İstanbul, Taksim'de şubat ayında kendisine kimlik soran polislerin sorusunu duymayınca hakaret ve aşağılamalarına maruz kalan, bu tutum karşısında şikâyetçi olmak üzere gittiği karakolda çırılçıplak soyularak üstü aranan Ü.S.'nin iddialarıyla ilgili soruşturma tamamlandı.
Polisin keyfi olarak bu eylemleri gerçekleştirdiğini tespit eden müfettişler, Ü.S.'yi polis merkezine getiren, ancak hakkında adli işlem yapmayan dört polis için "kınama" cezası istedi.
Gözaltı belgesi de doktor raporu da yok
Ü.S. ve avukatlarının şikayeti üzerine, dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'ın talimatıyla başlatılan araştırmada, Ü.S.'nin gözaltına alınması olayının, "hürriyeti engelleme" kapsamına girdiği belirlendi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün görevlendirmesiyle İstanbul'a giden ve Ü.S.'nin yanı sıra Taksim Polis Merkezi'ndeki Önleyici Hizmetler Bürosu'nda görevli polislerin ifadesini alan müfettişler, hazırladıkları raporu Emniyet Genel Müdürlüğü'ne verdi.
Müfettişler raporlarında, Ü.S. hakkında gözaltı tutanağı düzenlenmediğini, şüpheli olarak gözaltına alınan kişiler için tanzim edilmesi gereken doktor raporunun da alınmadığını belirtti. Ü.S.'nin, ifadesi alınmadan salıverildiğine dikkat çekti.
"Yapılmayan bu işlemler sonrasında Ü.S.'nin hürriyetinin engellendiği ortaya çıktı."
Polislerden bildik savunma: Görevimizi yaptık
Polislerin "keyfi hareket" ettiğini belirleyen müfettişler, görevli dört polis hakkında Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesi gereğince "kınama" cezası istedi. Polisler, olayla ilgili ifadelerinde kendilerini, "Kimlik istedik, göstermedi. Biz de şüphelendik, görevimizi yaptık" diye savundu.
Rapor, önümüzdeki günlerde Emniyet Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulu'nda görüşülerek karara bağlanacak. Kurul'un 13. maddesindeki, "Görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü ve savsaklama" hükmü gereğince istenen kınama cezası, kurul üyelerince daha da yükseltilebilecek.
Madde hükmüyle; "bu hoşgörü veya savsaklamanın devleti veya kişileri zarara uğratmasına, hizmetin gecikmesine, durmasına veya aksamasına neden olması halinde durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre, personele daha ağır bir ceza verilmesi" sağlanıyor.
Hazırlanan rapor, Ü.S.'nin avukatının suç duyurusu üzerine başlatılacak olası adli soruşturmada da dosyanın en önemli delili olacak. (BB)