Ateş bu maddenin zaten ağır şartlarda çalışan kabin görevlisinin doğum izni hakkını da elinden almayı amaçladığı görüşünde.
bianet'in görüştüğü THY Basın Müşavirliği'nden Ali Genç ise "İlgili maddenin sözleşmede yer almasının nedeni uçuşa engel durumların engellenmesi. Ancak hamilelikle ilgili kısmı işletilmiyor" dedi.
CHP Milletvekili Özlem Çerçioğlu'nun meclise konuyla ilgili önerge vermesinden sonra Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da, sözleşmenin Anayasa'ya, Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi'ne (CEDAW) ve uluslararası sözleşmelerdeki cinsiyete dayalı ayrım yapılamayacağı ilkesine aykırılık teşkil eden maddesinin değiştirilmesi için THY Genel Müdürlüğü nezdinde girişim başlatacağını açıkladı.
Hava İş: Kadın emeğine saldırı
Kendisi de eski bir kabin memuru olan Hava İş Genel Başkan Yardımcısı Ateş sözleşmedeki hamilelikle ilgili maddeyi "insan haklarına aykırı, kadın emeğine saldırı" olarak değerlendirdi.
Geçmişte de aynı uygulamanın gündeme geldiğini hatırlatan Ateş "O zaman da durdurulması için çabaladık. Şimdi tekrar gündemde. Sendika üyelerimizden henüz mağdur olup bize başvuran yok ama olduğu takdirde elimizde geleni yapacağız" dedi.
"İş gücü piyasasında zaten kadın gücü kısıtlı. Mevcut hükümet bu 'üç yıl boyunca doğuramama' maddesiyle tavrını gösteriyor. Kadını iş gücü piyasasından uzaklaştıran bir yaklaşım."
"Çubukçu sadece hosteslere değil tüm kadınlara duyarlı olmalı"
Ateş, konuyla ilgili girişim başlatan Bakan Çubukçu'nun hosteslere gösterdiği duyarlılığı tüm kadınlara göstermesi gerektiğini düşünüyor: "Eğer Çubukçu duyarlılığında samimiyse tüm kadın sorunlarında aktif olmalı."
"Bakan Çubukçu yetkili bir isim. Keşke 'namus' cinayetlerine veya kadın sığınma veya dayanışma evlerine de aynı tavırla yaklaşsa, aynı duyarlılığı gösterebilse."
"Sivil havacılık çalışanına 14 saati bulan mesai"
Ateş'e göre THY'nin amacı zaten ağır iş şartları içinde çalışan insanların doğum iznini kullanmalarını da engellemek.
"Tüm kabin memurları ve kaptanlar 14 saate varan mesaiyle, sık sık değişen uçuş programlarıyla çalışıyorlar. Kendi sosyal hayatlarının yok olmasının da ötesinde ağır iş yükünün, az dinlenmenin uçuş güvenliğine engel olacağını düşünen çalışanlar bir süre önce bir günlük izin yapma haklarını kullanacaklarını açıkladılar ve ardından bu gelişme yaşandı."
"Uçuş programında sık sık değişiklik yapılıyor"
Sivil Havacılık Müdürlüğü'nün belirlediği standartlara göre aylık olarak belirlenen uçuş programlarının değişmemesi gerektiğine dikkat çeken Ateş "Ancak THY'de bu zorunluluğa uyulmuyor. Ankara'ya gel git seferi için havaalanına gelen görevli, kendini Londra yatılı seferinde buluyor" dedi.
"Hamile kalanı kürtaja zorluyorlardı"
Ateş sendikaya gelen duyumlardan hareketle yaklaşık üç yıl önce THY'nin hamile kalan kabin memurlarını kürtaja zorlayan baskı politikaları uyguladığını öne sürerek "Ancak gelen tepkiler nedeniyle bu uygulamayı da durdurdular" dedi.
"Kabin memurunun sağlık hakkı da ihlal ediliyor"
Ateş çalışanların yaşadığı bir başka olumsuzluğa da değindi: "THY sağlık yönetmeliğinde olmasına rağmen kabin memurları periyodik olan aylık sağlık muayenesinden geçmiyor."
Ateş Hava İş'in aylık sağlık muayenesiyle ilgili kampanya başlattığını da bildirdi.
"Kabin görevlisi cinsel meta değildir"
"Kadınlar diğer sektörlerde olduğu gibi havacılıkta da zaten ayrımcılığa uğruyor. Fakat kabin memurluğu iş koluna ön yargılı yaklaşım bu ayrımcılığı birkaç adım daha öteye götürüyor" diyen Ateş "taciz"in kabin memurların önemli bir sorunu olduğunu dile getirdi.
Kısa bir süre önce bir havayolu şirketinin reklamlarında "hoş kadın bedeni" görseliyle yan yana "Bizimle güzel uçarsınız" sloganının kullanıldığını aktaran Ateş, kampanyadan sonra aynı şirketten bir kabin görevlisinin taciz edildiği haberini medyadan takip ettiğini ve şirket politikasının zaten kamuoyunda varolan yanlış algıyı tetiklediğini söyledi.
"Kabin görevlisi cinsel meta değildir" diyen Ateş, kadın memurların ne güzel ne de alımlı olmak zorunda olduklarını fakat yolcuyu bir noktadan başka bir noktaya en emniyetli şekilde götürmeyi yani görevlerini iyi yapmak zorunda olduklarını belirtti.
"Kabin memurunun sekreterden, doktordan, mühendisten farkı yok, akşam olunca evine giden, ailesi olan insanlar. Şirketler bu durumu gözetmek durumunda."
THY: Sözleşmede öyle bir madde var ama işletilmiyor
THY Basın Müşavirliği'nden Genç, ilgili maddenin sözleşmede var olduğunu ancak "işletilmediğini" söyledi.
Genç, Ateş'in eski THY Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bolayırlı zamanında da aynı sözleşmenin gündeme getirilip tepkiler nedeniyle geri çekildiği bilgisinin doğru olmadığını, çünkü maddenin 1994'ten bu yana, yani Bolayırlı yönetiminden de önce sözleşmede olduğunu belirtti.
"Bolayırlı part time, yani geçici çalışanlara bu maddenin uygulanmaması gerektiğine dair bir yazı yazmıştı ki, zaten geçici çalışan birine bu madde uygulanmaz."
"Maddenin amacı 'uçuşa engel durumu' engellemek"
Maddenin hangi amaçla sözleşmede varolduğunu sorduğumuz Genç, uçuşa engel olacak bir durumun engellenmesinin amaçlandığını, bu kapsama "hastalık gibi, hamileliğin de girdiği"ni söyledi.
Hamile kalanlara şirketin kürtaj için baskı yapmasınınsa mümkün olmadığını söyleyen Genç, "THY 73 yıllık bir kurum ve aile kurumu da değil" dedi.
Çubukçu'nun THY genel Müdürlüğü'ne konuyla ilgili yazı gönderdiğini doğrulayan Genç, THY'nin bu durumda nasıl hareket edeceğine ilişkin olarak "Tartışmalar devam ediyor" diyerek kararın henüz verilmediğini söyledi. (EZÖ/TK)