Suriye'nin Kobani bölgesinde Halk Savunma Güçleri (YPG) ile IŞİD örgütü arasında yaşanan ve dünden bu yana göğüs göğse çatışmalara dönüştüğü ifade edilen savaşı Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinden izleyen BBC ekibinin aracına polis iki gaz kapsülü attı.
Etmanik Köyü yakınlarında yaşanan saldırıdan BBC ekibi yara almazken, arka camdan içeri giren kapsüller aracın arka kısmında yangına ve maddi zarara yol açtı. Bu sırada Sendika.Org sitesi muhabiri Murat Bay, askerin yoğun saldırısı üzerine BBC’nin aracına sığınmıştı. BBC, olaydan hemen önce muhabirleri Paul Adams’ın sınırdaki durumu anlatan bir anons çekmekte olduğunu bildirdi.
"Böyle yaparsak canlı yayın aracı da yollamazlar"
Urfa Haber Ajansı, kentte gazetecilere araç kiralayan bir firmanın yetkilisi de olan turizmci Bekir Yavuz'un görüşlerine de yer verdi. Yavuz, gazetecilere saldırıların hem turizme hem de ekonomiye büyük zarar verdiğini savunuyor, "Gazetecilere saldırıları doğru bulmuyorum. O insanlar yurt dışından gelmiş buradaki olayları dünya kamuoyuna anlatıyor. Zaten Şanlıurfa turizmde namlunun ucunda oteldeki turizm rezervasyonları zaten teker teker iptal oluyor. Biz bu adamlara bu muameleyi yaparsak yarın bu adamlar buraya canlı yayın aracını da yollamaz muhabirini de yollamaz" diyor.
Tepe “sarı basın kartı” istiyor
4 Ekim’de TSK’ya bağlı askerleri pusuya yatırılarak yönleri Suruç'a çevrili olduğu halde görüntüleyen ve gelişmeleri mizansen olarak abonelerine geçen Dicle Haber Ajansı (DİHA), habercilerin bulunduğu “basın tepesi”nin "askeri yasak bölge" ilan edildiği ve tepeye "sarı basın kartı" olmayan medya çalışanlarının alınmadığını duyurdu.
Yardıma giden halka müdahale
IŞİD’in attığı top atışları da Mürşitpınar Sınır Kapısı'nı geçerek Urfa’ya bağlı sınır bölgeleri tehdit etmeye devam ediyor. Sınır hattında, özellikle de Dewşen, Alîzer ve Etmanîk köylerinde IŞİD'ın olası sızma girişimlerine karşı nöbet tutan veya bölgeden sınıra destek olmak için giden halk güvenlik kuvvetlerinin gazlı müdahalesiyle karşılaşıyor.
Minibüse de gaz kapsülleri
Dün sabah da (5 Ekim), gazeteci Bedri Adanır, polis müdahalesinden kurtulduktan sonra bindiği Mardin Nusaybin Belediyesi’ne ait bir minibüsün, içi yolcu doluyken, gazlı saldırıya uğradığını, minibüsten dışarıya atlamak zorunda kaldığı için yaralandığını yazmıştı. Araç tamamen yandı.
Adanır, “Haber takibi yaptığım sırada akrep tipi araç üstüme sürüldü. Daha sonra bindiğim Nusaybin belediyesine ait aracın içine gaz bombaları atıldı. Midibüs tıka basa doluydu. Boğuluyorduk gazdan. Araç hareket halindeyken atlamak zorunda kaldım. Başımdan, kolumdan ve dizimden yaralandım” demişti (EÖ).