahpusların doktor tarafından muayene edilmemesi ve hastane sevklerinin yapılmaması şeklinde kötü muamele, işkence ve ayrımcılık suçlarını oluşturan, kanunlara aykırı uygulamalar derneğimize gelen başvurularda beyan ediliyor. (EMK)