Fotoğraf: HDP
Hakların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Diyarbakır’da düzenlediği haftalık olağan basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Günay'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Demokrasi Buluşmaları kapsamında bugün Diyarbakır’dayız. Türkiye’nin dört bir tarafında bu buluşmaları gerçekleştiriyoruz.
Önce bir başka konuya değinmek istiyorum. Dün basına maalesef bir haber düştü. Muş Milletvekili Mensur Işık’ın eşine şiddet uyguladığına yönelik. Dün de söyledik bugün de söylüyoruz; bu konuda hiçbir koşulda, hiçbir şekilde affımız yoktur.
"Erkek şiddetine affımız yok"
Tavrımız açık ve nettir; bizim için erkek şiddetinin fakatı, aması, lakini yoktur. Asla da olamaz. Bu nedenle Kadın Meclisimizin (Mensur Işık hakkında) kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulumuza başvurusu oldu. Bugün itibariyle MDK’mız Kadın Meclisimizin talebi üzerine kesin ihraç istemiyle işlemleri başlatmıştır.
"Sokakta barolarla, avukatlarla direndik"
Haziran ayında başlattığımız Demokratik Mücadele Programımız tüm engellemelere rağmen büyük bir kararlılıkla sürüyor. 8-12 Temmuz aralığında AKP-MHP iktidarının hukukun tabutuna son çiviyi çakmak için getirdiği Çoklu Baro düzenlemesine karşı Genel Kurul'da etkili bir muhalefeti yaparken, sokakta barolarla, avukatlarla birlikte direndik..
Dün (16 Temmuz) Urfa’da, DEDAŞ mağduru olan çiftçilerle, tarım işçileriyle, halkımızla Emek Buluşması gerçekleştirdik. Bugün ise “Hep birlikte savaş ve yoksulluğa hayır” demek için Amed ve İstanbul’da eş genel başkanlarımızın katılımıyla buluşmalar gerçekleştiriyoruz.
"Demokrasi mücadelemiz sürecek"
Demokratik Mücadele Programımız bundan sonra da bütün kararlılığıyla devam edecek. Demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesini yükseltmek için bütün toplumun da bizim de çok fazla gerekçemiz var.
18 Temmuz’da Hatay’da Halklar ve İnançlar Buluşması, 20 Temmuz’da İstanbul’da Suruç Katliamı Anması, Ankara’da Adalet Buluşması, 21 Temmuz’da Kocaeli Dilova’da Emekçilerle Buluşma, 22 Temmuz’da İstanbul’da Gençlik Buluşması, 24 Temmuz’da İstanbul’da Kanal İstanbul Projesine Karşı Ekoloji Buluşması, 27 Temmuz’da İzmir’de Temmuz ayının final etkinliğini yaparak Demokrasi Kürsüsü ile programımız sürecek.
"Mücadele Programımız 1 Eylül'e kadar sürecek"
Bu programımız 3 aylık bir program. Bu çerçevede Ağustos ayında yapacağımız eylem ve etkinliklerin çalışmaları ise devam ediyor.
Demokrasi Mücadelesini yükseltmek açısından biz ne ilkiz ne de son olacağız. Dünyanın her yerinde baskıcı rejimlere, diktatörlere, otoriter sistemlere karşı ezilen halkların, emekçilerin, gençlerin isyanı tarihten bugüne devam etmektedir.
Demokrasi gelene dek, halklarımız nefes alana dek, derelerimiz özgür akana dek, buğdayımız, mısırımız özgürce yeşerene dek hepimiz hep birlikte özgürleşene dek, bu mücadelemiz sürecek.
"Saldırılar vazgeçiremeyecek"
Biz bu mücadeleyi yürütürken AKP-MHP iktidarı da toplumun bütün kesimlerine karşı saldırılarını sürdürüyor. İktidarın kadın düşmanı politikaları sonucu 14 Temmuz günü Amed ve Antep'te yapılan ev baskınlarında Özgür Kadın Hareketi (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan'ın da aralarında bulunduğu 24 kadın gözaltına alındı. Aynı gün Antep'te HDP yöneticisi ve üyesi 33 kişi gözaltına alındı. Antep İl Eş başkanımız Musa Aydın'ın da aralarında bulunduğu birçok arkadaşımız sadece seçim çalışmaları yürüttüğü için tutuklandı.
Partimize, mücadele edenlere karşı her gün gözaltı saldırıları yapılıyor. Özellikle kadınların hedefte olduğu bu siyasi soykırım dalgaları bize KCK kumpaslarını hatırlatıyor. Geçmişte AKP-FETÖ ortaklığıyla yapılıyordu bu kumpaslar, bugün AKP-MHP ortaklığı ile gerçekleştiriliyor.
AKP kendi kumpasçı davalarını yaratarak içinden geçtiği krizi örtbas edip, zamana yaymaya çalışıyor esasında. 70-75 yaşlarındaki annelerimizi tutukluyor. 10 günlük bebekleri anneleri ile beraber gözaltına alıyor, bebekleri tutukluyor. Tüm arkadaşlarımızın alnı ak, kimse size diz çökmedi, çökmeyecek! Akıl dışı ve gülünç suçlamalarınız bizi bu haklı yolumuzdan, sizi de gidici olmaktan kurtaramayacak.
"Selçuk Mızraklı kararı jet hızıyla onaylandı"
Aynı zihniyetle hareket eden İçişleri Bakanlığı'nın görevden alarak yerine kayyım atadığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanımız sevgili Selçuk Mızraklı hakkında, asılsız ifadeler doğrultusunda "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi tarafından onandı. Bu karar siyasallaşmış yargının AKP'nin isteği üzerine jet hızıyla verdiği kararlara yeni bir örnek olarak eklendi.
"Şırnak Valiliği istismarı örtbas etmek istiyor"
Kürt kentlerinde son zamanlarda yoğun olarak yaşanan asker ve polisin işlediği istismar suçlarına bir yenisi daha eklendi. Şırnak Merkez’de TSK personeli A.A isimli uzman çavuşun 10 yaşındaki bir kız çocuğunu taciz ettiği haberi ile sadece son bir hafta içinde Şırnak ve Silopi’de iki cinsel saldırı olayı gerçekleşti.
Şırnak Valiliği yaptığı açıklama ile yaşanan saldırıyı örtmekten başka bir amaç taşımamaktadır. Taciz ve tecavüzün bu şekilde rutin bir işlem gibi ele alınması devlet kurumlarının cinsel saldırıya ilişkin bakış açısını yansıtmaktadır.
Devlet taciz ve tecavüzü örtüyor, tacizciyi koruyor. Sarhoşluk kılıfı Kürt kentlerinde suç işleyen kamu görevlilerinin koruma kalkanına dönüşmüş durumdadır. Kürt kentlerinde cinsel istismar ve saldırılar, sürekli biçimde yaşanmaktadır:
Bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Şimdi tutuklanan saldırganın üç gün sonra nöbetçi mahkeme kararıyla apar topar gizliden salıverilmesine izin vermeyeceğiz. İktidarın bu konuda sicili bozuk, buna niyet ettiklerini biliyoruz. " (RT)