Türkiyeli Ermeni sosyalist Haldun Karyol, 9 Temmuz sabahı hayatını kaybetti.
Karyol/Karyolacıyan’ın cenazesi, bugün saat 13.00’da İstanbul’daki Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda defnedildi.
Karyol için mezarlık yerleşkesi içindeki kilisede dualar okundu. Kilisedeki törenin ardından cenazesi mezarlığa taşındı.
Türkiye sosyalist hareketinden çok sayıda isim Karyol'a veda etmek için mezarlıktaydı.
Mezarlıktaki bir dakikalık saygı duruşunun ardından Karyol'un arkadaşları ona veda etmek için söz aldı.
Haldun Karyol (Harutyun Karyolacıyan) kimdir?
Kurtuluş yılları
Arkadaşı ve yazar Nabi Kırman, sendika.org sitesinde yayımlanan yazısında Karyol/Karyolacıyan’la ilgili şöyle dedi:
“Ermeni bir baba ve Rum bir annenin tek evladı Haldun. 1968’de başlıyor devrim yolculuğu. 1974’ten itibaren TSİP- TKP-B çizgisinde bir süre yol aldıktan sonra TKKKÖ (Kurtuluş)’a katılıyor. Tek cümleyle özetlemek gerekirse, 1974-80 arasında -dönemin gereği olarak- ‘emanetsiz’ dolaşmayanlar arasındadır Haldun. 1980, malum. Dağılma, gerileme, yenilgi yılları. Yenilginin üstesinden gelememenin kaçınılmaz sonuçlarından biri Avrupa’ya yoğun mülteci akını. Bu akının tam gaz sürdüğü günlerde Haldun tersine göçle meşgul.
“Her şeyi sarakaya alan o muzip üslubuyla kendi ağzından dinledim İpsala gümrüğünden bir fotokopi makinesi ile -iş adamı kılığında- Türkiye’ye girişini. Sonrası da bu minval üzre sürüyor. 1985’te Türkiye’nin en büyük siyasi kamulaştırmalarından biri olan Elmadağ Ziraat Bankası’nı(?) soyan ekibin içindedir Haldun. Müthiş bir istihbarat, sabır, planlama, serinkanlılık, dakiklik.
“Haldun öldü. Fakat oturduğunuz binanın yapı ustası da ölmüş olabilir, okuduğunuz kitabın müellifi de; ki çoğunlukla ölmüş yazarların kitaplarını okuyoruz, yani onlar her an hayatlarımızın içindeler. Haldun ardında koca bir hayat, bir birikim bıraktı. Binamızı inşa eden ölmüş ustanın kim olduğunu bilmesek de biz onun inşa ettiği yapıda oturuyoruz hala; yani o kim olduğu bilinmese, kimse tarafından hatırlanmasa da eseriyle, hayata kattıklarıyla yaşıyor. Haldun da, onu kimse anmasa, hatırlamasa da yaşayacak.”
Cezaevine girişi
Araştırmacı ve yazar Kadir Akın ise, tanışıklığı “eskilere dayansa da” Paramaz kitabıyla ilgili çalışırken Ermenice dökümanların Türkçeye çevrilmesi sırasında yakınlaştıklarını söylediği Karyol/Karyolacıyan’ın ardından sosyal medya hesabından şunları yazdı:
“Haldun Karyol olarak mücadele yaşamını sürdürdü ve Harutyun Karyolacıyan olarak gidiyor. 4 yıl önce kayıt altına aldığımız bir konuşmasında, annesinin bulunduğu Atina’da ve Yugoslavya’da bir müddet yaşadığını anlatmıştı. 1983 yılında tekrar İstanbul’a gelip örgütle yeniden bağlantı kurmuştu. Anlatımına göre bir süre sonra Azmi Pat ve çalışma arkadaşlarıyla bir araya gelecek ve ‘kamulaştırma’ dahil bazı eylemlerde birlikte olacaklardı. Sonunda kimi arkadaşlarıyla birlikte yakalanmıştı. Epey bir süre cezaevinde yattığı biliniyor.
“Tanışıklığımız eskilere dayansa da, Paramaz kitabımla ilgili çalışırken onlarca sayfa Ermenice dökümanın Türkçeye çevrilmesi sırasında yakınlaştık. Gerçekten bana çok yardımcı olmuştu. Onu tanıyan kimi arkadaşlar huysuz, aksi ve inatçı birisiydi deseler de, ne hikmetse bu yanlarını bana göstermedi. Birlikte uyumlu çalıştığımızı söyleyebilirim. Entelektüel olduğu kesindi. Mahir Sayın’la benim vasıtamla görüşüyor bundan da keyif alıyordu.
"Entelektüeldi ama teknoloji ile arası yoktu. Bitiremediği ve eskittiği bir kitap çalışması vardı ve bilgisayar onun için daktilodan farksızdı. Hala ansiklopedi karıştırıyor ve yazdığı notları da kaybediyordu. Arada internetten faydalanmasını, Google’a sormasını söylediğimde ‘Beni tanıştırmıyorsun ki...’ diye sitem etmişti. Şaka yapıyor sandım, hayır ciddiydi. Hürriyet’in ölümünden sonra yaşam enerjisi kayboldu. Bu sona adım adım geldi ve onu kaybettik. Harutyun Karyolacıyan’ın anısı baki kalsın.” (TY)