Öğrenci Kolektifleri, "Başbakan, 'belli mesafede durup eylemlerini yapabilirlerdi' diyor. Belli mesafe ile kast ettiği İstanbul sınırları dışı mı?" diye sordu.
Taksim'deki Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Makine Mühendisleri Odası'nda toplantı düzenleyen Öğrenci Kolektifleri, kendileriyle ilgili demeç veren başta Başbakan olmak üzere siyasilere yanıt verdi.
Dolmabahçe'de 4 Aralık günü Başbakan Erdoğan'ın rektörlerle yaptığı toplantıyı ve YÖK'ü protesto etmek üzere Ankara'dan otobüslerle gelirken durdurulan ve polisin sert müdahalesine maruz kalan öğrencilerden Çağdaş Ersoy, şöyle konuştu:
* Polis, otobüsümüzü durdurup, 'soru sormayın ve kimliklerinizi verin' dedi. Bize orantısız güç değil işkence uygulandı. Başbakan, 'belli mesafede durup eylemlerini yapabilirlerdi' diyor. Belli mesafe ile kast ettiği İstanbul sınırları dışı mı?
* Yumurta şiddet aleti olarak gören hükümet, satışını yasaklarsa şaşırmayız. Yumurta, bir tepki aracıdır. Yumurta atmak, 'AKP, üniversiteleri senin işgalinden korumak istiyoruz' demektir.
"O yumurtalar işçiler, köylüler, yoksullar için de atıldı"
* Bu yumurta aynı zamanda HES'lere karşı direnen köylüler, Tekel işçileri, yoksulluktan üniversite okuyamayan gençler için atıldı. Konuşmamıza izin verilseydi yumurta atmazdık. * Rektörlere de kırgınız. Öğrenciler bebeklerini düşürürken, dövülürken, işkence edilirken hiçbiri sahip çıkmadı. Bu nedenle biz onlara 'sarı rektörler' diyoruz.
"Harçlar kaldırılsın, özür dilensin"
* AKP'nin kafası Kenan Evren kafasıdır. Utanmadan bir de bizi Ergenekoncu ilan ediyorlar. Arkamızda dış güçler olduğu söyleniyor. Evet dış güçler var. Arkamızda bize destek mailleri atan yurtdışından öğrenciler var. Ama Erdoğan'ınki gibi okyanus ötesinden değil.
* Madem dedikleri gibi 3-5 kişiyiz. Cesaretleri varsa dört talebimizi 2,5 milyon öğrenciye oylatsınlar. Oylar, yüzde 90'dan az çıkarsa AKP Gençlik kollarına üye olacağız. Harçların kaldırılmasını, üniversitelere daha fazla bütçe ayrılmasını, öğrencilere söz ve yetki hakkı verilmesine ve YÖK'ün kaldırılmasını istiyoruz.
* Yumurta atmamaya söz veririz eğer harçları kaldırır ve saldırının ardından bebeğini kaybeden kadın öğrenciden özür dilerlerse...
Öğrencilere destek vermek amacıyla toplantıya katılan Pınar Sağ ve Cezmi Ersöz öğrencilere yönelik polisin tutumunu "faşizan" diye niteledi. Sağ, "Görüntüleri ilk izlediğimde 'Ülkem faşizme teslim olmuş' dedim. Başbakan öğrencilere uzaktan dahi tahammül edemiyor" dedi.
Öğrenci Kolektiflerini yakından tanıdığını belirterek, "Onlara kefilim" diyen Ersöz, öğrencileri haklı bulan ancak cümlelerine "ama" ile başlayarak, 'Bu filmi çok görmüştük' diyen kesimin öğrencileri darbecilikle suçladığını söyledi.
İstanbul Tabip Odası Sekreteri Ali Çerkezoğlu da öğrencilere yönelik "komplo kurmak" isteyen kesimleri uyarıyoruz dedi. Bu komplo girişimlerine karşı öğrencilerin arkasında olacağız. İstanbul Halkevleri Başkanı Nuri Günay da örgütlü olmanın suç gibi gösterildiğini anlattı. (BT/EÖ)