Diyarbakır’da hukuk ve insan hakları örgütleri, 17- 31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası’yla ilgili basın açıklaması yaptı.
TIKLAYIN - 25 YILDIR AYNI TALEP: KAYIPLAR BULUNSUN, FAİLLER CEZALANDIRILSIN
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası ve Diyarbakır Hak İnisiyatifi imzalı ortak açıklamada, gözaltında kaybedilenlerin akıbeti soruldu.
“Dosyaların çoğu ‘zamanaşımı’ ile kapatıldı”
Hak örgütlerinin ortak açıklaması şöyle:
“Türkiye’de son 35 yılı aşkın yaşanan savaş ve yoğun çatışmadan kaynaklı olarak devlet ve devlet tarafından desteklenen paramiliter güçlerce sayısız ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştirildi.
“Özellikle gözaltına alınarak zorla kaybettirilmeler, yargısız infazlar, toplu mezarlar bu ağır insan hakları ihlallerinin önemli bir kesitini oluşturuyor.
“Gözaltında kaybetmeler bu kadar yaygın ve sistematik bir biçimde işlenmesine rağmen, zorla kaybettirmelere ilişkin etkili bir soruşturma yapılmadı, dosyalar raflarda bekletilmek suretiyle sürüncemede bırakıldı, birçoğu da zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kapatıldı.
“Sistematik cezasızlık politikası uygulandı”
“Bazı dosyalarda düzenlenen iddianame ve dosya ayrıntıları, devletin ve devlet adına hareket eden kişi ve oluşumların işledikleri suçlara ilişkin önemli tespit ve bilgiler içeriyordu.
“Ancak, bu dosyalardaki yargılamaların uzunluğu, sanıkların tutuksuz yargılanması, yargılamaların güvenlik gerekçesiyle bölge dışındaki illerle taşınması gibi uygulamalar; sözkonusu yargılamaların göstermelik olduğunu, asıl gayenin failleri aklamak olduğunu ortaya koydu.
“Zorla kaybettirmeler nasıl sistematik olarak uygulanmışsa, faillere yönelik olarak da sistematik olarak cezasızlık politikası uygulandı.”
“Kalıcı barışın yolu, geçmişle yüzleşmekten geçer”
“Bu topraklarda 1915 Ermeni soykırımı ile başlayan zorla kaybettirme uygulamaları, Türkiye’nin yüzleşmesi gereken bir gerçeklik.
“Bu ülkede çocuğu faili meçhul cinayete kurban giden ve dağ taş demeden çocuklarının kemiklerini arayıp bir mezar taşı yapmak isteyenlerin hakikatiyle yüzleşmedikçe, bu topraklarda gerçek bir adaletten bahsedilemez.
“Kalıcı toplumsal bir barışa dayalı yaşamı inşa etmenin yolu, ancak geçmişle yüzleşmekten geçer.
“Diyarbakır eylemi kapalı mekana hapsedildi”
“İstanbul, Diyarbakır, Batman, İzmir, Cizre, Yüksekova ve pek çok kentte, kayıp yakınları adalet talebiyle oturma eylemleri düzenleniyor.
“İstanbul’da 634., Diyarbakır’da 432. haftasına ulaşan kayıp yakınları oturma eylemleri devam ediyor.
“Ancak OHAL ve ‘güvenlik’ gerekçesiyle, demokratik gösteri ve etkinliklere Valilikler tarafından getirilen yasaklamalar, kayıp yakınlarının seslerini duyurmalarına mani oluyor.
“Diyarbakır’da 16 Ağustos 2016’dan itibaren, Valilik tarafından tüm eylem ve etkinliklerin ikinci bir duyuruya kadar yasaklanması nedeniyle, her hafta kesintisiz devam eden oturma eylemleri İHD Diyarbakır Şube binasında sürdürülüyor. Yasak halen devam ediyor.
“Diyarbakır kayıp yakınları, yıllarca Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdikleri adalet eylemini, maalesef tam 37 haftadır kapalı bir mekânda, İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirmek zorunda bırakıldı.”
"Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu" |
İnsan hakları savunucuları taleplerini şöyle sıraladı: * Zorla kaybedilenlerin akıbetleri ortaya çıkarılmalı ve zorla kaybedilenlerin bulunması, faillerin ortaya çıkarılması için devletin tüm arşivlerini açması gerekir. * Kayıpların aranması ve mezarların açılması Minnesota Otopsi Protokolü ve mezar açmayla ilgili uluslararası standartlara göre yürütülmeli, mezarların iş makineleri ile özensiz ve bir biçimde açılarak kayıplara ait buluntuların tahrip edilmesinin/kaybolmasının önüne geçilmeli. * Hükümet “BM Kişilerin Gözaltında Kayıptan Korunmaları ile İlgili Uluslararası Sözleşme”yi imzalamalı ve sözleşme gereklerini yerine getirmeli. * Yargı mensupları, sistematik cezasızlık politikasından vazgeçmeli ve uluslararası belgelere göre insanlık suçu olan tüm kayıp vakaları konusunda etkin bir yargılama yürütmeli. Uluslararası sözleşmeler uyarınca bu suçlar için zamanaşımı hükümleri dikkate alınmamalı. * Bu topraklarda bir daha benzer acıların yaşanmaması, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve toplumsal barışın tesisi için “Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu” kurulmalı. |
(AS)