Haberin Kürtçesi için tıklayın
27 yıldır hapiste olan Serhat Tuğan’ın hastanede bulunan annesiyle görüşebilmesi için sosyal medyada kampanya başlatıldı.
Tuğan’ın avukatı Rojbin Tuğan Kalkan, Adalet Bakanlığı ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne yaptığı başvuruda, yargılama sürecini anlattı şu talepte bulundu:
“Ağır adaletsizlik süreci 22 Temmuz 2018’de 28. yılına girerken, Serhat Tuğan’ın annesi Semiha Tuğan’ın sağlık durumu gittikçe kötüleşti. Mitral kapak yetmezliği ve beraberinde gelişen enfeksiyon nedeniyle Semiha Tuğan 9 Temmuz 2018’de Hakkari Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi altına alındı. Sağlığı halen kritik eşikte.
“Semiha Tuğan’ın ölmeden önce 27 yıldır adalet uğraşında olduğu oğlu Sehat Tuğan’ı görebilmesi ve vedalaşabilmesi için, Tuğan’ın Hakkari Cezaevine nakledilerek, annesiyle görüşme ve vedalaşma hakkı verilmesini talep ediyoruz.”
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevinde hükümlü bulunan Tuğan’ın yargılamasıyla ilgili itirazına dair dosya Anayasa Mahkemesinde.
Bugün sosyal medyada başlatılan kampanya, “#SerhataSemihaAnayıGösterin” etiketiyle devam ediyor.
Ne olmuştu?
Serhat Tuğan hakkında 1991’de eski TCK'nin 125. maddesine göre “ülke topraklarından bir kısmını devlet hakimiyetinden ayırmaya matuf silâhlı eylemde bulunmak” suçundan idam cezası istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi 1992 yılında “silahlı örgüt üyeliği” suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetti. Dönemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 1994 yılında kararı bozarak, 125. maddeden ceza verilmesi gerektiğini ifade etti. Bunun üzerine Diyarbakır 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi de aynı yıl Tuğan’a müebbet hapis cezası verdi.
Avukatı ve kardeşi Rojbin Tuğan Kalkan, Tuğan'ın avukatlığını yapan ablası Rojbin, 2008 yılında başvuru yaparak yargılamanın yenilenmesini talep etti. Başvurusunda, Tuğan’ın hiçbir silahlı eyleme katılmadığı, bu nedenle örgüt üyeliği suçundan ceza verilmesi gerektiğini ifade etti. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, talebi reddetti.
Adalet Bakanlığınca 2015’te yapılan başvuru üzerine yapılan incelemede, Tuğan'ın silahlı eyleme katıldığını iddia eden tanıklar, o tarihte baskı altında ifade verdiklerini anlattı. Bir tanık da, iki köy korucusunun öldürülmesinden Tuğan’ın sorumlu olmadığını anlattı.
Bakanlık da bu bilgiler ışığında “Sanık müdafiinin iddialarının yargılamanın yenilenmesi yolu ile değerlendirilebileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir” kararını verdi ve Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin 29 Ocak 2009 tarihli kararını bozdu.
Ancak mahkeme bu kararı dikkate almayarak yeniden yargılama talebini reddetti.
Adalet Bakanlığı 29 Temmuz 2016’da ikinci kez yeniden yargılama yapılmasına dair karar verdi. Dosya halen Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görüşülüyor.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iki kez yeniden yargılamayı reddetmesine dair başvuru dosyası da Anayasa Mahkemesine taşındı. AYM konuyla ilgili kararını henüz vermedi. (AS)